21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, down sendromlu bireylerde 21. kromozomdan 3 tane olduğunu ve bu fazlalığın bireyin fiziksel ve zihinsel özelliklerine de yansıyıp gelişim geriliğine sebep olduğunu anlatan Öner Nergiz, "Down sendromuna sebep olan faktörler henüz tespit edilememiştir. Down sendromuna sebep olduğu bilinen tek etmen hamilelik yaşıdır. 35 yaş üstü hamileliklerde risk artar. Ülke, milliyet, sosyoekonomik statü farkı yoktur. Ortalama her 800 doğumda bir görülür. Tüm dünyada 6 milyon civarında down sendromlu birey yaşamaktadır. Türkiye'de tam bir veri yok ama yaklaşık 100 bin down sendromlu kişi olduğu tahmin ediliyor" diye konuştu.
Down sendromlu bebeklerde erken ve sürekli eğitim büyük önem taşıdığına dikkat çeken Nergiz, "Down sendromlu bebeklerde 0-2 ay içerisinde eğitime başlamak gerekmektedir. Bu imkan sağlandıkça down sendromlu kişiler de toplumla bütünleşik bir hayat kurabilmekte, meslek edinebilmekte, okula gidebilmekte, sosyal yaşama katılabilmekte, çoğu yarı-bağımsız yaşamlar sürdürebilmektedirler" şeklinde konuştu.
Her çocuk gibi down sendromlu çocuklarında farklı zeka seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahip olduklarına değinen Nergiz, "Burada kilit nokta çocuğunuzun kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilmesi için zamanında ve doğru desteği alabilmesidir. Down sendromu olan çocuklar fizik tedavi, özel eğitim ve dil terapisine ihtiyaç duyabilirler. Bunlar için planlı ve programlı bir şekilde profesyonel yardım almaları gerekir. Çocuğun ihtiyaçlarına uygun bir programla özel eğitim, beraberinde sosyal, duygusal, bilişsel ve motor gelişimi desteklenir. Bu sayede normal gelişim basamakları ile çocuğun gelişimi arasındaki fark azaltılır. Bu aşamalarda ailenin down sendromu ile ilgili güncel bilgiye ulaşmasının sağlanması, down sendromu ve çocuğun gelişimi konusunda doğru destek alması önerilir" ifadelerini kullandı.
