İstanbul Valiliği İSMEP Direktörü Kasım Gökhan Elgin, İstanbul'da olası 7,5 büyüklüğündeki bir depremin faturasının 90 ile 120 milyar dolar arasında olacağını söyledi.
TBMM Meclis Depremleri Araştırma Komisyonu önceki gün STK temsilcilerini dinledi. Toplantıda İstanbul Vali Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İSMEP) Direktörü Kazım Gökhan Elgin, Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı, Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gürsel Öngören, Başkent Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakkı Polat Gülkan, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyfettin Erdoğan ile Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayfer Gedikli komisyon üyelerine sunum yaptı.
İstanbul Vali Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, İSMEP projeleri kapsamında 2006 yılından bu yana 2,3 milyar avro civarında dış finansman sağlandığını, bu kaynağın eğitim başta olmak üzere sağlık sektöründeki birçok kamu binalarının güçlendirilmesi ya da yıkılarak yeniden yapılması faaliyetlerinde değerlendirildiğini ifade etti.
İstanbul Valiliği İSMEP Direktörü Elgin ise İstanbul'da olası 7,5 büyüklüğündeki bir depremin faturasının 90 ile 120 milyar dolar arasında olacağını ifade etti. Elgin, yaptıkları çalışmalar neticesinde İstanbul'da 1999 öncesi yapılan okulların yüzde 90'ını, hastanelerin yüzde 79'unu, sağlık ocaklarının yüzde 82'sini, idari binaların yüzde 50'sini, yurtların yüzde 94'ünü ve sosyal hizmet binalarının yüzde 80'ini güvenli hale getirdiklerini söyledi.
EĞİTİM KAMPANYASI YAPILMALI
Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı, Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Öngören ise vatandaşlarda deprem bilincinin oluşması için eğitim faaliyetlerine ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. Van ve Elazığ depremlerinde eğitim kampanyasının yapılması ihtiyacının ortaya çıktığını belirten Öngören, gayrimenkul ve inşaat politikalarının uzun dönemli planlarla yapılmasını söyledi.
RIZA BEY APARTMANI BUZ DAĞININ GÖRÜNEN KISMI
Başkent Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Gülkan, Türkiye'deki bina stoklarının zayıf olduğunu, İzmir'deki depremde çöken Rıza Bey apartmanının buz dağının görünen kısmı olduğunu ifade etti. Bina stokunu iyileştirecek, denetim ve mühendislik kalitesini artıracak adımların atılması gerektiğini belirten Gülkan, "Mühendislik hizmeti veren teknik insan gücünün ABD veya İngiltere'de olduğu gibi tıpta uzmanlık gibi imtihanla alınan bir meslekte yetkinlik sistemine dahil edilmesi gereklidir. Toplumun can ve mal güvenliği ile ilgili faaliyette bulunan bütün meslek gruplarının aynı sorumluluk kapsamına alınması temin edilmelidir" diye konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNE İSLAMİ FON ÖNERİSİ
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyfettin Erdoğan ile Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayfer Gedikli ise , kentsel dönüşüm projelerinde uluslararası İslami fonların kullanılması önerisinde bulundu.Kentsel dönüşümde İslami fonların önemine değinen Gedikli, bu konunun yeşil sermaye veya laisizmin elden gidilmesi gibi bir bakış açısıyla değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti. Bilinçsizce yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarının kent kimlik ve estetiğinin değişimine yol açtığına belirten Gedikli, "Kentsel yerleşimler, rastlantısal şehircilik planlaması sonucu İstanbul gibi büyük metropollerde kaçak yapı ve gecekondu alanları oluşmuştur. Kentsel dönüşüm süreci, bu alanlarda daha yoğun yüksek yapılaşma ile sonuçlanmaktadır. Bu amaçla yapılan, imar planları ve plan tadilatlarında kaçak yapı alanlarının yıkılıp yeniden yapılabilmesi için emsal değerleri ve bina yükseklikleri arttırılmaktadır" diye konuştu.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyfettin Erdoğan ise depreme karşı alınabilecek önlemler kapsamında kentsel dönüşümde yaşanabilecek finans sorununa değindi. Erdoğan, küresel ölçekte çok yüksek düzeyde İslami fonun bulunduğunu, İngiltere ve ABD'nin bu fonları kullandığını ancak Türkiye'nin bu fonlardan yeterince istifade edemediğini söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin Malezya, Katar, Endonezya, Körfez ülkeleri, Brunei başta olmak üzere İslami ortaklık modelleri ile birçok Müslüman ülkeden fon kullanabileceğini kaydetti.Üniversitelerde İslami Finans Enstitüsü kurulması önerisinde bulunan Erdoğan, bu enstitülerle küresel İslami fonların Türkiye merkezli olarak işlem görmesinin hedeflenmesi gerektiğini belirtti.
