Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Denizi kız kokan İzmir!..

Cengiz kardeşim (Semercioğlu) "İzmir'in denizi kız, kızı deniz kokar" lafını beğenmeyen bendim" diye yazmış, geçen gün.. "Külebi de yazsa, bu lafa ısınamadım. Sıcak gelmedi.. Sempatik gelmedi" diyor..
Neden gelmemiş, onu da anlatıyor.. "Günümüz popüler kültüründe İzmir'in seksi kızlarını anlatmak için, herkesin diline yapışan bu laf bana hep erkek egemen bakışı çağırdı. Günümüzde bu laf masumiyeti değil, cinselliği öne çıkardığı için.."
Yani, nasıl yanılıyor Cengiz..
Bir defa "Popüler kültüre" asıl esir duruma kendisi düşüyor.. "Erkek egemen kültür" demek günümüzün en popüler lafı.. Arkanda ordu bulmak istiyorsan, kalk, erkeklere saldır.. "İzmir'in seksi kızları" genellemesi ne oluyor peki Cengiz?. İfaden, Türkçen, senin de ayni fikirde olduğun izlenimi vermiyor mu?. Ama asıl önemlisi Sevgili Cengiz, asıl önemlisi..
Laf cinselliği öne çıkarmıyor.. Eğer popüler kültürde, kasıtlı, bilinçli böyle bir anlam veriliyorsa, laftan değil, onu yanlış kullanan popüler kültürden nefret etmen, lafın arkasında durup, yanlış anlamla sömürenlere savaş açman gerekmez mi, gazeteci olarak..
Ama belli ki, sende cinsellik çağrıştırıyor, dizeler..
Nasıl ama nasıl yanılıyor, böyle düşünen, ya da düşünmek isteyenler..
"İzmir kızları", cinsellikleri değil, çağdaşlıkları ile "İzmir kızları"dır..
Kentin batıya açılan bir liman olarak gelişimi.. Bu gelişim içinde, bugün Levanten denen Avrupalı ailelerin gelip yerleşmeleri, Kurtuluş Savaşı sonunda kenti terkedip gitmek zorunda kalan azınlıkların batıyla içli dışlı yaşamları, kentin ve insanlarının sosyal yaşamını yakından etkileyince, İzmir'in kızları çok daha tutucu Anadolu kızlarının çok önünde geliştiler.. Kaç göç olmadı onlarda.. Batıdaki yenilikleri çok çabuk benimsediler.. Sadece şekilde, giysilerinde, makyajlarında değil.. Yaşam tarzlarında da.. Erkekler önünde ezilmediler.. Kendilerine güvenleri, onların toplumun doğal eşit insanları olarak yetiştirdi.. Herkese iç güvenin verdiği cesaretle yaklaştılar. Uzatılan elleri sıkmakla kalmayıp, canları isteyince kendileri el uzatır oldular. "O ne de bu ne söyler" korkuları olmadan, sokaklarda güler yüzle dolaşmaya cesaret ettiler.. Erkekler onlar için öcü değil, eşit insanlar oldu.
İşte lafın özü bu..
İzmir kızları, bu ülkenin ilk "Eşit"leri oldular.. İlk "Çağdaş"ları oldular..
İzmir kızları, bu ülkenin yaşam öncüleri, kadın cinsinin gururu oldular..
Onun için başka severim İzmir'i.. Başka severim İzmir'in kızlarını.. İzmir'in deniz kokan kızlarını..
Deniz özgürlüktür Cengiz.. Deniz sonsuz ufuklara cesaretle açılmaktır.
Külebi'nin simgelediği, kız ve deniz, işte tam da budur!..

***

Hasan Bülent Kahraman, köşesinde değil, el yazısıyla yazmış bana ayni konuda..
"Külebi'nin şiirini hepimiz ezber biliriz, çok da severiz, ama o dizeler şairin 'Atatürk Ağıtı'ndandır. Usta çok güzel yazmıştır, ama İzmir araya sıkışmıştır. Oysa onun İzmir'i anlatan çok güzel başka bir şiiri vardır. Ortaokuldayken Varlık Şiirleri antolojisinde ilk kez okumuş, çok sevmiş ve ezberlemiştim." diyor.. Mektuba o şiiri de eklemiş.. Buyrun o zaman.. İşte Külebi.. İşte "Şimdi İzmir'de.."

"Şimdi İzmir'de sabahın sekizi
Karşıyaka'da, Alsancak'ta, Güzelyalı'da
Bir ağ dolusu balık gibi gençliğimizi
Daha yeni çektik denizden, rüyalarımızı da...
Türküler övüyor sevgimizi

Şimdi İzmir'de sabahın sekizi
Şu deniz, şu gemiler, bizim malımız
Altın saçar gibi güneş tembelliğimizi
Karınca gibi çalışıyor adamlarımız
İncir işleyen kızlar sayıklar hikâyemizi

Şimdi İzmir'de sabahın sekizi
Rüzgâr yalnız saçların için
Tanrı öyle birleştirmiş ki sevincimizi
Ne umutsuzluk var, ne korku, ne kin...
Fotoğraflar çekiyor resimlerimizi.

Şimdi İzmir'de sabahın sekizi
Okaliptüs, yosunlar aşkımızla öpüşür
Anneler emzirir hayallerimizi
Bütün kızlar bizim için salınarak yürür
Ama zaman boş koydu hayallerimizi

Şimdi İzmir'de sabahın sekizi
Gözyaşlarım yüzüne döküldü, anlamadı
Aynı yastıkta bitirdik birbirimizi
Altın kemerlerin içi boş kaldı
Hangi zalim eller biçti ekinimizi?"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA