Sene 711...Hazreti Muhammed’in (SAV) vefatının üstünden sadece 79 yıl geçmiş. İslamiyetin daha ilk yüzyılı... Anadolu topraklarına ulaşmasına ise daha yüzyıllar var. Ama Afrika’da durum çok farklı.
Mısır’da bir ordu kuran Emevi Valisi Musa Bin Nusayr, Hazreti Osman’dan aldığı izinle bütün Kuzey Afrika’yı İslam adına fethetmiş, Cebelitarık’a kadar gelmiştir. Artık sırada boğazın karşı tarafına geçip İslam’ı Avrupa’ya yaymak vardır.
Ama Musa Bin Nusayr artık bu iş için fazla yaşlıdır. İspanya’yı fethetme görevini bir Berberi kumandanı olan Tarık Bin Ziyad’a verir. 11 bin kişilik ordusuyla İber yarımadasına ayak basan Tarık Bin Ziyad’ın ilk işi, geri dönüş ihtimalini askerlerinin kafasından silmek için geldiği gemileri yakmak olur.
Tarık Bin Ziyad’ın inançlı ordusu Vizigot Kralı Rodrigo’yu çok ağır bir yenilgiye uğratır. Ve İber yarımadası sadece birkaç sene içinde Müslümanların kontrolüne geçer. Avrupa’da 8 asır sürecek İslam hükümranlığı işte böyle başlar. İspanyollar Tarık Bin Ziyad'ın İber Yarımadası'na adım attığı 711 yılını 711 yılını Fetih (Conquista) olarak adlandırırlar.
711 ile 1492 arasında geçen 781 senede İslamiyet Avrupa’nın göbeğinde, İspanya’da öyle büyük izler bıraktı ki... Buyurun Endülüs bölgesindeki o izleri beraber takip edelim...
Fotoğraflar: Sarp Özkar
“Endülüs’te tek bir yeri, tek bir şeyi görme hakkın var” deseler, tercihinizi küçücük bir araştırmanın ardından muhtemelen Elhamra Sarayı için kullanırsınız. Çok da doğru bir tercih olur bu. Zira Avrupa’daki İslam sanatının ulaştığı zirvenin adresi Elhamra.
Dış görünüşün değil iç zenginliğin önemini vurgulayan İslam’ın sanattaki yansıması gibi... Dışarıdan hiç de o kadar gösterişli değil. Ama içine girince... Elhamra ile ancak Binbir Gece Masalları’ndaki rüya saraylar yarışabilir.
Bu ihtişamı tarif etmek için fazla zorlanmaya gerek yok. Ünlü şiiri Endülüs’te Raks’ta bölgeyi muhteşem dizelerle anlatan Yahya Kemal Beyatlı, İspanya’da elçi olarak bulunduğu 1929 yılında kaleme aldığı bir yazıda Elhamra’nın da en güzel tarifini yapmış zaten:
“Elhamra'ya basit bir dış kapıdan giriliyor. Girerken hârikulâde bir mekân içine girileceğinin farkına bile varılmıyor. Girdikten sonra bir alemden başka bir aleme geçmiş, sanki bir rüyanın ortasına düşmüş gibi gözlerimi kapadım ve açtım, öylesine bir hayret içindeydim. Bu şaşkınlık daireden daireye geçtikçe arttı.”
Elhamra 4 ayrı bölümden oluşuyor. Asıl yapı, islam sanatının tüm inceliklerini görebileceğiniz Nasrid Sarayları bölümü... Diğerleri yazlık saray ve bahçelerinden oluşan ve Generalife adı verilen kısım. Halkın yaşadığı Alcazaba, yani kasaba... Ve döneminde Kanuni’nin en büyük başbelalarından biri olmuş V. Carlos’un sarayı...
Bu arada El Hamra’yı da Endülüs’ü de gezmek için en güzel dönemin bahar ayları olduğunu söylemek yanlış olmaz. Prontotour’un bahar ayına özel bir promosyon var. 28 Mart hareket tarihli 4 günlük Endülüs turlar 199 euro’dan başlayan fiyatlarla satılıyor. Prontotour, yıl boyu Türk Havayolları’nın doğrudan Malaga uçuşu promosyonu ile de uygun Endülüs tur paketleri satışa sunuyor.
Sultanın krallar, elçiler ile buluştuğu görüşme salonunun tavanı... “Biz dünyayı 7 kat yarattık” ayetine bir atıf olarak tavan yedi kattan oluşuyor.
Endülüs’ün dört bir yanında olduğu gibi Cennet-ül Arif bahçelerinde de turunç ağaçlarına rastlamak mümkün.
Granada İslam dünyasının hakimiyetinden çıktıktan sonra İspanyol Kralı V. Carlos (aynı zamanda Alman da olduğu için bizde Şarlken olarak da bilinir) Elhamra’nın bahçesine hıristiyan aleminin gücünü göstermek için bir saray daha dikivermiş. V. Carlos Sarayı, Elhamra’nın tersine dışarıdan bakılınca ihtişamlı. Ama yakınına gelince hemen yanıbaşındaki Nazari sarayları ile asla kıyaslanamayacak kadar zarafetten yoksun ve sıradan...