Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Hamamcı Hacı Ali

Cumartesi öğle yemeği...
Balıkçı "Fevzi Hoca'daydık."
"Turgut Özal'ın dostları" da masadaydı... Cemil Çiçek... Ali Coşkun... Vecdi Gönül... Abdülkadir Aksu... Galip Demirel... Yaşar Öncan... Kalabalıktık.
Yaşar Öncan'ın anlattığı bir hikâye (yaşanmış olay) günün "anlam ve önemine" denk düşüyor.

***

Malatya'da "fi tarihinde" bir söylenti çıkmış:
Hamamcı Hacı Ali ölmüş.
Külhana (hamam suyunu ısıtan ocak) odun atarken, suyun seviyesine bakmak istemiş... Ve kaynar suya düşmüş.
Hamamda biri yıkanırken, musluktan Hacı Ali'nin dişi düşmüş.
Ben de yıkanmaya gitmiştim... Hamam tasına Hacı Ali'nin kulağının parçası geldi.
***

Söylenti dilden dile yayılmış... Duyan inanmış.
Kadınlar, Hacı Ali'nin hamamına gitmemeye başlamışlar.
Hacı Ali, iflas noktasına gelmiş.
***

Sonunda... Hacı Ali bir fayton kiralamış.
Kendisi de faytoncunun yanına oturmuş... Faytona bir de davulcu almış.
Fayton sokak sokak dolaşıyor, davulcu herkesin bakmasını sağlıyor, Hacı Ali de ayağa kalkıp "balkonlara, pencerelere, yoldan geçenlere" sesleniyormuş:
- Analarım... Bacılarım... Ben hamamcı Hacı Ali... Ölmedim... Bakın, hayattayım.

***
Turgut Özal'ın "zehirlenmesi... Öldürülmesi" üzerine çıkarılan "şehir efsanesi" de işte böyle bir şey.
Ancak... Özal hayatta değil ki, hamamcı Hacı Ali gibi "ben zehirlenmedim" diye sokak sokak dolaşıp, davul çaldırsın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA