Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Horozun üç oyu

Gidip Hollande için çalışamadım diye üzülüyordum ama Fransız seçimlerinde ortaya çıkan sonuç sevinmeme yetti. Hollande % 28.6, Sarkozy % 27.18, LePen % 17.9 oy aldı. Büyük bir sürpriz olmazsa ikinci turda Sarkozy o berbat ırkçı ve faşizan politikalarını toplayıp gidecek.

***

Gene de sonuçlar birkaç önemli noktayı işaret ediyor. En önemlisi Le Pen'in elde ettiği sonuç. Oradan başlayalım.
Oylar iki gruba ayrılmış durumda. 18-24 yaş arasındaki grubun değerlendirmesiyle 25-35 yaş arasındaki grubun tercihleri birbirinden farklı. Gençler arasında S %16, H %19, L %21 oy alıyor. Daha orta yaş grubunda ise S %16, H % 16, L % 22 oya sahip.
Ürküntü veren bir durum. Ama Sarkozy'nin yıkıp bıraktığı ekonomik ve sosyal tablo, ektiği ırkçı nifak tohumları düşünülürse ne bir sürpriz ne de bir tesadüf. Öyledir; sosyalizmin yeterince etkili olmadığı bir siyasal ortamda sağ daha sağını besler ki, Le Pen bunun dik alası. Kendisini anti-elit bir aday olarak sunan ve çok kaba bir popülizm çizgisi izleyen babasının "onu ben yaptım ve seçtim" dediği kızı o kaba saba politikasıyla şimdi zavallı Fransa'nın büsbütün sağa kaymasına yol açacak. Ama biz bu köşede zaten defalarca Fransa'nın çok katı bir faşizan damarı olduğunu defalarca yazmamış mıydık? İnanmayanlar bir de James Shields'ın The Extreme Right in France: From Petain to LePen isimli kitabını okuyabilir. Fakat bu gelişme artık aşırı sağı, faşizan düşünceleri bir mit, bir tabu, bir şeytan olmaktan çıkarıyor. Öte yandan, Avrupa bizdeki modele kayıyor; üçüncüsünün aşırı sağda oynadığı, fazla manası olmayan ama kilit rol üstlendiği üç partili sistem.
***

İkincisi söz konusu ırkçılığın kendisini İslam üstünden ifade etmesi. Bu biraz Avrupa'nın Ortaçağa geri döndüğünü gösteriyor. Tıpkı o dönemde olduğu gibi artık İslam-Hıristiyanlık temeline oturmuş bir Avrupa var. İşin vahim yanı bu ikilemin şimdi Cumhuriyet üstünden yaratılması. Ortaçağ, ortaçağdı. Oysa şimdi demokrasi ve cumhuriyetçilik yani özgürlük-eşitlik-kardeşlik anlayışı bu oyuna alet ediliyor. İslam cemaatleri ve cami cemaati Fransa'da Hollande için harekete geçti, saçını süpürge etti ama sonucu değiştiremedi. Fransa bir yönüyle büsbütün sağa kaydı.
***

Gelelim beni asıl ilgilendiren hususa: Hollande'a. Ne yapacak? Kendi dışındaki sol oyların tamamını alacak. Merkezdeki partinin de Sarkozy'nin büsbütün saçmaladığı aşır sağ politikasından ürken seçmeninin oylarını toplayacak ve seçilecek. Le Pen pazarlık edecek, zaten belli değil kime oy vereceğim ikinci turda dedi.
Gene de bu net bir sosyalist galibiyet değil. İnsanlar Hollande'ı savunduğu sosyalist görüşlerin tutarlılığından ve kendilerine bir gelecek sağlayacağı düşüncesinden çok Sarkozy'nin politikalarına tepki olarak benimsediler. Dolayısıyla ortadaki sorun daha fazla ve keskin bir sol politikanın, pragmatik, fonksiyonalist bir sol anlayışın sergilenmesi.
Fransa'da ekonomistler toplandılar ve Hollande'ı destekleyen bir manifesto yayınladılar. Okuyunca görülüyor: öyle aman aman hiçbir şey yok. Daha fazla kısa raf ömrüne sahip mal üretimi yerine daha fazla okul, eğitim, sağlık hizmeti diyorlar. Bu mütevazı talep ancak bu kadar oy getiriyor. Oysa sağda çok daha radikal bir arayış, beklenti ve talep var. Her zaman söylerim: siyaset merkezde yapılır ama daima daha radikal olan kazanır.
Gene de çok mutluyum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA