Doğrusu dokunduğu hayatların nasıl değiştiğine, çarpan etkisiyle yaratılan müthiş değişime defalarca tanıklık ettiğimden, Sabancı Vakfı'nın 2011'de 1.1 milyon liralık hibe programını hiç ama hiç küçümsemiyorum.
Aslında derneklere, vakıflara ortalama 90 ile 200 bin lira arasında yapılan hibelerle hiç bir şeyin değişmeyeceği düşünülebilir. Ama işte öyle deği. Sabancı Holding Başkanı Güler Sabancı ile Sabancı Vakfı'nın toplumsal gelişme hibe programlarını konuşmak üzere her yıl toplanıyoruz. Bazen çeşitli şehirlere, sonuçları yerinde görmek üzere günü birlik seyahatler de yapıyoruz ve işte o zaman miktarı bu kadar az da olsa hibelerin nasıl da hayatları değiştirdiğini hep birlikte görüyoruz.
Önceki akşam buluşup masaya oturduğumuzda; Güler Sabancı, 'Arkadaşlar önce İstiklal Marşı'mızı dinleyelim' deyince herkes önce şaşırdı. Öyle ya bu bir akşam yemeğiydi, neden marş dinleyecektik ki? Sonradan durum anlaşıldı. Salona kurulan büyük ekranda, İstiklal Marşı'nı olağan üstü güzellikte söyleyen kişi işitme engelli Nihat Kıhtır'dan başkası değildi. İşaret dilini kullanan Kıhtır'dan etkilenmemek de mümkün değildi. Kıhtır, 'Katılımda Engel Yok' projesini Vakıftan aldığı hibe ile uygulamış, 13 ilde 30 gençlik çalışanına 6 haftada işaret dilini öğretmişti. Şimdi bu gençler, işitme engelli gençlere eğitim vermeye başlamıştı. Çarpan etkisini görüyor musunuz? Bu proje için vakfın yaptığı hibe 237 bin lira. Kadınlar, gençler ve engellilerin iç içe geçtiği projelerle vakıf hakikaten çok iyi iş yapıyor.
Sabancı Vakfı Genel Müdürü Hüsnü Paçacıoğlu ve ekinin de katıldığı toplantıda bugüne kadar 11 projenin desteklendiğini ve 70 ilde eşit fırsatlardan yararlanamayan 50 bin kişiye ulaşıldığını öğrendik. Bu yüzden olsa gerek ben vakıfların bina yapmanın yanı sıra sosyal yatırıma yönelmesini çok daha sürdürülebilir buluyor, çarpan etkisini önemsiyorum. Sabancı Vakfı bu kararı 5 yıl önce almıştı. O akşam Güler Sabancı'ya hala okul vs binası yapmaya devam edip etmediklerini de sorduk tabii. Vakıf çok gerekli olduğunu gördüğü bu tür projelere de destek oluyormuş ancak eskisi gibi değil ama hala daha önce yaptırmış oldukları okul ve yurt gibi binaların bakım onarım ihtiyaçları olduğunda mutlaka ilgileniyorlarmış.
Gelelim bu yıl Sabancı Vakfı'nın yeni hangi projeleri projektörüne aldığına... 1.1 milyon liralık bir bütçe ayırdıkları 2011'de 9 yeni proje var. Türkiye'de 36 milyon kadın, 12.5 milyon genç ve 8.5 milyon engelli olduğunu bilince rakam ve proje adedi küçük gelebilir ama her şeye yetişmek mümkün değil. Ben en azından çarpan etkisiyle mutlu oluyorum. Büyük bir özenle seçilen 9 proje dinledik o akşam ve ben hepsini çok beğendim. Ama en çok cezaevinde anneleriyle birlikte kalan talihsiz 479 çocuğu ilgilendiren projeden etkilendim. Proje ile içerideki annelere 'etkin annelik becerisi' verilecek, sağlık ve kadın hakları konusunda eğitim almaları sağlanacakmış.Türkiye İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde 169 ülke arasında ne yazık ki 83'üncü sırada. Umuyorum ki bu projeler sayesinde yakın bir zamanda sıralamada yerimiz pozitif anlamda değişir.
