Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Yeni Türkiye'nin kodları... "Ankara'da neler oluyor?"

Bu sıralar Ankara'da her mahfilde aynı soru soruluyor: "Neler oluyor?"
Sade ama kapsamlı cevap gerektiren bir soru ile karşılaşıyoruz. Gözlemlerimiz ve kulis bilgilerimiz bize gösteriyor ki...
Seçilmiş Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ağustos 2014- Haziran 2015 aralığını "başkanlık veya yarı başkanlık sistemine geçiş" için değerlendirmek istiyor. Ve bu noktada klasik parlamenter sistemden yana tavır koyan 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den ayrışıyor.
Erdoğan, Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti'nin anayasayı değiştirecek siyasal- sayısal çoğunluğu elde edip edemeyeceğine göre, karar ve hedeflerini güncellemeyi düşünüyor.
27 Ağustos'taki olağanüstü kongrede işi şansa bırakmak istemiyor. Kongreye ağırlığını koyarak partinin maceraya sürüklenmesine izin vermeyeceğini açıkça belli ediyor.
Yeni Genel Başkan'ın, kongre sürprizi ile karşılaşmasına, popüler ifadesiyle "çizik yemesine" asla tolerans gösterilmeyeceğini hissettiriyor.

***

Eldeki veriler;
"Hükümet- AK Parti- Çankaya" arasında "yeni bir denge" kurulacağını gösteriyor. "Köprü adamlar, mutemet elemanlar" üzerinden yürüyecek bu dönem hem seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın günlük polemiklerin içinde yıpratılmasını önleyecek hem de süreçlere, uygun vasıtalarla müdahil olmasına imkân tanıyacak.
"Yeni kabinenin bileşimi, parti yönetiminin dağılımı ve Çankaya'daki danışman kadronun profili" bundan sonrası için belirleyici olacak. Mutlak işbirliği ve güvene dayalı yönetim tekniği siyasi sahada test edilecek.
***

Görünür gelecekte;
AK Parti'ye dönme niyetini ilan eden Sayın Abdullah Gül'ün izleyeceği strateji de önem kazanacak. Gül'ün, içeridendışarıdan gelen baskı, telkin ve akımlara kapılmak yerine, orta -uzun vadeli bekleyiş içine girmesi kuvvetle muhtemel.
Üç dönem kriterine takılan isimlerin, tüm homurdanmalarına rağmen en azından Haziran 2015 seçimlerine kadar parti disiplini içinde hareket etmelerini beklemek daha doğal.
Siyasi hayata Gül'le başlayan, kariyerini Gül'e endeksleyen bakanların dahi nihai aşamada duygusal değil mantıklı davranmaları ağır basan seçenek.
***

Bu şartlar altında;
AK Parti'deki tarihi dönemeci "kriz zemini" gibi görmek yanıltıcı. Ancak bu yönde umut taşıyan odaklar olduğu, parti içinden bilgi sızdırarak malzeme bulmaya çabalandığı göz ardı edilemez.
Piyasaların, Ekim- Aralık 2014 döneminde, "yeni hükümete" veya "yeni ekonomi yönetimine", "Biz buradayız" sinyali göndermesi ve ilk günden "bilek bükme" denemesi yapması ise şaşırtıcı olmaz.
Netice olarak...
Yeni Türkiye'nin doğum sancılarının yaşandığını, sadece AK Parti'nin değil muhalefeti de içine alacak şekilde siyasetin yeniden inşa edildiği tarihi günlere yol alıyoruz. Kimin hesabının doğru olduğunu en geç 10 ay sonra yine millet söyleyecek.
Telaşa mahal yok, biraz sabır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA