Meclis Şike ve Şiddet Araştırma Komisyonu'nun raporu Türk sporunda şike, hatır şikesi, teşvik primi ve mafyanın varlığını ortaya koydu. Komisyonun raporunda bu gerçek şu ifadelerle yer aldı:
"Ne yazık ki Türk sporunda şike, hatır şikesi, teşvik primi ve mafya vardır. Bunları önleyebilmek için Türk sporunda yeni bir dönem açılmalıdır."
Kaynak: Cihan
Silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek iddiasıyla başlatılan şike operasyonları dikkatleri Meclis'in yaptığı çalışmalara çevirdi. Son yapılan operasyonlarla gündeme gelen Türk futbolundaki şike, mafya ve para ilişkileri TBMM Türk Sporunda Şike ve Şiddet Araştırma Komisyonu'nun 2005 yılında hazırladığı rapora yansıdı.
AK Parti Ankara Milletvekili Haluk İpek'in başkanlığını yaptığı Komisyon, aylarca kulüp başkanlarını, hakemleri, spor yazarlarını, futbolcuları dinlemişti. Komisyona verilen ifadeler şike ve mafya ilişkilerinin düzelmesi için cezaların daha ağırlaştırılması gerektiği gerçeğini ortaya koymuştu.
MESUT YILMAZ'IN KARDEŞİNE YAYIN İHALESİ TEHDİTİ
Komisyona verilen ifadeler içerisinde dikkat çeken maç naklen yayın ihaleleri öncesinde dönen pazarlıklar. Maçları verecek televizyonların dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile görüştüğü rapora yansıdı. Mesut Yılmaz'ın "Kardeşimin oğlu da tehdit ediliyormuş." ifadeleri raporda yer aldı.
ERSUN YANAL'IN EVİNDE TEŞVİK PRİMİ BELGELERİ VAR
Komisyona, iddaa oyunuyla ilgili ifade veren eski hakemlerden Ahmet Çakar'ın söyledikleri bugün yaşananları özetliyor. İddaa'nın Türk futbolunda şikeye çok açık bir alt yapı oluşturduğunu söyleyen Ahmet Çakar, iki hakemin ya da dört kalecinin istemesi halinde bir gecede 10 milyon dolar parayı götürebileceklerini milletvekillerine aktardı.
Çakar'ın şike yapanların banka hesaplarına ve diğer yatırımlarına bakılması isteği Meclis Şike Araştırma Komisyonu raporuna girdi. Çakar'ın Teknik Direktör Ersun Yanal ile ilgili verdiği bilgiler de raporda şöyle yer aldı:
"Ersun Yanal'ın evinde hangi futbolcunun ne kadar teşvik primi aldığına dair imzalı belgeler var."
Telegol Program sunucusu Serhat Ulueren'in de Ersun Yanal'ın teşvik primi paralarıyla ilgili Komisyon'a verdiği bilgiler var. Ulueren, Ankaragücü futbolcusu Cafer Aydın'ın kendisine verdiği bilgiye göre Ankaragücü'ne 500 bin dolar para geldiğini paranın Ersun Hocanın evinde beklediğini futbolcuların paylarının maçtan 10 gün sonra dağıtıldığını milletvekillerine iletti.
Bilindiği gibi o dönemde, teknik direktör Ersun Yanal Ankaragücü'nü çalıştırıyordu. Fenerbahçe ile Galatasaray arasında süren şampiyonluk yarışında Ankaragücü Teknik Direktörü Ersun Yanal'ın, Galatasaray ile İstanbul'da Ali Sami Yen Stadı'nda oynayacağı maçla ilgili teşvik primi aldığı, bunu da 'adaletli' bir şekilde oyunculara dağıttığı futbolcusu Cafer Aydın tarafından açıklanmıştı. Oynan maçta ise Ankaragücü, Galatasaray'ı 2 - 1 yenmiş ve 2000 - 2001 sezonunu Fenerbahçe şampiyon olarak tamamlamıştı.
MEDYA ÇALIŞANLARI KULÜPTEN MAAŞ ALIYOR
Teknik Direktör Yılmaz Vural'ın 2005 yılında Meclis'te milletvekillerine verdiği bilgiler medya kuruluşlarıyla spor kulüpleri arasındaki çarpık ilişkiyi gözler önüne seriyor. Vural, bazı medya çalışanlarının kulüpten aldığı evi, arabası ve maaşının bulunduğunu Komisyon üyelerine bilgi veriyor. Yabancı sporcu bulunan takımda bundan nemalanan menajer, teknik adam ve diğer kişiler bulunduğuna dikkat çekiliyor.
FUTBOL KULÜPLERİ 15 MİLYON DOLAR KAÇIRDI
Komisyona verilen başka bir bilgi de bir ayda futbol kulüplerinin kaçırdığı verginin 15 milyon dolar olduğu yönünde.
MAFYA TFF SEÇİMLERİNE SİLAHLA GİRİYOR
Yine eski hakem Ahmet Çakar'ın Komisyon'a Türk futbolundaki mafya varlığıyla ilgili verdiği bilgi dikkat çekiyor.
1997 federasyon seçimlerinde Ankara Sheraton Otel'de mafya gruplarının gencecik çocukların silahla katlarda dolaştığını aktaran Çakar, "Birebir şahit olduğum, mafyanın Türk futbolunun neresinde olduğuyla ilgili olaydır."
AZİZ YILDIRIM: TEŞVİK PRİMİ SERBEST OLSUN
Komisyon raporunda Aziz Yıldırım ile ilgili bölümde teşvik primiyle ilgili bilgi yer alıyor. Yıldırım'ın 2004 Mart ayında Spor Bakanı'nın bulunduğu bir toplantıda teşvik primlerinin serbest olmasının istenildiğini söylediği yer alıyor.
Fenerbahçe eski Başkanı Ali Şen'in şikenin hayatın her alanında olduğunu şikeyi kimsenin ispat edemeyeceğini söylediği komisyon raporuna girdi.
KOMİSYONDA VE SONRASINDA KİM, NE DEDİ?
(01 Mart) Erman Toroğlu: Musluklarla uğraşmak yerine vanaları kesmek gerek. Toplantıda, devletin futboldaki sorunları çözmeyi istediğini gördüm. Ancak maalesef bir noktaya gelince tıkanıyoruz. Mesela, Ahmet Çakar'ı vuran şahsı henüz bulamadık. Şike ve teşvik, sigara dumanına benzer. Bilirsiniz ama yakalayamazsınız. Bu işleri yapanlar, sonuçta kendilerini nasıl kurtaracaklarını da düşünmüşlerdir. Kendilerini akıllı, karşıdakileri aptal görürler. Buna adı karışanları asmak lazım.
(1 Mart) Ahmet Çakar: Görev yaptığım dönemde teşvik primine şahit olmadım. Zaten hakemler bu tür primlere uzak olur. Futbolda şike ve teşvik primi, hukuki olarak kanıtlaması zor bir durum. Örneğin son olarak Cafer Aydın'ın açıklamaları sonrası yaşanan tartışmalar, bu futbolcunun geri adım atması nedeniyle kapandı. Fakat Cafer neden yalan söylesin, sonra neden geri adım atsın bunu bilemiyoruz.
(03 Mart) Bülent Yavuz: Meclis'in teşvik ve şike ile ilgili girişimi memnuniyet verici. Yalnız, somut şeylere dayanmayan durumlarda yapılacak bir şey olmaz.
(10 Mart) Ankaragücü Başkanı Cemal Aydın: Cafer Aydın'ın iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Ankaragücü çatısı altında böyle şeylerin yaşanması mümkün değil. Türk futbolunda şike ve teşvik priminin var olduğu söyleniyor ama bir türlü ispat edilemiyor. Teşvik iddiaları ancak verenle alan bulunarak ispatlanabilir.
(23 Mart) Konyaspor Başkanı Ahmet Şan: Yaşadığımız olaylar ve kanılarım doğrultusunda komisyona bilgi verdim.
(23 Mart) Malatyaspor Başkanı Hikmet Tanrıverdi: 1991'de Malatyaspor, bir şike sonucunda düşmüştü. Belgelenen ilk şike olayından sonra Malatyaspor'un mahkemeden vazgeçmesi için o zamanın parasıyla Malatyaspor'a 4 milyar verilmişti. Şike yapan takım da düşürülmemişti. Komisyon bu kayıtları incelemeli. Umarım Türk futbolunda beyaz bir sayfa açılır ve bir daha şike ve teşvik iddialarını konuşmayız.
(23 Mart) Gaziantepspor Başkanı Celal Doğan: Futbol sektörü çok kötü bir noktaya geldi. Futbol sahaları şiddetin icra edildiği noktalar haline geldi. Statlar, şiddeti üreten yerler değil, tetikleyen yerlerdir. Çok geç kalmadan müdahale etmek gerekir. Komisyon, sadece spesifik olaylara takılıp kalır ve sadece görev yapma anlayışıyla bir rapor hazırlarsa bir fayda gelmez. 14 yıldır bu işin içindeyim. İnanarak söylüyorum, bizim kapımıza bir tek talep gelmemiştir.