Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Johnny Depp'in dövmeleri..

Hepimiz onu hafif efemine korsan olarak bilir ve severken, Johnny Depp geçen hafta karşımıza sakalsız, bıyıksız bir gazeteci olarak çıktı, "Tutku Günlükleri" filminde..
Ben kendi şahsıma onu da çok sevdim.. Filmi de size tavsiye ettim zaten..
Depp, bu filmde yakın arkadaşı, gazeteci Hunter S. Thompson'ın hayatından bir bölümü oynuyor..
Hunter "Haber bulamıyorsan kendin haber ol" tarzını bizim mesleğe sokan ve hayli başarılı olan ünlü bir yazar..
Depp onunla arkadaşlık ederken, bir gün evinde bir kenara atılmış bir koca dosya bulmuş.. Okumuş..
Hunter'ın Porto Rico anılarından oluşan bir roman müsveddesi..
"Al onu film yap" demiş, Hunter.. "Yaparım ama, sen önce romanı bastır" demiş, Depp..
Romanın basılması ve filme alınmasının hikayesi bu.
Hunter, Ernest Hemingway intihar ettiği zaman "İki yerde yaşamayı çok severdi. Paris ve Küba.. Ama ikisi de çok değişti. Dostları da öyle.. Ya öldüler, ya değiştiler. Bu yüzden yaşamasına sebep kalmamıştı" diye yazmıştı.
Kendisi intihar ederken de ayni gerekçeyi ileri sürdü..
"İki yeri çok severdim. New York ve Porto Rico.. İkisi de eskisi gibi değil.. Eski dostlar da yok.."
Johnny Depp'e tam da filmi izlediğim akşam, televizyonda rastlamam mı?..
11 gibi yatağa girerim akşamları.. Televizyon benim uyku ilacımdır. DigiTurk 2'yi açarım. O saatte David Letterman Late Show var.. DigiTurk fazla masraf olmasın diye hala geçen yılın şovlarını yayınlıyor, Letterman hep günceli konuştuğu için bu ucuz programlar küf kokuyor ama, bizim bitmez tükenmez, Arabın yalellisi talk şovlar yanında, gelen konuğun en fazla 15 dakika ekranda kaldığı Letterman şovlar uyku öncesi ilaç gibi geliyor bana..
Johnny Depp, o 15 dakika için Amerika'nın öbür ucundan, Los Angeles'tan uçmuş New York'a..
Kolları kısa kol gömleğin altına kadar dövme dolu.. Film çekilirken, makyajcı saatlerce uğraşırmış o dövmeleri saklamak için..
Bir Fransız eşi var, Depp'in.. "En büyük sorunum 14 yaşındaki kızım" dedi.. "Tam tehlikeli yaşta.."
"O zaman bu dövmeler ne" dedi, Letterman.. "Kızının bu dövmelere hayran olmasından korkmuyor musun?.."
"Hayır ondan değil, bir gece eve, kolları böyle dövme dolu bir herif getirip, ona hayran olmasından korkuyorum" dedi..
Kızın ana dili Fransızca.. Baba dili İngilizce..
"Sorun olmuyor mu" dedi, Letterman..
"Hayır" dedi, Depp.. "Kızım Fransızcayı Amerikan, Amerikancayı Fransız aksanıyla konuşmuyor.
İki dili de bülbül gibi şakıyor.. Sorun yok.."
Letterman darbeyi vurdu..
"Peki rüyalarını hangi dilde görüyor?.."
Johnny derin düşüncelere daldı.. Ben de daldım..
"Bu aklıma hiç gelmemişti" dedi, Johnny.. Benim de aklıma hiç gelmemişti..
Sizin geldi mi?..
İki dilli insanların gerçek dilinin konuştukları değil, rüyalarını gördükleri dil olduğu hiç aklınıza geldi mi?.
Sevgili Sırrı Sakık dostum, sen rüyalarını hangi dilde görüyorsun mesela?..
Bir İspanyol atasözü "Önemli olan ayni dili konuşmak değil, ayni dilde düşünmektir" der.. 1982 Dünya Kupasını izlerken, bir Madridli dostum öğretmişti. Onu hatırladım, yazıma nokta koyarken..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA