Gözde kızarıklık, sulanma, yanma, batma, bazen de çapaklanma... Yaşam kalitesini oldukça düşüren bu belirtilerin altında; halk arasında "göz enfeksiyonu – göz nezlesi" olarak bilinen, tıbbi olarak 'konjonktivit' veya 'kırmızı göz' olarak adlandırılan hastalık yatıyor.
Konjonktivit, gözün ön yüzeyi ile kapakların içi yüzeyini örten ve dışarıdan şeffaf olarak görülen zar yapısındaki dokunun iltihaplanmasına deniyor. Nedeni alerjik reaksiyon da olabiliyor, bakteri ya da virüsün bulaşması veya gözyaşı eksikliği de. Konjonktivit hastası olan kişiler, belirtiler görüldükten sonraki 7 ile 14 gün arasında hastalığı bulaştırabiliyor. Özellikle viral kaynaklı konjunktivit salgın yapabiliyor. Üstelik damlacık enfeksiyonu nedeniyle hastayla aynı ortamda bulunmak bile enfeksiyonun yayılmasına neden olabiliyor.
Göz enfeksiyonunun oluşturduğu bir başka önemli tablo ise tedavide geç kalındığında geri dönüşümü olmayan sorunlara yol açabilmesi.
Acıbadem Bakırköy Hastanesi'nden Göz Sağlığı ve Hastalığı Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, "Konjonktivit doğru zamanda, doğru şekilde tedavi edilmezse, sık sık tekrarlayabiliyor veya aylarca sürebiliyor. Daha da önemlisi, gözde kalıcı astigmat gibi hastalıklar oluşturarak görme kalitesini kalıcı olarak düşürebiliyor." dedi.
EN TİPİK BELİRTİSİ GÖZDE KIZARIKLIK
Dr. Emel Çolakoğlu, konjontkivitin belirtilerinin altta atan nedene göre değişebildiğini söylüyor. "Ancak bazı belirtiler var ki bunlar değişmiyor." diyen Dr. Emel Çolakoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: "Gözün beyaz kısmında kızarıklık, sulanma, yanma ve batma, hiç değişmeyen belirtileri. Ayrıca altında yatan nedene göre; çapaklanma, kaşıntı, şişlik, gözde ışığa karşı hassasiyet ve gece boyunca bir ya da her iki gözde birden akıntı gelmesi gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Örneğin her iki gözde oluşan kızarıklığa kaşıntı da eşlik ediyorsa nedeni genellikle alerjik reaksiyon oluyor. Eğer gözde yanma, batma ile beraber kızarıklık varsa bu kuru göze bağlı konjonktivite işaret ediyor."
YÜZDE 70'İ BAKTERİ NEDENLİ ORTAYA ÇIKIYOR
Dr. Emel Çolakoğlu, göz enfeksiyonunun yüzde 70'inin bakteri, yüzde 25'inin de virüs kaynaklı olduğunu belirterek diğer nedenleri şöyle sıralıyor: "Bunların yanı sıra gözyaşı yetersizliği ile rüzgara ya da güneş ışığına fazlaca maruz kalmanın neden olduğu göz kuruluğu, göze kimyasal madde sıçraması, alerjik reaksiyon, toz, kıl veya kum gibi yabancı cisimlerin göze temas etmesi, sigaralı ortamlar gibi etkenler de konjunktivite yol açan diğer unsurları oluşturuyor."
KALICI ASTİGMA YAPARAK GÖRME KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, göz enfeksiyonunun tedavi edilmediği takdirde oluşturabileceği tabloları şöyle sıralıyor.
•Özellikle yumuşak kontakt lens kullanan hastalarda derin kornea enfeksiyonları oluşabiliyor. Derin enfeksiyonlar da iz bırakarak iyileşiyor ve kalıcı astigmatizma yaparak görme kalitesini düşürüyor.
•Alerji konjonktivitte hasta gözünü sık sık kaşımak zorunda kalıyor. Gözü sık sık kaşımak da korneanın incelmesine, bunun sonucunda da "keratakonus" denilen ve kalıcı görme kusuruyla seyreden hastalığa neden olabiliyor ya da mevcut hastalığın ilerlemesine yol açıyor.
•Virüslerle meydana gelen konjonktivit tedavi edilmezse, tekrarlayan enfeksiyonlar sonucu gözün üzerinde bir leke oluşturup, görme seviyesini bozabiliyor. Virüs görme merkezine yerleşirse, bu kez kalıcı görme kusurları yapabiliyor.
TEDAVİ ALTTA YATAN NEDENE GÖRE DEĞİŞİYOR
Dr. Emel Çolakoğlu tedavi şeklinin konjonktivite neden olan faktöre göre düzenlendiğini belirterek şu bilgileri verdi:
"Örneğin alerjik konjonktivitte göz damlalarıyla alerjinin yapmış olduğu kaşıntı ile kızarıklık ortadan kaldırılıyor. Konjunktivit kuru göze bağlı tahriş nedeniyle oluşmuşsa, göz suni gözyaşlarıyla nemlendiriliyor. Kimyasal konjuntivitlerde gözü acilen bol su ile yıkamak gerekiyor. Bakteri kaynaklı olanlar antibiyotik tedavisine daha hızlı cevap veriyor. Viral enfeksiyonlar ise tedavi edilemiyor, sadece yakınmalar azaltılmaya çalışılıyor. Konjonktivitin tedavisinde genel hijyene dikkat etmek ve varsa alerjiye neden olan faktörün ortamdan uzaklaşılması son derece önemli. Konjonktivitler doğru zamanda, doğru tedavi edildiği takdirde bunların birçoğu kalıcı bir hasar yapmadan iyileşiyor. Ancak tedavide geç kalındığında ya da hastanın tedaviyi aksattığı durumlarda ise tablo ciddileşebiliyor ve bu durumda cerrahi yönteme başvurmak gerekebiliyor. Örneğin gözün kornea tabakasında lekelenme oluşmuşsa lazerle tedavi ve ya kornea nakli yapılıyor. Konjunktiva yapışıklıkları cerrahi olarak serbestleştiriliyor "
GÖZ ENFEKSİYONUNDAN KORUNMAK İÇİN...
•Elleriniz sürekli yıkayın,
•Enfeksiyon kapmış kişilerin havlu, makyaj malzemesi ve yastık gibi eşyalarını kullanmayın.
•Havuzların bakımlarının titizlikle yapılmış olduğunu kontrol edin ve enfekte kişilerin girdiği havuza girmeyin.
