C. D. Hermelin geçen sene başladığı seyyar yazarlığa aklına yazmaktan başka iyi fikir gelmediği için başladı. Bir garaj satışından aldığı daktilosunu kaptı, bir kağıda "Hikayeniz yazılır" yazdı ve New York'taki Central Park'ta bir banka oturdu. İlk başta tuhaf bakışlarla karşılaşsa da gençlerin kısa sürede ilgisini çekti ve aylar sonra kendi hikayesini okumak isteyenler önünde kuyruk oluşturmaya başladı. Genç yazar, birinin öyküsünü yazmak hakkında şunları söylüyor: "Birinin hikayesini dinlerken çoktan dalmış oluyorum. Karşımdakini mutlu etmenin yollarını da biliyorum. 'Gerçekten mi?' ya da 'Şaka yapıyor olmalısın!' gibi sözler söylüyorum. Kıyafetler insanların her sırrını ele verir. Gözlem bu noktada önemli. Hikaye yazmak pasta yapmak gibi. Pastayı ne ile yapacağınıza karar verdikten sonra iş kalmış durumda." Bu işin gerçek bir fiyatı yok, hikayesi yazılan istediği kadar para ödüyor. "Çok iyi bir öykü de yazabilirim çok kötü de" diyen Hermelin en çok sonu kötü biten hikayelerden para kazandığını söylüyor. Hermelin "Şaşırtıcı olan o ki; kötü ya da şaşırtıcı sonu olan öykülerime daha çok para ödeniyor. Elbette çok para almak için sürekli kötümser yazmam" diyerek öyküyü sadece geçimini sağlamak ve insanları mutlu etmek için yaptığını belirtiyor.
SİZİN HİKAYENİZİ DE YAZABİLİR
C. D. Hermelin, yanına gelen kişinin öyküsünü 15 dakikada yazıyor. Ona gelen en tuhaf istekse kendisi hakkında değil de, bir Bengal kaplanı hakkında hikaye yazmasını isteyen küçük kız olmuş. Yazdığı hikayeyi çok beğenince kocaman öpücük verip gitmiş. "Bunu unutamam" diyor Hermelin. Müşterilerinin kimisi bir siparişte bulunuyor kimisi de onu özgür bırakıyor. İki şekilde de hayal gücünü konuşturduğu için şikayetçi değil. Bu ilgi onu mutlu etse de bir endişesini anlatıyor: "Ya herkese aynısını yazmaya başlarsam?" Şu ana dek yazdıklarının bir kopyasını almadığı için böyle bir endişeye kapılsa da özverili davrandığını söylüyor Hermelin. Hermelin'in fikrini seven film yapımcısı Mark Cersosimo onun
Seyyar Yazar adında bir kısa belgeselini bile çekti. Bu belgesel Hermelin'in sosyal paylaşım ağlarında popüler olmasında büyük rol oynadı. Hermelin'in en çok ziyaret ettiği yer elbette Central Park ama onu metro istasyonlarında ya da bir çamaşırhanede de görebilirsiniz. New York'a gidemeyenler umutsuzluğa kapılmayın. Hermelin'e hangi ülkede olursanız olun hikayenizi yazdırabilirsiniz. Yapmanız gereken internet adresine fotoğrafınızı, fiziksel özelliklerinizi ve nelerden hoşlandığınızı belirtmeniz gerek. Tabii bir de gönlünüzden kopan bir ücreti yollamanız.