Şimdilerde ünleri bulundukları ülkelerin dışına taşan ünlü yıldızları bir zamanlar kimse tanımıyordu. Kimisi tezgahtardı kimisi ise pazarcı... Hiç beklemedikleri anda sihirli bir değneğin dokunuşuyla hayatları tamamen değişti. İşte ünlülerin şöhret olma hikayeleri...
GECE KULÜPLERİNDE KORUMALIK YAPIYORDU
Nihat Alptuğ Altınkaya, adını Yaprak Dökümü dizisiyle duyurdu.
15 yaşında evden kaçıp oryantal olan Sibel Barış’ın hayatı işadamı Hakan Balkaner’le yaptığı evlilikle değişti. Zengin bir aileye gelin giden ve bu evlilikten bir de kızı olan Barış’ın bu mutluluğu eşi Hakan Balkaner’in 2003 yılında holding binasındaki odasında sekreterinin eski kocası tarafından pompalı tüfekle öldürülmesiyle son buldu. Bu acı olaydan sonra uzun süre kendine gelemeyen kızıyla birlikte tek başına ayakta kalma mücadelesi veren Barış o dönem yaptığı röportajlarda “Kızım burslu okuyor olmasa onu okula gönderecek param bile yok” diyen Sibel Barış geçinebilmek için bıraktığı dansözlüğe geri dönmek zorunda kaldı. Bu durum en çok da kızı Pelin’i rahatsız etmiş ‘oryantal annenin kızı’ sözleri yüzünden sık sık okul değiştirdi.
4 yük gemisi bulunan Erkan Selah aynı zamanda Tuzla’daki Selah Tersanesi’nin de sahibi. Bodrum’daki Onikon isimli butik otelin yanı sıra Gümgüm Kabera da Selah’a ait.
Ezel dizisinde Ramiz Karaeski'nin gençliğini oynayan Ufuk Bayraktar, izleyenleri kendisine hayran bırakıyor. Hakkında "Bu Ramiz'in gençliğini oynayan adam Hollywood yıldızı resmen. Böyle birşey görmedım süper tek kelimeyle", "Hikayenin 1971 yılındaki kısımlarda Ufuk Bayraktar oyunculuğu ile adeta büyülüyor", "Ramiz Karaeski'nin gençliğindeki eleman süper oynuyor" gibi yorumlar yapılan genç yeteneğin keşfedilme öyküsü ise bir hayli ilginç.
KAHVECİ ÇIRAĞI OYUNCULUK ÖDÜLÜ ALDI
Zeki Demirkubuz'un keşfettiği Ufuk Bayraktar'ın oyunculuk öyküsü diğerlerinden çok farklı.
Bir gün kahvede otururken de genç adamı yanına çağırıp "Seninle konuşmak istiyorum" dedi. O sırada askerde olan ancak hava değişimi için geldiği İstanbul'da kalıp askerliğinin son bir haftasını da öyle "geçiştirmeye" çalışan Bayraktar; önce korktu hiç tanımadığı Demirkubuz'dan, "Beni zorla kışlaya geri götürecekler" diye.
Hayatında kamera bile görmeyen, mahallenin 'bıçkın' delikanlısı uzun uzun düşündü ve sonunda rolü kabul etti. Babası başlarda oun oyuncu olmasını istemese de sonunda Demirkubuz onu da ikna etti. Böylece Ufuk Bayraktar Zeki Demirkubuz'un yönettiği Bekleme Odası'yla kariyerine başladı. Sonra yine Demirkubuz'un Kader filminde bu kez başrolü oynadı. Ardından da Semih Kaplanoğlu'nun Yumurta filminde rol aldı. Şimdi ise Ezel dizisinde Ramiz Karaeski'nin gençliğini başarılı bir şekilde oynuyor.