Her gün önünden geçip gittiğimiz küçücük mekanlardan birinin kapısındayız. İçeri girer girmez "hoşgeldiniz" diyerek karşılanıyoruz. Etrafa şöyle bir göz gezdiriyoruz, zaten tüm mekanı incelememiz 20 saniye bile sürmüyor. Oturacak yer sınırlı. "Pencere önü olsun", "tuvalete yakın olmasın" gibi istekler burası için geçerli değil. Ya sağdaki masalardan birine oturabiliyorsunuz ya da soldaki. Yemeğinizi dışarıda da yiyebilirsiniz, ama tabureye oturmak şartıyla. Menü birçoğunda olduğu gibi burada da yok. Lezzetli yemekler mekanın aynı zamanda sahibi olan aşçının elinden çıkma. Bol sohbetli geçen yemek, kıvamlı bir Türk kahvesiyle son buluyor. Günlük hayatın koşuşturması içinde unuttuğumuz birçok insani değer burada, kısacık bir yemek süresine sığdırılıyor: Samimiyet, sıcaklık, dostluk....İşte İstanbul'daki bu küçük ama değerli mekanların peşine düştük.
Kadıköy
İstisna Tatlar
Burada her şey organik
Kadıköy Moda'daki İstisna Tatlar güler yüzlü iki kardeşin işlettiği beş masalı bir mekan. Menüsündeki tüm yiyecek ve içecekler organik malzemelerle hazırlanıyor. Mekanın sahibi Erdem Uçaker "Burada kaliteye o kadar önem veriyoruz ki kruvasan yapan Fransız arkadaşımız olmayınca menüden çıkarıyoruz" diyor. Mekanın en çok beğenilen ürünleri arasında özel bir düzenekte altı saat demlenen soğuk kahve ve dağ çileği aromalı kahve var. Özellikle akşamları yer bulmanın kolay olmadığı mekanda fiyatlar 8-10 TL arasında.
Kuzguncuk
Hatice Anne
Beyaz yakalıların gözdesi
Kuzguncuk Çarşısı'nda ev yemekleri yapan Hatice Anne'ye sadece beş kişi sığabiliyor. Geçen sene Hıncal Uluç gazetedeki köşesinde yer olmadığı için buruk bir şekilde kapısından ayrıldığını yazmıştı. Haksız da sayılmaz. Yaprak sarması ve mantısını gören tabak tabak yemek istiyor. Mekanı Hatice Hanım ve oğlu Serdar işletiyor. Biz gittiğimizde Hatice Hanım bir başladı sohbete yemek bitti, baktık kahveler geldi. Gelene "Hoş geldin" demeyi eksik etmeyen anne oğul giderken de "Yine gelin" demeyi eksik etmiyor. Buraya özellikle tencere yemeğini özleyen beyaz yakalılar uğruyor. Fiyatlar da 8-20 TL arasında.
Beyoğlu
J'adore Chocolatier
Özel Belçika çikolatası
Bilenlerin bile önünden geçerken fark etmekte zorlandığı J'adore Chocolatier'nin altı masası var. Çikolatalarının bir kısmını kendileri yapıyor, bir kısmını da Belçika'dan getirtiyorlar. Kapıyı açar açmaz çikolata kokusu adeta sizi sarılıyor. Charlie'nin Çikolata Fabrikası'nın küçük bir şubesine benzeyen J'adore'un en meşhur tatlısı Oh La La Beatrice. Taze meyveler, kahve ve süt dökülmüş bir kek, üzerine eritilmiş çikolata ve krem şanti. Oh La La Beatrice 11, fondue 22, 1957'de Avedis Bey'in yazdığı tarifle yapılan çikolatalı pasta da 9 TL. Mekanın garsonlarından birinin dediğine göre "Kimi zaman fiyat çok diye kızanlar tabağı bitiremeyince hak veriyorlar."
Cihangir
7 GR Art Cafe
Dünyanın en sert kahvesi burada
Hayriye Caddesi'nde yüzlerinde gülümseme eksik olmayan Zeynep ve Zafer Büyükküpçü çiftinin hayallerinden doğmuş bir kafe var; 7 GR Art Cafe. Mekanın adı bir kaşık kahvenin 7 gram olmasından doğmuş. Kahve zincirlerinde satılan kahvelerin yanı sıra kendi özel formülleri de var. Mesela dünyanın en yüksek kafeinli kahvesi Deathwish, çikolata sevenler için French Kiss ve kremayla arası iyi olanlar içinde Con Panna. Deathwish 10 TL diğerleriyse 7 TL. Özellikle turistlerin gözdesi 7 GR Art Cafe'de akşamları yer bulmak gerçekten bir mesele.
Çukurcuma
Çukurcuma Köftecisi
Anne eli değen tatlar
Çukurcuma'nın ara sokaklarını öğle saatlerinde lezzetli kokular sarıyor. Kokuya doğru giderseniz yeşil tenteli ufak bir dükkan göreceksiniz, Çukurcuma Köftecisi. Burası bir aile işletmesi. Her gün sulu yemek de çıkıyor. Fiyatları makul, büyük bir kızartma tabağı ve içecek 15 TL. Mekan en çok cuma ve cumartesi günleri yoğun oluyor.
Kadıköy
Kilisli Fiko
Sabahlayanlara
Haydarpaşa İskelesi'nin karşısındaki Kilisli Fiko 30 yıldır müdavilerini ağırlıyor. Mekanın kapısından girer girmez sizi duvarda asılı olan ünlülerin fotoğrafları karşılıyor. Beş masası bulunan mekanın en meşhur lezzeti yuvalama çorbası. Tabii sütlü ekmeğe sarılan kebabının da tiryakisi çok. Kilisli Fiko en çok cuma ve cumartesi günleri gece yarısından sonra doluyor.
Beşiktaş
Biber Burger
Dev burgerler
Çırağan Caddesi'nde, özel soslarıyla ünlü Biber Burger'de hamburgeri bitirebilmek büyük bir marifet istiyor. Devasa hamburgerin yanında bir de kocaman sepette patates kızartması geliyor. Mekan sahibi Aydın Tüfekçi'nin dediğine göre müşteriler közlenmiş badem ile harmanlanan Romesco Burger'i çok seviyor. En pahalı menüsü 20 TL olan mekan üniversite öğrencilerinin gözdesi.
Kadıköy
Munchies Crepe & Pancake
Çikolatalar yurtdışından
Moda'da Mehmet Ayvalıtaş Parkı'nın karşısındaki Munchies Crepe & Pancake'i önündeki insan kalabalığından da bulabilirsiniz. Kreplerinden çok pancake'leri ile meşhur. Buraya akşama doğru gittiğinizde hüsranla dönebilirsiniz. Çünkü günlük getirdikleri malzemeler bitince mekanı kapatıyorlar. Pancake menülerinin fiyatı 15-25 TL arasında değişiyor. Misafirlerine sınırsız sos güzelliği yapan mekan pazartesi günleri kapalı.
Eminönü
Dürüm Büfe
Tahtakale'nin meşhur dürümcüsü
Tahtakale'de 1992'den beri yer alan Dürüm Büfe'nin sadece dört masası ya da daha doğrusu sinisi var. Alışveriş yorgunları buraya kendini atıyor bir güzel karınlarını doyuruyor. Gelen müşterilerin dediğine göre en çok kanat ve et şiş lezzetliymiş. Fiyatlar da 13-17 TL arasında değişiyor. Dürüm Büfe her gün saat 18:00'e kadar açık.