Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

TOBB'da "yeni kimlik" arayışı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) genel kurulları, son dönemde azalan önemine rağmen "iş dünyasının nabzının" tutulması açısından yine de önemli platformlardır. Eskiden "siyasete manifesto" yönü ağır basardı. Şimdilerde "değişime ayak uydurma" ve "dilek-temenniler" bölümü ön plana çıkıyor.
Türk özel sektörünün yasal en büyük temsilcisi olduğunu iddia eden TOBB, bir dizi yanlışları ile bugün, büyük sermayeyi temsil rolünü tümüyle "TÜSİAD'a", küçük ve orta ölçekli sermayenin temsilini ülke içinde "MÜSİAD'a", yurtdışında "TUSKON'a" bıraktı bile... Türkiye İhracatçılar Meclisi, Türkiye Müteahhitler Birliği de dikkate alındığında TOBB'un "çatı kuruluş" kimliğini kaybettiği çoktan görülüyor. Bu yüzden kabuk değiştirme aşamasındaki TOBB'un, Rifat Hisarcıklıoğlu'nun artık veda edeceği 2013'te yapılacak "seçimli genel kurul" fırsatını iyi değerlendirmesi gerekiyor. "Toparlayıcı, değişimi yönetebilen, asli konularına odaklanmış, sırtındaki kamburları atmış, çözüm ortağı olabilen, gençlere ve kadınlara yönetsel yetki veren, Anadolu'nun öz değerlerine sahip çıkan, küresel gelişmeleri okuyabilen, akademik bilgiye değer veren, tek adam zihniyetini tarihe gömen bir TOBB"...

***

Geçen bir yıl içinde mevcut TOBB yönetiminin en kayda değer faaliyeti "anayasa buluşmalarına" ev sahipliği yapması oldu. Büyük ölçüde "konjonktürü gözetme" hesabına dayansa da 1.4 milyon üyeli bir organizasyonun, ülkenin "yeni toplum sözleşmesine" sahip çıkması gecikmiş dönüşüme işaret ediyor. "Rejim bekçiliği", "hükümetlere istifa deklarasyonuna" varan 28 Şubatçı geçmişi hatırlanacak olursa TOBB'un, "özgürlükçü, demokratik, sivil anayasa" etrafında duruş sergilemesi gerçekten mühim gelişmedir.
Şimdi TOBB'u kritik bir görev daha beklemektedir: "Faiz ve reyting lobisini deşifre etme" görevidir bu.
***

Tabii bütün bunlar Odalar Birliği'ndeki "gecikmiş yapısal reform" ihtiyacını görmemize engel değil. Şöyle ki...
* TOBB, kamusal nitelikte görev yapmak üzere oluşturulmuş yasal kuruluş olduğuna göre sadece genel kurullarda delegelerine hesap vermekle yetinmemelidir. Kamu imtiyazı ile tahsil ettiği gelirleri nasıl harcadığını her yıl "bağımsız dış denetimle" izah etmelidir.
* TOBB, bizzat kendi üyeleri ile rekabet eden "şirketler topluluğuna" dönüşmemelidir. Halihazırda "25 şirketteki iştiraki" ve "gayrimenkul yatırımları" ile bir holding görünümündedir.
* TOBB, üyelerine hizmet için kurduğu şirketlerdeki payını makul zaman dilimi içinde azınlığa indirmeli ve rolünü oynayıp kenara çekilmelidir.
* TOBB şirketleri, bir dönem "arpalık" olarak adlandırılan KİT'lerdeki yapıya bürünmemeli, geçici olması gereken şirket yönetimleri "hatır gönül" esasına göre değil "profesyonel" kriterlere göre oluşturulmalıdır.
* "TOBB Başkan Danışmanlığı", "TEPAV Direktörlüğü ve uzmanlığı" gibi görevlerin gerektirdiği eğitim ve nitelikler somut olarak belirlenmelidir. Personel alımı "yarışma veya yeterlilik sınavları" ile gerçekleştirilmelidir.
* TOBB başta olmak üzere kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlara üyelik ve aidat ödemesi zorunlu olmamalıdır. İşletmeler sadece kayda girmeli, aldıkları hizmetin niteliğine göre yüksek mali külfet getirmeyen ödemeler yapmalıdır.
* TOBB, başkanlık seçimlerinin demokratik niteliği ile övündüğü kadar oda ve borsa seçimlerindeki katılım oranlarına da odaklanmalıdır. Birlik bünyesindeki odalarda en yüksek katılımlı seçimi (yüzde 49) sanayiciler başarmakta, örneğin ticaret odalarında kayıtlı üyelerin yüzde 11'inin oyunu alan vasat bir isim başkan seçilebilmektedir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA