Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Fezleke Hızır gibi

Silivri Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı 'fezleke' Hızır gibi yetişti.
Tesadüf bu ya tam da CHP'li muhaliflerin olağanüstü tüzük kurultayı için imza atacağı gün hazırlanmış.
'Fezleke', muhalefet denizinde boğulmak üzere olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da can simidi oldu.

***

Salı günü grupta başlayan 'şov' yollara kadar taştı…
Şafak Pavey Hanım da sokağa çıkarak "Dokun bana" dedi.
Meclis'te fezleke eylemi sürüp gitti yani.
Peki, bu tiyatro tutar mı?
Olağanüstü kurultayı engeller mi?
Kılıçdaroğlu bu kez de yırtar mı?
Şimdi bunlar merak konusu...
***

İsterseniz mevcut tablonun perdesini hafifçe aralayalım.
Aslında bu konuda bilgimiz çok.
Ama şimdilik bazı ipuçları vermekle yetinelim.
Düne kadar kurultay için çalışan Deniz Baykal'ın 'fezleke' üzerine frene basması anlamlı değil mi?
Bu işin ardında ne var acaba?
Haydi birlikte bakalım...
***

Hatırlarsanız CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yeni genel başkan olduğu günlerde, "Türkiye'ye demokrasiyi CHP getirdi… Ben de CHP'ye demokrasiyi getireceğim" demişti.
Hatta o sıralar yeni bir tüzük hazırlanması için hem teşkilatı hem de uzmanlarını görevlendirmişti.
Fakat Kılıçdaroğlu bir türlü tüzük değişikliğine gitmedi…
12 Haziran seçimlerinden sonra yaşanan 'yemin boykotu' ile birlikte tüzük değişikliği de rafa kalktı…
***

Geçen pazartesi günü CHP'deki muhalif grup imza toplamaya hazırlanıyordu.
Kampanya için Deniz Baykal Adana'ya gitmişti.
Büyük bir kalabalık Baykal'ın çevresinde kenetlendi.
Diğer kentlerde de aynı heyecan vardı.
Geçen pazartesi günü Silivri savcılarının CHP lideri ile ilgili 'fezlekesi' gündeme bomba gibi düştü. Muhalifler şaşkındı.
Önce boykot şimdi de fezleke…
CHP'li bir milletvekili "Muhakkak bunda bir iş vardır" dedi.
Ne kadar inandırıcı bilmem...
Salı sabahı elinde istifa dilekçesiyle grubunda konuşan CHP lideri "Kaldırın dokunulmazlığımı" diye kükredi, milletvekilleri de onu ayakta alkışladı.
Kılıçdaroğlu fezleke bahanesiyle 'mazlum' ayağına yatmış, yine muhalifleri susturmuştu.
***

Savcının zamanlaması ise oldukça ilginçti.
Kılıçdaroğlu 'mazlum' durumuna düşürülmüştü.
Yaygara bunun için kopmuştu.
***

Adalet Bakanı Sadullah Ergin NTV'de, Başbakan, başbakan yardımcısı, bakanlar, AK Partili, CHP'li hatta BDP'li milletvekilleri hakkında da Meclis'e çok sayıda fezleke geldiğini söyledi.
Hem bu Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilk fezlekesi de değildi ki...
Hakkında toplam 12 fezleke vardı. Hepsi de Adalet ve Anayasa komisyonlarında bekletiliyordu…
Çoğu hakarettendi.
Fezleke, Meclis'in rutin işlerinden biridir.
Üstelik bir yaptırımı da yok.
Çünkü tüm parti grupları, gelen fezlekeleri işleme koymama kararı almış. Yani Kılıçdaroğlu'nunki de aynı durumda olduğu için işleme de konmayacak.
Aslında bir bardak suda fırtına koparılıyor.
Esas amaç muhalifleri susturmak.
***

İddia şu:
CHP dizayn ediliyor…
Muhammet Çakmak
onun için CHP'ye başdanışman yapıldı.
Deniz Baykal'ın 'fezleke' sonrası tutumu da dikkat çekici…
Atatürkçülerin partiden kovulması da bu planın bir parçası.
***

Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Erdoğan'ı suçlamasına artık CHP'liler de çok kızıyor.
"Başbakanın bu işte dirhem dahli yok" diyorlar.
Erdoğan'ın devleti koruma çabaları, PKK olayında büyük mesafe alması CHP'lilerden de takdir görüyor…
Yani Başbakan Erdoğan'a eskisi gibi ön yargılı değiller.
Çok daha sıcak bakıyorlar.
Kılıçdaroğlu mağdur edebiyatı yapadursun, muhalefetin atı Üsküdar'a doğru yola çıktı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA