RAHİME BAŞ UÇAR
İŞ dünyasından siyasete atlama tahtası olarak görülen oda ve borsalar; adeta aday fabrikası gibidir. Nitekim 12 Haziran’daki genel seçimler öncesinde de oda ve borsalarda görevli birçok işadamı aday adaylıklarını açıklayarak siyasete girme niyetini ortaya koydu. Ancak bu kez iş dünyasının biraz iştahsız olduğu görülüyor. Tüm partilerden sadece 100’e yakın oda kökenli işadamının aday adayı olması bunun en iyi göstergesi. Oysa genel olarak sadece AK Parti’de aday adayı olanların sayısı 10 bini bulmuş durumda...
Peki iş dünyası siyasete neden cesaret edemedi? Bunun başlıca nedeni, geçen yıl nisan ayında Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 29’uncu maddesinde yapılan bir değişiklikle, milletvekili adayı olan oda ve borsa yönetim kurulu ve meclis üyelerine koltuklarını bırakma şartı getirilmesi. Bu yıl ilk kez genel seçimlerde aday olacak kişiler geri dönmemek üzere oda başkanlık koltuklarını bıraktı. Bırakın aday olmayı, aday adayı olacak işadamlarının bile oda ve borsalardaki görevlerini bırakmaları gerekiyordu. Yani Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayı göze alacaklardı...
İş dünyasının temsilcileri, işte bu durumun işadamlarının siyasete girme cesaretini kırdığını söylüyor. Özellikle İstanbul’daki oda ve borsaların yönetiminden siyasete girmek için istifa eden bir kişinin bile olmaması dikkat çekiyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Deniz Ticaret Odası’ndan (DTO) hiçbir oda başkanı ya da yönetim kurulu üyesi siyasete istekli olmazken, İTO ve İSO’dan sadece 6 meclis üyesi aday adayı oldu. DTO’dan ise siyaset için istifa eden olmadı
İSO’DAN İKİ ADAY
İSO Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Baytaş, oda yöneticilerinin siyasete mesafeli durduklarının altını çiziyor. Meclis üyelerinden ise siyasete girmek için yalnızca iki kişinin istifa etmesine şaşıran Baytaş, “Doğrusu geçmiş yılları da düşündüğümüzde daha çok istifa bekliyordum. Ama istifa zorunluluğu sanayicileri tedirgin etmiş gibi görünüyor” diyor.
Hidromode Makine Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Büyükdede, geçmişte İstanbul İl Genel Meclisi başkanlığı ve İTO meclis başkan yardımcılığı da yapmış bir isim. İlk kez milletvekili aday adayı olduğunu söyleyen Büyükdede, Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçı Birliği yönetim kurulu üyeliği görevini de bıraktığını belirtiyor.
Aday adayı olanların belirli görevlerini bırakma zorunluluklarını olumlu bulan Büyükdede, “Eskiden istifa zorunluluğu olmadığı için birçok aday ortaya çıkıyordu. Şimdi ise siyasete gerçek istekliler niyetlilerini ortaya koyuyor” şeklinde konuşuyor. Sanayicilerden siyasete yönünü çevirenlerden biri ise Hatemoğlu’nun veliahdı Efsane Turan... Aynı zamanda Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu’nun (TUSKON) yönetim kurulu üyesi olan Turan, hem İSO hem de TUSKON’daki görevinden istifa etti. Turan, iş dünyasından siyasete giren iş kadınlarından biri olarak da dikkatleri üzerine çekti. Geçmişte siyasete birçok isim kazandıran İTO’dan ise bu genel seçimlerde Hidayet Işık, Ersin Çetin, Bülent Seyhan ve Fuat Fettahoğlu’nun aday adayı olduklarını belirtelim
İZMİRLİLER İSTEKSİZ
Bu dönem İzmirli sanayicilerin siyasetten uzak durdukları görülüyor. EBSO’dan yalnızca Socar Turkas CEO’su Kenan Yavuz siyasete girmek için istifa ederken İzmir’den AK Parti’nin adayı olmak istiyor.
TOBB saymanı da olan Konya Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez, iki görevini de AK Parti’den aday adayı olarak bıraktı. Konya Ticaret Odası’ndan dört meclis üyesi de AK Parti’den aday adaylıklarını açıkladı. Konya Sanayi Odası’ndan ise herhangi bir aday çıkmadı. Hüseyin Üzülmez, istifa zorunluluğunun iş dünyasının siyasete girmesinde cesareti kırmadığını düşünüyor.
Konya’da geçen genel seçimlerde odadan yalnızca bir aday çıktığını hatırlatan Üzülmez’in değerlendirmesi ise şöyle: “Şimdi beş aday var. Bana göre son yasal düzenleme bir tedirginlik yaratmadı. Zaten bu adaylık süresinde kişilerin odalardaki unvanlarını kullanmaları gerekiyor. TOBB’daki görevim nedeniyle de biliyorum; bu seçimlerde oda yönetimlerinden 34 kişi adaylık için istifa ederken meclis üyeleriyle birlikte bu sayı 100’ü buluyor. Yani cesaret kırıcı bir durum yok.”
KAFALAR KARIŞTI
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk, 15 yıldır yürüttüğü oda başkanlığından siyaset için istifa ederken, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer de 13 yıldır oturduğu koltuğunu bırakarak AK Parti’den aday adayı oldu. Milletvekili adayı olan hiç kimsenin sivil toplum kuruluşlarındaki görevine geri dönmemesi gerektiğine inanan Koçer, “Yalnız bu işin de bir standardının olması gerekiyor. Memurların göreve dönmeleri için bile standart yok. Bu iş dünyasının kafasını karıştırıyor” diyor.
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Şekerdağ, istifa zorunluluğunu siyasette engelleyici bir durum olarak görüyor. Şekerdağ, kendisi dahil birkaç oda meclisi üyesinin bu nedenle siyasete girme niyetlerini ortaya koyamadıklarını belirtiyor. Şekerdağ şunları söylüyor: “Son düzenlemenin işadamlarının siyasette önünü kesme adına yapıldığını düşünüyoruz. Seçilememe durumunda göreve devam edememenin bazı arkadaşlarımızı frenlediğini biliyorum. Siyasi partiler kaliteli aday bulma derdinde değil.”
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Şekerdağ, istifa zorunluluğunu siyasette engelleyici bir durum olarak görüyor. Şekerdağ, kendisi dahil birkaç oda meclisi üyesinin bu nedenle siyasete girme niyetlerini ortaya koyamadıklarını belirtiyor. Şekerdağ şunları söylüyor: “Son düzenlemenin işadamlarının siyasette önünü kesme adına yapıldığını düşünüyoruz. Seçilememe durumunda göreve devam edememenin bazı arkadaşlarımızı frenlediğini biliyorum. Siyasi partiler kaliteli aday bulma derdinde değil.”
“İşadamları engelleniyor”
Adana Sanayi Odası başkanlığını bırakan Ümit Özgümüş ise istifa zorunluluğunu işadamlarının siyasete girmesini engelleyen bir durum olarak görüyor. Son yerel seçimlerde CHP’den büyükşehir belediye başkanı adayı da olan Özgümüş, şimdi ise CHP saflarından TBMM çatısı altına girmeyi hedefliyor. 1999 yılından beri odada başkanlık yaptığını hatırlatan Özgümüş’ün değerlendirmeleri şöyle: “Aslında uzun zamandan beri siyasetin STK’lardan ve demokratik kitle örgütlerinden beslenmesinin yararlı ve sağlıklı olduğunu söylüyoruz.
Bu tür örgütlerde kamuoyunun karşısına çıkmış, bilgisi, birikimi, yeteneği ve dürüstlüğü kamuoyu tarafından bilinen insanların siyasete girmesi gerekiyor. Hiç tanınmayan insanlar siyasete girdiğinde, kamuoyu onları tanıyamadan seçim süreci bitiyor. Bu dönem birçok oda başkanı ve yönetim kurulunun siyasete girmek istediğini biliyordum. Ama seçilemediklerinde geri dönememe riski olması onları engelledi.” **70 ismin olduğu bir geniş bir tablo var.