Yepyeni bir kitabımız var; "İstanbul'da Âşıklar İçin Buluşma Yerleri'. Yazarı aşkı ve İstanbul'u dilinden düşürmeyen Atilla Birkiye. Kendisi üşenmemiş İstanbul'da sevgiliyle gidilecek 34 mekânı yazmış. Hani İstanbul'un plakası 34 ya, ondan 34.
Toplanın a dostlar, dertlere son!
"Bir telefon bekler / bir kafede / bir rastlantı bekler" bünyemi saran heyecana dayanamayıp, kitabın haberini okumaya başlıyorum. Acaba nereleri önermiş Sayın Atilla Romantikbiryolculuk.
Gazete sayfasının sağ tarafına kutuyu açmış, 34 mekânı yazmışlar.
Taksim Gezi Pastanesi ile başlıyor liste. Üç numarada Levent Mado'yu görünce, "acaba devamını okumasam mı" hissiyatı sarıyor.
Levent Mado'ya gitse gitse 15- 20 yıllık karı kocalar akşam vakti evde daralıp iki dondurma attırmak için gider. Ya da kız kıza eşofmanları çekip sohbet etmek için.
Beş numaradaki Pierre Loti imdadımıza yetişiyor neyse ki. Küçükçekmece'deki Taşköprü yine işi bozuyor.
Sultanahmet Parkı'nda âşık bir çiftin pek sıkı fıkı olacağına inanasım gelmiyor. Karaköy'deki Seba Börek ne zamandan beri romantik oldu?
Bütün yaz kız arkadaşlarımla gittiğim Emirgân Sütiş'e hiç sevgiliyle gidilecek bir mekân olarak bakmamıştım doğrusu. Orası bildiğiniz aile çay bahçesi kıvamında.
Ortaköy Çaydanlık da mı listede!! Hadi canım!
Tünel'deki Simit Sarayı mı? Gönlümün susamısın hesabı mı?
Eh aşkolsun sana Atilla Birikiüçtıp Amca. Ben aslında size "Bizim devirde âşıklar buluşup limonata içmiyorlar" demek istiyorum.
Ya da "Sıraladığın mekânların çoğu yedik-kalktık, ayaküstü atıştırma mekânları" demek istiyorum. "İstanbul'a sanki haksızlık mı ettiniz" diye sormak istiyorum.
Ve sonra eklemek istiyorum; âşıklar, hakiki sevgililer kalabalıktan uzak kalmak isterler. Öylesine bir dünyaları vardır ki dışarıdan bakanlara itici gelirler. Ve hepsi için en romantik, en önerilecek tek mekân evleridir.
Ama ille de öneride bulunulacaksa, hani benim Yıldız Parkım, hanimiş Babylon'da sarmaş dolaş konserim, Çubuklu Hayal'im, balıkçılarım, Rumelihisarı kahvaltılarım?