Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜRCAN BİLGİÇ

Alın teri muhasebesi

Sadece bu sezonun "kritik" karşılaşması değil, geçen yılın hesaplarını da barındırdığı için maç zaten gergindi. Taraflar bu konuda üstlerine düşeni yapmışlardı zaten (!). Pankartlar, demeçler, mahkeme açıklamaları derken, zirve noktası sahaya atılan ıslak atletler ile yapıldı.
Sahadakilerin futbolun hesabı içine girmeleri gerekirken, ne kadar lüzumsuz iş varsa, üstlenmek zorunda kaldılar. Çünkü kazanmak veya kaybetmenin bedelini sadece puan cetvelinde vermeyeceklerdi.
Aykut Kocaman, tedbirlerle donattığı kadrosuyla rakibinin tüm atak noktalarını kapattı. Colman'ı Selçuk ile kontrol ederken, Olcan, Volkan ve Burak gibi üç hızlı hücumcuyu da ceza alanı üstünde bekleyen defansla yavaşlattı. Hep kalabalık kaldılar, hep oyunu ağırlaştırdılar, kendi sahasında oynayan bir takımın temposunu keserek, seyircisini de oyundan düşürdüler. Zaten hamle alternatifi az olan Trabzonspor'un kendi taktik kurgusu da işe yaramayacak gibi değildi.
Fenerbahçe'yi zor duruma düşüren her rakibin yaptığı gibi önde baskı uyguladılar. Topu kırmadan oynaması mümkün olmayan defans oyuncuları sayesinde Güneş yorulmadan, istediğini aldı. İki takımın da bu kadar çok ve basit top kaybı yaptığı bir oyun yapısı oluştu. Defans kurgularının böylesine kritik anlarda "titremesi" ile karşılıklı goller geldi.

KAPTAN ALEX ÇIKINCA...
60'ta Alex'in çıkması, Fenerbahçe takımı için "en güvenli kale"nin kaybedilmesiydi. İyice geriye çekildiler. Moussa Sow'un maç boyu "yok" gözükmesi, hiç sorumluluk almaması ilginçti. Bu noktada takım olarak Sow'u, pas kullanmakta da futbolcuların çok tercih etmemesi önemli.
Direkten dönen üç top, son pas tercihleri doğru olmadığı için kaçan bir sürü pozisyon. Teknik adamlar, mevcut kadro kaliteleri ile en iyisini yaptırtmaya çalıştılar. Maalesef, malzeme bu. Peki görülen bir hesap oldu mu? Hani, beklentilerin açılımı diyeceğimiz...
Fenerbahçe'nin eksik listesinin muhasebesini yaparsak, maçta çıkanlara bakarsak, direkten dönen topları düşünür, bunun üstüne bir de Avni Aker atmosferini eklersek, alın terinin sahaya atılacak değil, orada akıtılacak kutsallığa sahip olduğunu daha iyi anlarız...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA