Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Mehmet Barlas'a teşekkürler..

Yazısını okur okumaz Mehmet Barlas'ı aradım, teşekkür etmek için.. "Bu millete bir tartışma, bir fikir tartışması nasıl yapılır, dersini veriyorsun" dedim.. "Ellerine sağlık.."
Fikirlerin ters olması tartışma getirir. Tartışma da gerçeğe yaklaşılmasını hızlandırır..
Bu tartışmayı fikirler, hoş iğnelemeler, hatta hafiften dalga geçen bir mizahla süsleyebilirseniz eğer, hakaret etmeden, kırıcı olmadan, okuyanlar da keyif alır "Ah uzatsalar" derler hatta içlerinden..
Mehmet'le tartışmak bir zevk..
"Yazışmakla olmaz" dedi.. "Bodrum'dayım, şimdi.. Benim evi görmedin.. Görsen bayılırsın.. Gel birkaç gün kal da, burada tartışalım.."

***

Sevgili Mehmet ne demek istediğimi anlayacak kadar cindir.. Ama anlamak işine gelmiyor.. Gelse, kaybedecek biliyor. Çünkü haklı olduğumu biliyor.. Bu yüzden konuyu başka mecralara çekmeye uğraşıyor ustaca..
O kadar ustaca ki..
Son yazısına girerken anlattığı "Köye girmeden, köylünün "G" sine giren elektrik öyküsünü aslında ben yazmalıydım. Çünkü o öykü benim tezimi özetliyor..
Benim teknoloji ile sorunum yok.. Benim sorunum insanla.. Anlatabildim mi sevgili Mehmet.. İnsanla..
Gazeteyi teknoloji değil, insan hazırlar..
Teknoloji hazırlasaydı..
Bu işe başladığım 1957'den bu yana, teknolojik gelişmeler, bilim kurgu filmlerini geride bıraktı.. O zaman gazeteler de, 1957'dekilerin çok ama çok ötesinde olmalıydı..
Öyle mi peki?..
Bu hızla gelişen teknolojiyi daha iyi gazete çıkarmak için mi kullandık?. Bu soruya "Evet" diyor musun Mehmet.. Sorum bu..
1950-60'lı yılların muhabirleri, haber, röportaj yazarları bugün var mı?. Bugün köşe yazarından ve elinde teyp "Soru- cevap" yapanlardan başka kim var?. Sorum bu..
Ve de canlı sorum..
Tüm Türk medyasını da içine alarak soruyorum..
Son bir ay içinde, sabah bakarken seni sarsan, eşine, dostuna, arkadaş, meslektaşına "Gördün mü, okudun mu" deme ihtiyacı duyuran bir, tek bir gazetecilik olayı söylesene bana.. Bir haber, bir başlık, bir yazı, bir röportaj, bir fotoğraf, bir resim altı, bir karikatür?. Sıkılma say, ben okurum. Bakalım kaç tane sayabileceksin..
Erdal (Şafak) dün "O gazetecilik bitti" demeye getiriyor.. İnsanların artık uzun uzun okuyacak vakti yokmuş..
Yapma Erdal.. Her sabah Fransız gazeteleriyle geliyorsun gazeteye.. Kaç yazı okuyorsun günde?..
Ben Amerikan ve İngiliz gazetelerini okumaya doyamıyorum.. Kocaman kocaman, uzun uzun yazılar dolu hepsi..
Amerikalının, İngilizin, Fransızın bizden fazla mı vakti var?..
Her gün koca bir sayfa yazıyorum.. Niye en çok okunan yazarlardan biriyim o zaman, uzun uzun yazdığım halde?. Ertuğrul Özkök'ün geçen gün "Yeni gazetecilik" diye anlattığı şeyi 20 yıldır yapıyorum da ondan..
Sevgili Mehmet,
Geçen ay, Amerika'da bir seminer düzenlendi..
Teknolojik gelişmelerin ulaştığı yeri tartışmak için..
Bugün bir robot kapıyı açıp içeri giriyor ve kendisini yeniden şarj edecek elektrik kaynağını bulabiliyor. Kimsenin durduramadığı bilgisayar virüsleri interneti perişan edebiliyor. Teknoloji, yarın insanın yerini alabilecek yapay zekayı üretebilecek mi?.
2001 Uzay Yolu filminde, güneş sisteminin dışına giden gemiyi ele geçiren Bilgisayar Hal'a ne kadar yakınız?..
Seminerdeki cevap "Makine zekası konusunda henüz hamam böcekleri aşamasındayız!.."
Yani..
İnsan.. Hâlâ insan.. O teknoloji denen şey, insanın yerini almayacak.. İnsan tarafından kullanılacak..
Kullanabiliyor muyuz Mehmet!..
Elle mi yazıyorsun Hasan Cemal, daktilo, bilgisayarla mı?.. Yazını telefonda 5 saat bekleyip mi okuyorsun, teleksle mi, faksla mı geçiyorsun. Yoksa bilgisayara yazıp, 3G hızı ile bir tıkla mı gönderiyorsun?.
Ne fark eder.. Teknoloji, senin yazını değiştirir mi?. Okur senin yazdığını okur.. Onu nasıl yazdığından, yolladığından kime ne?.
Esas olan yazdığındır.. Nasıl ilettiğin değil..
Ben diyorum ki, "İletişim kolaylaştıkça, gazeteler kötüye gitti.." Bu ikisinin arasında bir sebep sonuç ilişkisi var mı?.. Onu araştırmak, bilim adamlarının görevi.. Ben bir durumu, bir gerçeği ortaya koyuyorum..
Teknoloji ileri, gazetecilik geri..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA