Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hemşire olarak görev yapan Sağlık Bakanlığı anne sütü denetimcisi Seval Öztürk, doğum sonrası anne ve bebek buluşmasının hemen olmasının ve tensel temasın önemine işaret etti.
Çoğunlukla prematüre doğumlar nedeniyle anne ile bebek arasındaki iletişimin koptuğunu, anne sütünün sağılarak bebeğin biberonla beslenmek zorunda kaldığını kaydeden Öztürk, böyle bir durumda dikkat edilmesi gereken hususlar olduğunu dile getirdi.
Sütün 2-3 saatte bir sağılması, gece ve gündüz sütlerinin işaretlenerek uygun zamanlarda verilmesi gerektiğini aktaran Öztürk, "Gece sütünde uyku verici madde vardır. Bu nedenle gece sütü gece verilmelidir. Aksi takdirde gündüz sütüyle beslenen bebek gece uyumaz" şeklinde konuştu.
Bütün bu çabalara rağmen anne sütünün kesilebildiğini aktaran Öztürk, "Annenin çeşitli nedenlere bağlı yaşadığı stres de sütün kesilmesine neden olan etkenlerden biridir. Yeni doğum yapan annelerin en büyük korkularından biri de strese bağlı sütün kesilmesidir" dedi.
Öztürk, bu tür talihsizlikler yaşayan annelerin sütünün tekrar oluşturulmasının artık mümkün olduğunu, bunun için "Relaktasyon" adı verilen yönteme başvurulduğunu belirterek, şu bilgileri aktardı:
"Sütü kesilen annenin bebeğini yeniden emzirebilmesi mümkün. Ama bunun için uzmanların tavsiyesine harfiyen uyması, işbirliği yapması ve sabırlı davranması gerekiyor. Aslında yöntemle bebeği annenin göğsünü emmesi için kandırıyoruz. Silikon beslenme sondasını annesinin göğüs ucuna bağlıyoruz. Enjektörle üstten mama veriyoruz. Bebek sütün annesinin göğsünden geldiğini sanarak emmeye başlıyor. Böylece süt kanalları uyarılıyor ve yeniden süt üretimi başlıyor. Bunu 1 hafta süreyle bebeğin beslenmesi gereken her 3 saatte bir tekrarlıyoruz. 2-3 gün sonra damla damla, 3'üncü gün sonunda her iki göğüsten süt gelmeye başlıyor. Bir hafta, 10 gün içinde her şey normale dönüyor."
Bu yöntemle sütü kesildikten sonra bebeğini tekrar emzirmeye başlayan çok sayıda anne olduğunu kaydeden Öztürk, bu tür sorun yaşayan annelerin umutsuzluğa kapılmamaları gerektiğini vurguladı.
"Mama reklamları çok özendirici"
Öztürk, bebeklerin anne sütüyle beslenmesinin önemine de işaret etti.
Hem anne hem de babaya doğum öncesi ve sonrası emzirme eğitimi verilmesi gerektiğini ifade eden Öztürk, yanlış emzirme yöntemleri yüzünden anne ve bebeğin çeşitli sorunlarla karşıya karşıya kaldığını söyledi.
Süt kanallarının, göğsün kahverengi bölgesinde olduğu için bebeğin bu bölgeyi vakumlaması, bu nedenle annenin, göğsünün büyük bölümünü mümkün olduğunca bebeğin ağzına sokması gerektiğini anlatan Öztürk, şu bilgileri aktardı:
"Annelerin yüzde 90'ı sadece göğüslerinin ucunu bebeklerine tutturuyor. Bu da yaralara yol açıyor. Gerekli uyarılma olmadığı için bebek bir kaç damla süt emiyor. Anne, bebeğin emdiğini, karnının doyduğunu zannediyor. Oysa doğru emzirme ile süt kanalları açılır. Bizim göğüs ucuyla işimiz yok. Bu nedenle ucu yara oldu diye endişelenmemeleri gerekir."
Her annenin sütünün bebeği için uygun olduğunu, kilo vo boy gibi etkenlerin süt yapımını etkilemediğini dile getiren Öztürk, aile büyüklerinin olumsuz söylemleri ve yanıltıcı mama reklamlarının "sütüm yaramıyor" düşüncesiyle anneleri yanlışa sürükleyebildiğini ifade etti.
Öztürk, biberonla beslenen bebeğin emmeyi bırakma riski olduğunu, bu durumla sık karşılaştıklarını kaydederek, "Ne yazık ki mama reklamları çok özendirici. Aileleri yanlış yönlendiriyor" dedi.
Annelere uyarılar
Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde süt çocuğu servisinde görevli uzman doktor Emine Polat da annenin sosyal yaşamda bebeğini emzirebileceği alanlar oluşturulmasının gerekli olduğunu, halka açık yerlerdeki emzirme odalarının denetlenmesi ve hijyen olması gerektiğini vurguladı.
Annenin emzirme döneminde dikkat etmesi gerekenler bulunduğunu bildiren Polat, "Kullandığı parfüm, duş jeli, sabun bile emzirme döneminde çok önemli. Bebek alışık olmadığı bir durumla karşılaştığında, 'bu benim annem değil' diye emzirmeyi bile bırakabiliyor" uyarısında bulundu.
