Hepİmiz her gün trafikte onlarca tehlikeli sürücü ile karşılaşıyor, "Akıllı bir insan nasıl böyle araba kullanabilir?" diyoruz. Hız tutkusunun yol açtığı kazaları unutmak mümkün değil. Nitekim geçen hafta, İstanbul Bağdat Caddesi'nde aşırı hız nedeniyle genç bir müzisyen, hayatının baharında yaşama veda etti. Peki bu nasıl bir tutkudur ki insanı bile bile ölüme götürür? Şehir içinde, insanların arasında böylesi bir hızla dolaşmak ölüme davetiye çıkarmak değil midir? Kendini düşünmüyorsa da başkasının canını düşünmez mi insan? Kafamızda bu sorular vardı. Bu konuyu bu dünyanın içinde olanlarla konuşalım istedik ve Avrupa yakasında 'asfaltları aşındıran' yarışçılarını bulduk. Fakat itiraf etmek gerekir ki tuningcilere ulaşmak o kadar da kolay olmadı. Önce arkadaşımız Oğuzer Yiğit düştü onların peşine. Uzun süren telefon konuşmaları sonucunda bizimle buluşmayı kabul ettiler. Gençler onlara Turan Ordusu diyor. Honda s2000 kullanıyor, kendi deyimleriyle gecenin sessizliğini bozuyorlar. Nasıl mı? Altlarındaki modifiye arabalarla dönerek, yanlayarak ve hız yaparak. Hiçbirinin önemli kazası yok fakat bolca trafik cezası var. Trafiği sabote etmediklerini iddia ediyorlar. Değil alkol, sigara bile kullanmadıklarını, söylüyorlar. Onlara göre yaşanan ölümlü kazaların sebebi sadece hız değil hırs ve alkol.
TRAFİĞE KAPALI ALAN İSTİYORUZ
Ünal Turan ekibin Modifiye Başkanı. Sivaslı. Arabaları satın alıyor, modifiye ediyor ve satıyor. Tek işi arabalar. Başka bir iş yapmıyor. Elinden 900'den fazla araba çıkmış.
- Bugüne kadar yaptığınız en pahalı araba kaça mal oldu?
- Bizde pahalılık yoktur güzellik vardır. Herkeste para vardır ama istediğini yapamaz.
- O zaman yaptığınız en güzel arabayı sorayım.
- Hepsi birbirinden güzel. Hepsi benim çocuğum. Zaten öyle olmasa bizi bu kadar insan tanımazdı.
- Aranızdaki en çılgın kim? - Harun bizden daha tehlikeli hareketler yapıyor. Levent'te ana caddede döndüğü bir videosu var hatta. Nasıl kuaförler birbirini tanır, biz de birbirimizi tanırız ama en ünlü biziz. Bir altımızdakiler belki 10 sene sonra bize yetişir.
- Demek şimdi bu oturduğumuz kafeye bir şey olsa camia büyük yara alacak...
- Buraya bir şey olsa modifiye biter.
- Bu numaralar epey teker eskitiyordur herhalde. Ne kadar bir masrafınız vardır?
- Biz sponsorlardan çıkma teker alırız. Ona da para vermeyiz.
- Sizce nasıl bir yasal zemin oluşturulmalı kazaların önlenmesi için?
- Devlet büyüklerinin bize bir imkan tanıması lazım. Bizim için özel bir alan yaratılabilir. İstanbul'da böyle bir yer yok. İstanbul Park var ama kısıtlamalı. Yeni nesil, arabaları çok seviyor. Trafiğe kapalı bir alan olsa herkes hünerlerini sergiler hem de can kaybı olmaz.
- "Şehir magandaları" diyenler var size.
- Olabilir. Bizi de tırlar sıkıştırıyor. Biz yaptığımız iyilikleri ortaya dökmüyoruz. Şehitler için bir araya geliyoruz. Engelli ya da hasta kardeşlerimize yardım ediyoruz, küçük hediyeler gönderiyoruz. Onların ettiği dualarla hep ileriye gidiyoruz.
- Ekibinizin bir adı var mı?
- Turan Ordusu diyorlar bazen. Ama isimlerimizi birer marka o yüzden gerek kalmıyor.
İYİ BİR ŞEY YAPMADIĞIMI BİLİYORUM AMA...
Harun Taştan, 28 yaşında. Bayburtlu. Ailesine ait inşaat şirketinde çalışıyor. Bahçeşehir'de oturuyor.
- Gece yarışlarını anlatır mısınız biraz?
- Gece 01.00 gibi başlar. 20-30 araba olur en az. Boş yolda kimin daha hızlı olduğunu anlamak için yarışırız. Arkadakiler trafiği yavaşlatır. Öndekiler de yolu boşaltır. Kimsenin olmadığı yerde yaparız.
- Gece yarışları için nasıl organize oluyorsunuz?
- WhatsApp gruplarımız var. Orada yazışarak toplanıyoruz.
- Herkese açık mıdır kapınız?
- Açıktır. Hepsi abimiz. Kimler geliyor duysanız dudağınız uçuklar. Ünlüler, üst düzey görevliler.
- Kim bunlar? - İsim veremeyiz. - Nesi güzel hız yapmanın? - Stres atıyoruz. İçki yok, uyuşturucu yok, kumar yok. Her gün işe gidip geliyoruz. Bir zevkimiz araba.
- Sizi farklı yerlerden çağırıyorlar mı gösteri yapın diye?
- Çağırıyorlar. Hatta yakında Kıbrıs'a gideceğiz. Bir keresinde Arabistan'da çöle gittim. Ama onların yolları 14 şerit. Havaalanı yolu gibi. Bizim burada öyle yollar olsa neler yaparım.
- Nasıl merak saldınız tuning işine?
- Çocukluktan beri araba merakım var. Orta okula giderken arabam vardı.
- Babanız da meraklıydı herhalde?
- Alakası yoktur babamın. Babam metrobüsle gidiyor işe. Evde dört beş araba var. Binmez ama...
- Kullanışınızdan korkuyor olmasın...
- İşe giderken ben de kullanmam ki. Arkada oturuyorum. Trafik çok olunca ben de metrobüse binerim. Görenler de şaşırıyor. Ama annem korkuyor. "O videolar eski" diyorum. Sabaha kadar uyumuyor.
- Yanlış bir şey yaptığınızı düşünmüyor musunuz?
- İyi bir şey yapmadığımızı biliyorum ama ne yapayım bırakamıyorum.
- Ne oluyor bir anda el frenini çekip dönmeye başlıyorsunuz?
- Bir şey olmuyor. Sizin kullandığınız arabalarla benimkiler bir değil.
- Ne kullanıyorsunuz?
- Nissan 350z. Siz bastığınızda araba gider, benimki yan gider. Arkadan itişli olduğu için. O zaman da yan gitmek daha zevkli oluyor. Amerikan filmlerinde o hareketler hep efektle yapılıyor. Biz Hızlı ve Öfkeli'nin gerçeğini yapıyoruz. Bana sinemadan da teklifler geliyor.
- Neden uzak duruyorsunuz? YouTube'da videolarınızı paylaşıyorsunuz ama...
- Sevmiyorum. Çoğu videomuzu biz kendimiz paylaşmayız.
- Baba parasıyla hava atıyor diyorlar sizin için.
- Alakası yok. Çalışıyoruz. Üstelik araba mevzusundan tek kuruş kazanmıyorum. Aksine bir parçası bozulsa 10 bin dolar zararım var.
- Bu işin sırrı ne peki?
- El ayarı, göz kararı. Gaz önemli. Arabalar çok güçlü, fazla basarsan spin atar. Buradan bir kalkayım arkamdan gelemezsin. Lastik yaktığım için duman atarak giderim. Sinek ilaçlayan arabalar gibi...
- Instagram'da yüzbinlerce takipçiniz var.
- "Takdir alırsanız, fotoğrafınızı çekip gönderin, sizi arabada döndüreyim" dedim. Kaç fotoğraf geldi sayısını hatırlamıyorum.
- Kadın tuning'ci var mıdır?
- Var elbette. Yetenekliler de. Benden iyisi varsa da bakıp örnek alırım. Ama benden iyisi yok! (Gülüyor)
- Rakip olduğunuz bir grup var mı?
- Belki vardır. Biz bilmiyoruz ama.
- Ölümlü kazalardan dolayı tepki alıyorsunuz elbette.
- Şu an Bağdat Caddesi'nde yarış yok. O kazalar alkolden kaynaklanıyor. Yolu tırtıklı yaptılar. Yarış olayı bitti.
- Peki kim bu ölümlü kazalara sebep olanlar?
- Hepsinin arabalarını tanıyorum. Alkol kullananlar kaza yapıyor.
ISRARLA SÖYLÜYORUZ GENÇLER AİLENİZİ ÜZMEYİN
Teoman Deniz 26 yaşında. Bağcılar'da oturuyor. Bulgar göçmeni. O da Ünal Turan gibi modifiye araç yaparak hayatını kazanıyor. - Siz insanlara yarışmayın tehlike saçmayın diyorsunuz ama öte yandan tuning tutkunuz nedeniyle onlar için bir rol modeli olma durumunuz da var. - Biz günlük hayatımızda çok sakin araba kullanan insanlarız. Bir yere giderken 90 kilometreyi geçmeyiz. Ama bir fuar ya da gösteride hünerlerimizi gösteririz. Sürekli gaz basmaya karşıyız. 17-18 yaşındaki çocuklar hızlı spor arabalar alıyorlar. Aldıkları gün kaza yapıp pert ediyorlar arabayı. Ertesi gün babası gidip yine arabayı alıyor. Burada görev anne babalara düşüyor. Biz elimizden geldiği kadar iyi örnek olmaya çalışıyoruz. Israrla söylüyoruz: Gençler anne babanızı üzmeyin. - O zaman hız tutkunuzu nerede tatmin ediyorsunuz? - Fuarlara gidiyoruz. Dünyanın dört bir tarafından gelen insanlarla tanışıyoruz. Çok kalabalık oluyor. Ufak tefek gösteriler yapıyoruz. Fotoğraf çektiriyoruz gençlerle. Sonuncu kişiye kadar bekliyoruz fotoğraf için. Onlar da mutlu oluyor biz de. - Polislerle başınız beladan kurtulmuyordur herhalde? - Olur mu? Aramız çok iyidir. Trafik polislerinin hepsi tanır bizi. Arada kulağımızı çekerler. Şakayla karışık "Siz olmasanız biz nasıl puan toplayacağız?" derler. Hepimiz birer kez ehliyeti kaptırdık. Zamanla akıllanıyoruz.
BİZ YARIŞILMASINDAN YANA DEĞİLİZ
Cüneyt Kuzu, 33 yaşında. Siirtli. Beylikdüzü'nde yalnız yaşıyor. Sultançiftliği'nde bir erkek giyim mağazası sahibi.
- Nasıl başladınız bu işe?
- Bir anda oldu. 12 yıl önce arabamı aldım, kullandım, bir iki video çektik. Öyle devam etti. Yapacağım diye aklıma koyduğum bir şey değildi. Her şey kısmet işi. Bindiğimiz araba popüler, herkesin binmek isteyeceği bir araba. Bindiğimiz arabalardan dolayı ilgi çekiyoruz. Bizi de seviyorlar. Ukala değiliz.
- Yaptığınız işin çok tehlikeli bir yanı da var. Siz hep olumlu taraflarından bahsediyorsunuz.
- Tehlikesi var. Ama biz zaten kimseye hız yapmasını tavsiye etmiyoruz. Her şey yerinde güzel. Biz fuarlarda, kapalı alanlarda yapıyoruz. Hem insanlar eğleniyor hem de kaza bela riski düşük oluyor. Yaptığımız işe tehlikeli diyorsunuz ama tehlike her yerde. Evinizde de başınıza bir şey gelebilir.
- Trafikte hiç mi yapmıyorsunuz? Videolarınız var.
- Caddelerde de yapıyoruz bazen. Ama dikkatliyiz, deneyimliyiz, gözlemliyoruz. Bir anda popüler olmak isteyen insanlar tehlike saçıyor. "Hemen ünlenelim" kafasında olanlar kaza yapıyor. Biz gaza basmasını bildiğimiz gibi frene basmasını da biliyoruz.
- Araba merakınız nerden geliyor?
- Erkeklerin yüzde 90'ı arabaya meraklı. Araba vazgeçilmezim. Hep bir arabam olsun istiyordum. Çalışıp kazandım ve aldım.
?BİZE CANAVAR DİYORLAR
- İstanbul trafiğinde nasıl hız yapabiliyorsunuz?
- Biz de memnun değiliz. Her gün Beylikdüzü'nden Sultançiftliği'ne gidiyorum. Bu trafikte hız yapacak bir yer bulana aşk olsun. Bazıları bizi trafik canavarı gibi görüyor ama öyle bir şey yok.
- Ama öyle görenler haksız da sayılmazlar!
- Arabalarımız çocuklarımız gibi... İki günde bir yıkatırım, pis göremezsiniz asla. Bir sürü de para harcıyoruz tabii. O yüzden daha dikkatli gideriz. Mesela kasislerden yarım saatte geçeriz. Kamyon ve minibüs şoförleri bizden daha tehlikeli. Araç modifiye diye hep gaza basıyoruz diye bir olay yok.
- Gençlere örnek olmaya çalışıyoruz dediniz. Hız yaparak nasıl örnek olabilirsiniz ki?
- Sigara içmiyoruz, alkol ve uyuşturucu kullanmıyoruz. Hiçbirimizin kötü bir alışkanlığı yok. Elimizden geldiğince spor yapmaya çalışıyoruz. Paylaştığımız fotoğraflarda kül tablası bile olmamasına dikkat ederiz.
- İyi bir modifiye araca sahip olmak için ne kadar para harcamanız gerekir?
- İnsanlar çok büyük paralar harcıyorlar. 50 bin lira veren var. Müzik sistemi, jantlar, farlar, stoplar, boya... Bir yandan güzel bir şey. İnsanlar kötü şeylere özenmiyorlar. Paralarını götürüp arabaya harcıyorlar. Bir tür yatırım da... Çünkü modifiye araç değer kaybetmez.
- Anneniz ne diyor bu hız merakınıza?
- Merak ettikleri oluyor bizimkilerin de. Biliyorlar nasıl araba kullandığımı o yüzden güveniyorlar.
- Sizce kazaların sebebi ne?
- Kazaların sebebi hırs. Biz yarışılmasından yana değiliz. Pistler var. İzmit'te mesela. İnsanlar hız yapmak için oralara gitsin. Biz caddelerde yarış yapılmasın diyoruz.
CADD EDE YARIŞILMAZ
- Neden kazalar Bağdat Caddesi'nde oluyor?
- Neresi popülerse oraya gider herkes. Günlük hayatta da böyle, yarışırken de... Bağdat Caddesi de çok eski. O yüzden göz önünde olmak isteyen herkes orayı seçiyor. Halbuki hiç elverişli bir yer değil. Biz Bağdat Caddesi'nde yarışmayız. Avcılar gişelerden çıkıyoruz Silivri'ye kadar gidiyoruz. 20 araba bile olsak kimseye zarar vermiyoruz. Üstelik biz bunu gün içinde yapmıyoruz. Geceleri yapıyoruz. 24.00'ten sonra. En fazla bizim arabalarımız zarar görür. Kimsenin kılına zarar gelmez.
