Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

EXPO izlenimi

Siz bu yazıyı okuduğunuzda, bir grup meslektaşımızla birlikte Paris'te olacağız. Amacımız, İzmir 2020 EXPO adaylığı için, organizasyondan sorumlu BIE delegelerine verilecek sunumu izlemek. Dileriz başarılı bir sunum sonrası, dört önemli kentle birlikte, İzmir'in adaylığı için oy kullanacak delegeler, önümüzdeki süreçte çok olumlu etkilenirler. İzmir'in sunumu sonrası oluşan somut havayı, size daha sonra aktaracağız. Ancak bir gün önce başarılı bir çalışma sergileyen ekibin, dün sabah İzmir'den gelen haberle morali bozuldu. Büyükşehir'deki gözaltılar EXPO ekibinde şaşkınlık yaratırken, Başkan Aziz Kocaoğlu'nun da keyfini kaçırdı. Hemen İzmir'e dönmek için hazırlıklara başlayan Kocaoğlu, "Gelişmelere bakıyorum, şu anda hukuk süreci işliyor, daha sonra bir açıklama yapacağım" dedi.
İzmir'de çalkantılı günler yaşanırken, bugün gündem dışı bir yazıyla sizinle birlikte olalım.
Bazen hayatlarımızda taşınmaz hale gelen, ne çok sıkıntı olur.
Doğaldır; çünkü sıkıntılar da, sevinçler de, acılar da, insan içindir; mutluluk ve huzur da.
Ne zaman hayatınızda bazı sorunlar taşınamaz hale geldiğinde, bazen yirmi dört saat bile size çok kısa gelmeye başladığında, en güzeli aşağıdaki hikayeyi anımsayın:

ÖĞRENCİLER "EVET" DER
Bir gün bir profesör, masasının üzerinde birkaç kutu ile felsefe dersindedir. Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe bir mayonez kavanozunu alır ve içerisini tenis topları ile doldurur. Öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar.
Öğrenciler ittifak ile kavonozun dolduğunu ifade ederler. Bu sefer profesör, önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını çalkalayarak kavanoza döker, böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sorar. Onlar da, "evet" doldu derler.
Profesör bu kez masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker. Tabii ki kumlar da, çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar. Öğrenciler de koro halinde "evet" derler.

ÖNCELİĞİ SIRALAMAYI BİLİN
Bu sefer, profesör masanın altında hazır bekleyen iki fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır, kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur. Öğrenciler gülerler. Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyip "evet" der, "Ben bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım."
Sonra da konuşmasını sürdürür:
"Bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir; yani inançlarınız, aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz, arkadaşlarınız ve sizin için önemli olan şeyler.
Şayet diğer şeyleri kaybetseniz de, bu 'önemli şeyler' kalır ve hayatınızı doldurur.
O çakıl taşları ise, daha az önemli olan diğer şeylerdir; işiniz, eviniz, arabanız vb. Kum ise, hayatınızdaki diğer ufak tefek şeylerdir."
Öğrenciler dikkatle dinler.
"Şayet kavanoza önce kum doldurursanız" diye anlatmaya devam eder profesör: "Çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına yeterli yer kalmaz. Aynı şey hayatımız için de geçerlidir. Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli şeyler için vakit kalmayacaktır. Dikkatinizi mutluluğunuz için önem arzeden şeylere çevirin.
Örneğin çocuklarınızla oynayın. Sıhhatinize dikkat edin. Eşinizle yemeğe çıkın.
Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın."
Öğrenciler profesöre sıralamayı yeniden sorar. O da yeniden yanıtlar:
"Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin. Yani öncelikleri, sıralamayı iyi bilin. Gerisi çakıl taşları, sonrası hep kumdur."
Bu ara bir öğrenci parmağını kaldırır ve sorar: "Pekiyii, o iki fincan kahve nedir?"
Profesör gülerek yanıtlar: "Bu soruyu sorduğuna çok sevindim. Hayatınız ne kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle, bir fincan kahve içecek kadar vakit ayırın!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA