Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER ÜRÜNDÜL

İşte ben Ömer Üründül!

Güney Afrika'daki 2010 Dünya Kupası beklediğim üzere İspanya'nın şampiyonluğuyla noktalandı. Bir ay süren bu büyük futbol organizasyonu sırasında Türkiye'nin yayıncı kuruluşu olan TRT'de 24 maçı yorumladım.
Futbol izleyicisi adına bu önemli görevi TRT ağırlıklı çeşitli televizyon kanallarında 14 yıldır aralıksız sürdürürken bu defaki kadar ağır, mesnetsiz ve hakarete varan eleştirilere muhatap olmadım.
Futbolsever adına vermeye çalıştığım bu hizmeti bazı kişilere yemek ısmarlamam ve ücret almamam sayesinde yerine getirdiğimi iddia edecek seviyesizliğe kadar indi bu eleştiriler. Futbol dünyasının önemli işlevlerinden biri olan televizyon yorumculuğu hizmetimi sürdürürken beni zaman zaman eleştirmiş olanların dahi bugün yukarıda portresini çizmeye çalıştığım vicdan muhasebesinden yoksun olan eleştirilere verdikleri rekor düzeydeki tepki, moralimi üst düzeyde tutmama yardımcı olmuştur. Bu arada şahsıma yöneltilen mesnetsiz ve seviyesiz eleştirilerin içine TRT gibi saygın bir kurumun da alınması yine aynı inançla söyleyebilirim ki beni asıl yaralayan unsur olmuştur.
Ne var ki; 10 yıl kadar hiç de azımsanmayacak bir zaman diliminde Doğan Medya Grubu'nun ilk evladı Milliyet'te yazarlık yapmış olmama rağmen yine aynı grubun bir başka yayın organı olan Hürriyet'teki sanki organize karalama kampanyasına herhangi bir üst düzey yöneticinin tepki koymaması düşündürücüdür. Hele hele patronaj sınıfının bu karalama kampanyasına adeta göz yumarcasına sessiz kalışı beni üzmüştür.

O DÜZEYE İNMEM
Şimdi benden bu eleştirilerin sahiplerine aynı dozda ve aynı üslupla cevap vermemi bekleyenlere böyle bir seviyesizliğe inmeyeceğimi hemen belirtmek isterim.
Ancaaak... Bir kişi var ki, artık ona cevap yazmazsam bunun eksikliğini ciddi şekilde hissederim. Bu kişi de Hıncal Uluç'tur. Hıncal Uluç 17 Mayıs 2000 tarihindeki Galatasaray'ın Kopenhag'da Arsenal karşısında elde ettiği büyük zaferin yayını sırasında yorumcu olarak görev yapmamı ve futbolsevere hizmet etmemi o tarihten beri nedense hazmedememektedir. Ve o günlerden bu yana, yani 10 yıldan beri Hıncal Uluç beni en ağır şekilde ve sürekli eleştirmeyi adeta kendisine görev bilmiştir. Özellikle de son iki yılda TRT Genel Müdürü Sayın İbrahim Şahin'i de hedef almak gibi, bir yazara hiç de yakışmayan bir tavır almıştır. İnsanın böyle bir anlayışın sergilenmesinden sonra ister istemez aklına bir soru gelmektedir: Acaba Hıncal Uluç olimpiyatlar ve Dünya Kupası'nda TRT tarafından yorumcu olarak görevlendirilseydi aynı tepkileri sergiler miydi?
Dünkü yazısında "Ömer Üründül futboldan hiç anlamıyor" diyor. Benim futbol bilgimi ölçmek isteyen kişinin önce kendisinin futboldan anlaması lazım. Hıncal Uluç'un futboldan hiç anlamadığı herkesin malumudur. Bütün dünyanın Maradona ile tahta çıkardığı adama, "Messi de futbolcu mu?" diye yazması bu konuda en son canlı örnektir.
Şimdi Hıncal Uluç'a bir soru sorup onun bu konudaki cevabını bekliyorum: TRT'nin yanında TV8'de iki sene İngiltere Premier Ligi'ni yorumladım. Star TV'de 5 sene Şampiyonlar Ligi yorumculuğu yaptım. 2006 Dünya Kupası'nı Kanal 1'de yorumladım. Euro 2008 Grup Elemeleri'nde Türkiye'nin maçlarını ATV'de yorumladım. Ayrıca Türkiye'nin üçüncü olduğu Euro 2008'i yine ATV'de yorumladım. 14 yıldır bu kanallar da dahil her yerde benim yorum yapmamın Hıncal Uluç gözüyle nedenini çok merak ediyorum.
Hıncal Uluç'un Sabah Gazetesi'nde neredeyse tam sayfaya yakın olan atış sahasına sahip olmasına rağmen Hürriyet'in karalama kampanyasına 3-5 satırla katılmasını kendisi adına ciddi bir talihsizlik olarak yorumluyorum.
Ehh ben yorumcuyum ya...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA