Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

65 yıl sonra 1984 ve Türkiye

Bundan tam 65 yıl önce 8 Haziran 1949'da Britanya ve ABD'nin kitapçı raflarında bir roman görüldü. 65 yıl önce yine bugünkü gibi bir pazar günüydü. Kitap aynı gün içinde kapış kapış satılmaya başlandı ve o günden itibaren bugünlere kadar hiçbir zaman gündemden düşmedi. 65 yıl önce yazılıp her daim güncel kalan bu şaheser bugüne kadar tam 64 dile çevrildi. Dünyanın neredeyse her ülkesinde okundu. Bu kitabı okuyanlar çekirdek çitler gibi tüketip bir kenara atamadılar. Kitabın insan beynine soktuğu kıymıklar öyle kolayca çıkarılıp atılacak gibi değildi...

***
Okurları bu kitaptan etkilendiler hem de çok etkilendiler. Sadece bu eserin analizini yapmak ve bu roman üzerine karşılıklı tartışmak için kulüpler kurdular. Sabahlara kadar bu kitapta anlatılan distopik dünya ve yazarın ürettiği kavramlar üzerine düşündüler. Düz bakıldığında ağır bir totaliter rejimin insanlar üzerine kurduğu hegemonyayı anlatıyordu bu roman. Ama aynı zamanda modern insan denen bu çağa ait varlığın totaliterizme ne kadar yatkın bir zihin yapısına sahip olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyordu. Bütün o medeni ve nazik görüntüsü içinde modern insan aslında ruhunda büyük bir totaliter kontrol arzusu taşıyordu. Modernizm çağımız insanını kaçamayacağı bir cenderenin içine sokmuştu...

***
Sosyalizmin ve faşizmin nasıl korkunç baskı rejimleri yarattığını mükemmelen ortaya koyuyordu bu roman ama aynı zamanda bu rejimleri var kılan modernizm zeminini de sorguluyordu. O zemin öyle bir bataklıktı ki anti-komünist ve anti-faşist yani anti-totaliter gözüken hareketlerde de bir süre sonra totaliter arzuların nüveleri ortaya çıkıyordu. Modern insan herşeyi her an denetlemek istiyordu... Kontrol ve iktidar iki temel tutkusuydu modern insanın...

***
65 sene önce bugün yayınlanmış bu başyapıtın adı 1984'tü...Yazarı da George Orwell... Kitaba damgasını Big Brother is watching you yani Büyük Ağabey seni izliyor sloganı hala çok güncel ve hala çok popüler... Bu slogan bizim ülkemizde özellikle son iki sene içinde hemen her gün defalarca tekrarlandı. Çünkü biz bu ülkede tam anlamıyla 1984 düzenini kurmak isteyen Büyük Ağabeyler'in saldırısına şahit olduk... Son 6 ay içinde yeni bir 1984 düzeni kurmak isteyen Büyük Ağabey'ler geri püskürtülene dek bu tehlike sürdü. Aslında bu yeni 1984 düzeni kurulma projesi 2008 yılından itibaren başlamıştı...

***
Bu ülkenin eski Big Brother'larına karşı başlayan bir mücadele olduğuna inanmıştık o zamanlar... Bu ülkenin Big Brother'lardan tamamen kurtulması için bu ülkenin çoğunluğu desteklemişti bu mücadeleyi. O sıcak savaş günlerinde bazı problemlerin üzerinde durmamayı tercih ederek hata ettik. 1984'ü bugüne kadar iki kez okuyan ben de daha uyanık olmalıydım. Kendime çok kızıyorum. Bu ülkenin son 100 yılına hakim olmuş eski Büyük Ağabey'lerden kurtulma coşkusu benim de gözümü perdelemişti bazı noktalarda. Ama bir kez daha halk olarak gördük ki kem aletle kemalat olmuyor...

***
Polis ve yargı eliyle bu mücadeleyi başlatan yeni Büyük Ağabey'ler eski 1984 rejimini tasfiye edip yeni 1984 rejimi kurma planı doğrultusunda hareket etmişlerdi. Demokratik yolla seçilmiş hükümete destek sadece geçici bir duraktı. Önce eski Büyük Ağabey'ler temizlenecek sonra demokratik hükümet derdest edilecek ve yeni Büyük Ağabey'ler rejimi kurulacaktı...Totaliter tutkularıyla Orwell'in anlattığı insanlar ya da gruplar sadece Batı'ya ait değildir. Artık tüm dünya bir modern sahnedir. Suçu Batı'ya atarak modernizmin hepimizde yarattığı tahribatları görmemek körlüktür. İşte İslam adına da 1984'te anlatılanın nerdeyse kopyası bir totaliter girişimin yaşandığına hep beraber şahit olduk...
Dahi entelektüel Orwell'i ve büyük başyapıt 1984'ü yeniden ve yeniden okumalıyız. 65 yıl sonra hâlâ güncel hala capcanlı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA