KIRKLARELİ - DUPNİSA MAĞARASI
2. jeolojik zamana ait mermerler içerisinde oluşan mağara, 2 bin 720 metre uzunluğunda. Dupnisa Mağarası'nın, yarasaların doğal yaşamlarını sürdürebilmesi için sadece 450 metrelik bölümü 2003 yılında turizme açıldı. Mağara, kuru, sulu ve kız mağarası olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. Mağaranın gezilebilmesi için 270 merdiven kullanılıyor. Turistler, Dupnisa'nın sadece 'sulu' ve 'kuru' mağara bölümlerini ziyaret edebiliyor.
2003'de ziyarete açılan, Türkiye mağara literatüründe en bilinen mağaralar arasında yer alan Dupnisa mağaralarının içinde, sürekli akışa sahip yer altı nehri ve bu nehrin oluşturduğu, derinliği yer yer 2 metreye ulaşan göletler bulunuyor. Kuru ve sulu mağaralarda süt beyazdan kırmızı ve kahverenginin her tonunda renge sahip dev sarkıtlar, dikit ve sütunlar ile perde bayrak taşları ve damla taş havuzları yer alıyor. Kış başlarında yarasaların doğal yaşamlarını sürdürebilmesi için turizme kapatılan mağara, yarasaların uyanmasıyla birlikte mayıs ayında turizme açılıyor. Mağarada 16 türden yaklaşık 33 bin yarasa yaşıyor.
ZONGULDAK - CUMAYANI MAĞARASI
Kızılelma-Cumayanı yeraltı su sisteminin boşalım ağzını oluşturur. Dışarı birçok ağızla açılmaktadır. Suyun çıktığı ağızdan 100 m.lik sulu bir galeri ile, ya da yukarıdaki fosil kuru ağızdan 75 m. yürünerek salona gelinmektedir.
Salon yeraltı deresi üzerinde bir köprü fonksiyonu gören ve olağan üstü güzelliğe sahip Traverten ile başlamaktadır. Yüksekliği 60 m. ve uzunluğu 70 m. olan salonun tabanı kalın bir kum tabakasıyla kapalıdır. ve sifonla sonlanmaktadır. Travertenden sola suyun gelişi yönünde ilerlendiğinde Kızılelma mağarası yönündeki sifona ulaşılır.
Yağışlı dönemlerde ya da ani fazla yağış olduğunda çok kısa süre içinde su baskını olduğundan, yaşam tehlikesi oluşmaktadır.
ANTALYA - ALTINBEŞİK MAĞARASI
Özelliği: Yatay ve kısmen aktif bir mağara sistemi olan Altınbeşik Mağarası adını üst kısımda yer alan Altınbeşik Tepesinden almaktadır. Torosların bu bölgesi hem jeolojik hem de jeomorfolojik yönden çok karışık bir yapıya sahiptir. Tersiyer ortalarında meydana gelen şiddetli kıvrımları,bu dönemin sonunda şiddetli dikey yükselmeler izlemiştir. Jeolojik bindirmeler büyük kıvrıklar ve derin kazılmış vadiler bu hareketli jeolojik geçmişin
sonucudur.Altınbeşik Mağarası üst Kresate yaşlı kireç taşları içinde kıvrıklar üzerinde oluşmuştur.Mağara üst üste
3 seviyede gelişmiştir. En alttaki ve orta seviyedeki yağışlı mevsimlerde aktif, en üst seviye ise devamlı kurudur.
Altınbeşik Mağarası daha kuzeyde bulunan Eynif polyesinin ve civarındaki bir dizi daha küçük polyelerin yer altına intikal eden suların toplanarak tahliye edildiği bir ana yeraltı deresi görevini görmektedir. Güz aylarında mağara içinde çok miktarda durgun göletler vardır. Mağara içindeki kum ve çakıl birikintilerinden, kayalar üzerindeki akıntı oyuklarından bahar aylarında orta ve alt seviyeden debisi kuvvetli yeraltı dereleri aktığını göstermektedir. Altınbeşik Mağarasının aktivitelerini tamamen yitirmiş olan üst seviyesinde, tabanda kaya blokları dikkati çeker, bunların yanında dikit ve sarkıt oluşumları da vardır. Orta seviyenin daha çok dere yatakları özelliğini taşır. Burada kaya blokları geniş yerler kaplar, yeryer kum ve çakıl depoları ile traverten oluşumları görülür. Mağaranın girişinden itibaren ilk 200 m. mağaranın alt seviyesini oluşturur ve burası devamlı su altındadır.Alt seviyenin bitiminde 40 m.lik dik bir çıkış vardır. Bu çıkış ve bitişik duvarlar beyaz renkli kalın travertenlerle kaplıdır. Mağaranın en güzel bölümünü burası oluşturmaktadır.
ZONGULDAK SOFULAR MAĞARASI
Eski Zonguldak-Çaycuma karayolunun 10. km'sinde, Sapça Köyü'nün ilerisinde Sofular Vadisi'nin güney yamacında bulunmaktadır. Toplam uzunluğu 1.5 km'dir. Bu mağara prehistorik özellikler taşımaktadır. Oldukça dik bir kuyunun (inişte) sol tarafından inildiğinde 5m'lik bir tırmanış yapılır ve fosil üst kol ile aktif salon ve yan kolların bulunduğu kışıma ulaşılır.
Aktif salona inmeden önce sağda yer alan bir küçük süslü odacık vardır. Bu odacık mağaranın adeta özetini sunar gibi, tıpkı ince bir zevkle işlenmiş kristal bir oda gibidir.25-30 m'lik bir inişle aktif kısmın büyük salonuna ulaşılır. Elips şeklindeki salonun boyu 70 m, eni 40-50 m'dir.Tavan yüksekliği 5-7 m olan % 15 meyilli salon tamamen oluşumlarla kaplıdır. Salondan aşağı inen kolların sonlarında göller yer alır. Fosil kolda bol miktarda guana bulunmaktadır. Sonunda kuyu inişiyle bir göl varılır. Fosil kolda, bilek kalınlığında 4 m'lik dikit bilinen tek örnektir.
Kırklareli - Vize Yenesu
Mağarası Yeri: Vize İlçesi, Balkaya Köyünde bulunmaktadır. Özellikleri: Trakyanın üçüncü büyük mağarasıdar. Yenesu'nun içi, görünümleri son derece güzel, her türden damlataşlar (sarkıt, dikit, sütun duvar damlataşları, damlataş havuzları ve makarnalar) ile kaplıdır.
Damlataş havuzu veya göllerin üzerine saçaklar şeklinde inen veya tabanından yükselen bu şekiller mağaraya sihirli bir hava kazandırmıştır.
TOKAT İndere (Ballıca)
Mağarası Tokat, Pazar İlçesi Pazar ilçesinin yaklaşık 6 km. güneydoğusunda bulunan Ballıca Köyü sınırları içerisinde ve köyün 600 m. güneydoğusundadır. Özellikleri: Ballıca Mağarası, ikisi giriş katından yukarda, beşi giriş katı ile aşağısında olmak üzere birbirinden güzel yedi katlı bir mağara görünümündedir. Tüm katlarda küçük su birikintileri, damlamalar, kuru doğal havuz ve havuzcuklar gözlenmektedir. Her katta tabanda su akımı olmamasına karşın çamur ve balçık fazladır. Bu, iniş ve çıkışları güçleştirmektedir. Mağara içinde dikkat çekecek düzeyde solunum kolaylığı hissedilmektedir.Mağa ranın giriş ağzı yaklaşık doğu-batı yönünde baş aşağı devam etmektedir.
Giriş ağzında 45-50 m. sonra oldukça geniş bir salona ulaşılmaktadır. Burada tarih çağlarından beri yaşandığını gösteren kalıntılar (harçlı duvar, sıvalı malzeme deposu vb) vardır. Buradan itibaren mağara, yönü kuzey ile kuzeydoğu arasında değişen 25-30 m.lik geçitle devam eder. Geçit üzerinde sağda ve solda odalar bulunmakta sonra büyük bir salona açılmaktadır. Burada pek çok sarkıt dikit, sütunlar ve su gölcükleri bulunmaktadır. Mağara, buradan kol olarak daha yukarılara, kuzey ve kuzeybatıya doğru iki farklı üst kat şeklinde devam eder. Birinci kat olarak kabul edilen bu bölümün girişe uzaklığı 150 m.dir.10 m. aşağıdaki ikinci kat büyük bir salon görünümündedir. Burada sarkıt, dikit ve sütunlar bulunur. İkinci katın sonundan inilen üçüncü kata inilmektedir. Çok az tahrip olmuş sütunlar, sarkıt ve dikitler bulunan üçüncü ve dördüncü katlar insanı büyüleyen pek çok görünüm sunmaktadır. Mağara ağzından dördüncü katın sonuna kadar en kısa mesafe 350 m. dolayındadır.5. katta bir göle ulaşılmaktadır.
GÜMÜŞHANER - TORUL KARACA MAĞARASI
Stratigrafik - Litolojik Özellikler:Gümüşhane Torul arasındaki sahada üskretase formasyonları geniş bir yayılışa sahiptir. Bunlar genellikle andezitik ve bazaltik lavlar ile lüflerden ve aglomeralardan oluşmaktadır. Bu serinin toplam kalınlığı 1000 m.'yi bulmakta ve içerisinde yer yer kalker, marn ve grelerden oluşan ve kalınlığı 100m. İle 200 m. Arasında değişen arakatkılar dikkati çekmektedir. Karaca Mağarası da bu seri içerisinde karakterli volkanitlerin çevrelediği bol çatlaklı masif kalkerler içerisinde gelişme olanağı bulmuştur. Oluşumu:Karaca Mağarası damlataşı oluşumları bakından oldukça zengindir.
Bu damlataşları çok çeşitli renk ve şekiller arz eder. Mağara içerisindeki sarkıtlar, dikitler, sütunlar, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri ve perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları, ayrıca mağara gülleri damlataşı havuzlardan çıkan küçük dikitlerin üzerinde oluşmuşlardır. Mağarada damlataşı havuzları büyük boyutlara ulaşmıştır. Özellikle mağaranın son bölümlerinde bu havuzların derinliği 1 m.'yi bulmaktadır. Mağara içerisinde çok yoğun ve zengin olarak bulunan bu çeşitli damlataşı şekilleri ve oluşumlar yer altındaki gizemli ve uyumlu görünümlerinin seyri adeta insanları büyülemektedir.Mağara içerisindeki beyazdan laciverte kadar çeşitli renklerdeki travertenlerin varlığı ise travertenleri oluşturan suyun içerisindeki demir ve magnezyum gibi erimiş mineral maddelerinin çok yoğun olduğunu göstermektedir.
ISPARTA KUZ MAĞARASI
Özellikleri: Toplam uzunluğu 224 m., girişe göre en derin noktası 17.5 metredir. Sıcak ve yarı kuru bir havaya sahiptir. Mağaranın dar geçitlerinde ve yan kol bağlantısında belirgin bir rüzgar hareketi vardır.Genişliği 2-16 m, tavan yüksekliği 1-20 metreler arasında değişen mağaranın orta ve son bölümleri, görünümleri son derece güzel her türden damlataşlar (sarkıt, dikit, sütun, duvar ve örtü damlataşları, damlataş havuzları,...vb.) ile kaplıdır.
Ana galerinin son bölümlerinde ise kalın bir kum ve çakıl deposu bulunur. Bu kesimler, mağaranın en derin noktalarıdır. Buna karşılık bu depoların yanından ayrılan yan kolun son noktası, girişten +10 m. yukarıdadır.Akarsu yatağından 250-300 m. yukarıda bulunan Kuz, Hidrolojik olarak askıda (vadoz kuşak) kalmış, fosil bir mağaradır. Bu nedenle yağışlı dönemlerde tavandan damlayan veya yan duvarlardan sızan sular dışında bütünüyle kurudur. Bu sular, ana galerinin son bölümünde küçük gölcükler oluşturmaktadır.
Oylat Mağarası
Yeri: Bursa, İnegöl İlçesi, Hilmiye Köyü Mağara Bursa-Ankara kara yolundan Oylat Kaplıcasına ayrılan yoldan yaklaşık 17 km. içeride Hilmiye köyünün bir km. güneyinde yer almaktadır.
Özellikleri: Toplam uzunluğu 665 m. olan mağara iki ana bölümden oluşur. Dar galerilerden oluşan birinci bölüm girişten çöküntü sonuna kadar olan kısımdır. İçeride dev kazanları ve damlataş havuzları bulunur. İkinci bölüm büyük bir çöküntü salonudur. İri blok ve dev damlataş şekillerinden (sarkıt, dikit ve sütun) oluşmaktadır. Mağara önünde sıcaklık 29ºC, nem yüzde 47, girişte sıcaklık 19ºC, nem yüzde 55, dar galeride 17ºC, nem yüzde 78, çöküntü salonlarında 14ºC, yüzde 90 nem oranlarına sahiptir.
KARAİN MAĞARASI (ANTALYA)
Özellikleri: Türkiye'nin en büyük doğal mağaraları arasında yer alan Karain mağarası, önünde bulunan traverten ovasından 150 m., denizden ise 430-450 m. yüksekliktedir. İnsanlık tarihinin başlangıcındaki süreç içinde mağara, alt Yontmataştan başlayarak, orta ve üst Yontmataş evreleri, Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç gibi Protohistorik Çağlarda ve Klasik Çağda insanlar tarafından sürekli bir biçimde iskan edilmiştir.
Bunun doğal bir sonucu olarak da yaklaşık 11 m. yi bulan kalın bir kültür dolgusu içermektedir. Ancak mağaranın en uzun süren ve en önemli iskanı Paleolitik (Yontmataş Çağı) ile ilgilidir.Klasik dönemlerdeki kullanım daha çok Adak Mağara (tapınak) niteliğinde olup, mağara alnı ve dış duvarları üzerinde Grekçe kitabe ve nişler bulunmaktadır. Karain Mağarasında yapılan kazalarda elde edilen arkeolojik buluntular, Antalya Müzesinde ve mağaranın hemen yakınında bulunan Karain Müzesinde sergilenmektedir.
KOCAİN MAĞARASI (ANTALYA)
Özellikleri: Türkiye'nin en geniş ağzına ve tek parça olarak en büyük galerisine sahip bir mağaradır. İçinde 50-60 m. yüksekliğe sahip sütunlar bulunan mağarada, aynı zamanda Roma döneminden kalan bir sarnıç da bulunmaktadır. Çok büyük iki salondan oluşan mağaranın giriş ağzının genişliği 35x70 m.dir.
DAMLATAŞ MAĞARASI (ANTALYA)
Özellikleri: Toplam Uzunluğu 30 m. olan mağara kuru, yatay mağara tipindedir. 200 m'.lik bir alanı kaplamaktadır. Çok sayıda sarkıt ve dikitin eşsiz bir görüntü verdiği mağara 15 m. yüksekliktedir. Karbondioksit gazı, yüksek ölçüde nem, düşük ısı ve radyoaktif havasıyla astım hastaları için son derece yararlıdır. Bu nedenle astım hastaları mağaranın en yoğun ziyaretçi gruplarını oluştururlar. Mağaradaki sarkıt ve dikitlerin İ.Ö. 20.000-15.000 yılları arasında meydana geldiği sanılmaktadır.
TİLKİLER MAĞARASI (ANTALYA)
Özellikleri: Yatay gelişmiş ve aktif bir mağara olup uzunluğu 7 km. dir. İlkbahar aylarında su seviyesi yükselir.Mağara baraj etüdleri sırasında açılan enjeksiyon galerilerinden birinde doğal bir galeriye rastlanması sonucu ortaya çıkarılmıştır. Konglomera içinde gelişmiş olması da mağaraya ayrı bir bilimsel değer kazandırmaktadır.
İNSUYU MAĞARASI (BURDUR)
Özellikleri: Toplam 597 m. uzunluğunda yatay ve kuru bir mağaradır. Uygun ulaşımı bulunduğu için Türkiye'de turizme açılan ilk mağaralardan biridir.Kalker tortulanmalarından türlü şekil ve yapıda meydana gelen sarkıt ve dikitlerin teşekkül tarzları dikkate alınarak mağaranın binlerce yıl evvel teşekkül ettiği tahmin edilmektedir. Mağara içinde girintili-çıkıntılı muhtelif istikametlere açılan dehlizlerde yer alan irili ufaklı 9 göl mevcuttur.Mağara içinde serin ve temiz bir hava cereyanı vardır. Bir kısım mağara sularının şeker ve mide hastalıklarına şifalı olduğuna inanılmaktadır. Mağara civarında İl Özel İdaresince kurulmuş bir konaklama tesisi vardır.
AYVAİNİ (BURSA)
Özellikleri: Giriş kısmı hariç yatay gelişmiş bir mağaradır. Mağara iki ağıza sahiptir. Mağaraya bir noktadan girip (Doğanalanı) başka bir ağızdan çıkılmaktadır. Mağaranın hemen girişinde 17 metrelik dikey bir iniş yer almaktadır. Mağarada bir çok göl yer almakta olup ilkbahar aylarında, suyun yükselmesine rağmen geçilebilecek kadar sığdır.