'Yeter be kardeşim' Futbola ne zaman, nerede başladınız? Fenerbahçe’ye hangi sezon transfer oldunuz? - 19 kez A Milli oldum. İlk kez 1978 yılında Gaziantepspor’da oynarken Milli Takım’a çağrıldım. O zaman Gaziantepspor İkinci Lig’deydi. Ben de İkinci Lig’den Milli Takım’a çağrılan ilk futbolcu oldum. - Hem Fenerbahçe’nin hem de Milli Takım’ın kaleciliğini yaptınız; çok iyi bir kaleci olmanız gerekmez mi? Oysa size “Kova” lakabı takılmıştı. Bu tezadı nasıl açıklıyorsunuz? O halde niye “Kova” lakabı aldınız? SAHADA 22 KİŞİ VAR 20’Sİ BANA BAKIYOR Hangileri mesela? İngiltere’den 8 yediğiniz maç mı? Hayatımda oynadığım en tuhaf maçtı. Düşünün, sahada 22 kişi var ve 20 tanesi bana bakıyordu çünkü maç hep benim kalemin önünde oynandı. Top sanki duvara çarpıp, bana geri geliyordu. 40’ıncı dakikada “Beni çıkarın” diye bağırdım, hoca başka alana değişiklik yaptı, ben sahada kaldım ve 8 golü de yedim. Maç sonu TRT spikeri geldi “Ne hissediyorsun?” dedi. Adamın suratına baktım “Ne hissedeyim ki” dedim. Gerçekten teknik direktöre “Beni çıkarın” dediniz yani... FATİH İLE YAŞAR’IN YEDİKLERİ AYRI GİTMİYOR İkinci maçın ertesi günü çıkan gazetelerde yazılanları hatırlıyor musunuz? İngiltere ile yapılacak ikinci maçın kadrosu açıklandığında isminizi yedeklerin arasında görünce sevindiğiniz söyleniyor bu doğru mu? Fenerbahçe’de oynarken de 50 metreden gol yediğiniz söyleniyor, Göteborg maçında? BEN BARAJ DERDİNDEYKEN ADAM VURDU, GOL OLDU Bir de bazı maçlarda kornerden gelen topa yükselip “Bende” diye bağırıp sonra top kaleye girince “Değil” dermişsiniz bu doğru mu? Fiorentina maçında baraj kurdururken gol yemişsiniz. O da talihsiz bir maçtı galiba? BAKTIM RAKİP ÜZERİME GELİYOR “DÜDÜK ÇALIYOR” DİYE KANDIRDIM Sizin zamanınızda saha içinde futbolcular birbirini kandırmaya çalışır mıydı? Sizin de bu tarz olaylarınız var mı? O maçta bıkmıştım rakiple karşı karşıya kalmaktan, sürekli pozisyon oluyordu. En son bir pozisyon vardı, kontra atak yedik. Rakip üzerime geliyor, arkasında bizim oyuncular var ama çok uzaklar. Ellerimi kaldırdım “Yeter be kardeşim! Duymuyor musun hoca düdük çalıyor!” diye bağırınca adam da topu bıraktı. Sonra ben aldım topu, yerden degaj yaptım. İmkânlar da çok kısıtlıydı değil mi? Fenerbahçe sizi gönderip yerine Lukovcan’ı aldı ama o da çok hatalı goller yiyen bir kaleciydi? Şimdi futbol oynasanız yine Fenerbahçe’de kalecilik yapabilir miydiniz? KALE YIKILDI KAFAMA DÜŞTÜ BAYILMIŞIM ALMANYA’DA BÖBREK TAŞI BÖYLE ANLATILIR! Çıktık dolandık, bulduk bir eczane. Girdik içeri, bir kızcağız var. Tabii bizde ne Almanca ne İngilizce... Derdimizi anlatamıyoruz. Biz “Böbrek, taş, anne, mother” falan bir şeyler saçmalıyoruz. Kız boş boş bakıyor. Sonra Reşit “Gel oğlum dışarı çıkalım, bir taş bulalım öyle anlatırız derdimizi” dedi. Çıktık, sokakta taş bulana kadar yarım saat geçti. Geldik geri eczaneye. Ben yattım yere, Reşit taşı karnımın üstüne koydu. Sonra taşı elimizle itip, aşağı attık, böylelikle Alman kıza böbrekten taş düşürme olayını anlatacağız hesapta. Kız iyice çileden çıktı. Ne anlasın garip. İki arıza gelmiş, tuhaf tuhaf hareketler yapıyor. Sonra kafileden birileri geldi, tercüman buldular, o anlattı kıza “Bunlar böbrek ilacı istiyor” diye. Kız da reçete istemiş. Biz de reçete de yok. Ne bilelim Almanya’da reçetesiz ilaç verilmediğini. Hem ilacı alamadık hem öyle bir rezillik yaşadık.