Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Wikileaks ve İzmir

Gündelik hayatında dedikoduya bayılan günümüz insanlığı, Wikileaks fırtınasında sörf yapmayı sürdürüyor. Elbette bu fırtınayla ortalığa sızan, tam bir etik süzgeçten geçmemiş, belgeli bilgiye dayanmayan yorumların önemli bölümünün, içi boş olduğu öne sürülebilir.
Yine de bu gelişmelere, tüm ülkelerin yaklaşması, yakalaması gereken 'şeffaflık kalitesinin penceresinden' bakarsak; Wikileaks'in bizleri buluşturduğu tam Amerikan işi yarım yamalak 'diplomatik yorumlarla' birlikte, yazılı belgelerin tümünün ortaya çıkmasını beklemek, bazı konularda çok daha sağlıklı, sağduyulu değerlendirme yapabilmek adına önem taşıyor.

***
Dün Financial Times gazetesinde yer alan bir haber; Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri'nin diplomatik mesajlarını önemsemediği yönündeydi. Aslında konuya gerçekçi bir noktadan yaklaşırsak, Amerika Birleşik Devletleri'ndeh sızan kriptoların bir bölümü, iki ülkenin ilişkilerinde, Türkiye'den duyulan bir çekingenliğin de ifadesi gibi. Gelişmeye Amerika yönünden bakıldığında; günümüzden otuz yıl öncesinin, (12 eylül döneminin) iki ülke arasındaki Türkiye yönünden 'aşağılayıcı, çarpık ilişki' biçimleri hatırlandığında; görülüyor ki 'bizim çocuklar başardı' günleri, artık çok geride kalmış durumda. Bundan sonraki süreçte ise bugüne dek yansıyanlar ağırlıklı olarak 'dedikodu' ve 'yorum' içerdikleri için, 'objektif' değil 'subjektif' sayılabilecek bu bilgilendirmelerin, yönü değişebilir. Amerikan diplomasinin ve dünya liderlerinden bazılarının, hangi insanlık çıtasında olduğu gerçeğiyle yüzleşmeyi sürdürürken, daha somut, insanlığı sarsacak farklı gelişmelerle de karşılaşabiliriz. Tümüne hazırlıklı olmak, süreci sabır ve dikkatle izlemek gerekli.
***
Wikileaks'ın bugüne dek yayınladığı belgeler arasında, yaşadığımız kent İzmir'in, geçip geçmediğine de baktık. İzmir Wikileaks belgelerinde, 2007 sürecinde Cumhuriyet mitingleri sırasında yapılan bazı değerlendirmelerde geçiyor. Bu değerlendirmeler, dedikodulardan çok daha gerçekçi gibi. Aslında o yıllarda üzerinde durulmuş saptamalar.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda yer alan "gizli" ibareli iki belgede, Türkiye-TSK ilişkileri özetleniyor. Örneğin bu belgelerin ilkinde, 27 Nisan muhtırasına ilişkin değerlendirmeler yer alıyor. Aynı belgede, TSK'nın sert uyarısı sonrası, meydanlardaki kitle gösterilerinin de değerlendirildiği belgede, AK Parti'nin köşeye sıkışmak üzere olduğu yorumu yer alıyor. Belgede ayrıca o dönem Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değiniliyor.
***
Askerin ve muhalefetin tavrının, Türkiye'deki laik kesimin gösterileriyle ilişkilendirildiğinde Başbakan Erdoğan'ın Köşk için uzlaşmacı tavır izleyebileceği ve gösterilebilecek bir aday üzerinde anlaşılabileceği belirtiliyor. Belgede ayrıca Genelkurmay'ın birinci görevinin, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı'nın önlenmesi olduğu bilgisi yer almış. Bu anlamda, bu durumun mecliste oyların 367'ye yükseltilerek başarılabileceği, Anayasa Mahkemesi'nin kararının da etkili olabileceği kaydediliyor. İşte İzmir tam bu noktada geçiyor.
***
Aynı belgede yer alan yorumlarda, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin Şener Uygur'un işaretiyle, özellikle İzmir ve ardından Ankara'da mitingler düzenleneceği ve böylelikle askerin elinin güçleneceği yorumları yer almış. Bu yorumların bir bölümü zaten geçmiş yıllarda Türk basınına da yansımıştı. İzmir, Wikileaks'te şimdilik bu sınırlarla kalmış. İzmir, önümüzdeki dönemde başka belgelerde gündeme gelir mi, bilemiyorum! Tahminim, geçtiğimiz günlerde yaşanan, İzmir'i de ilgilendiren Nato tartışmalarıyla ilgili, üstü örtülmüş yorum ve bilgilere, önümüzdeki süreçte yeni Wikileaks belgelerinde rastlayabiliriz.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA