Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde yaşayan 8 çocuk babası Mehmet Şerif Gezici, geçimini Kuruca Dağı'ndan topladığı yerel 'Gulik' bitkisini satarak sürdürüyordu. Gezici, geçen 21 Nisan'da, eşi Menekşe ve arkadaşı Hüseyin Gül ile birlikte yine dağa gitti. Gezici, saat 12.00 sıralarında bir kurtun saldırısına uğradı ve yüzünden ısırıldı. Kurdu bıçaklayarak dişlerinden kurtulan Gezici, eşi ve arkadaşı tarafından en yakındaki jandarma karakoluna götürüldü. Karakolda ilk müdahalesi yapılarak yaraları sarılan Gezici, Karakoçan Devlet Hastanesi'ne gönderildi. Ailesinin iddiasına göre, kurt tarafından ısırıldığını anlatan Gezici'ye, saat 15.00 sıralarında kuduz ve tetanoz aşısı yapılarak, "Elazığ'a git" denildi.
SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU
Şehirlerarası otogara giden Gezici, 100 kilometre mesafedeki Elazığ'a ilçe minibüsüyle ulaştı. Gezici'ye, 18.00 sıralarında gittiği Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi İntaniye Servisi'nde müdahale edildi. Mesai bittiği için uzman doktor evinden çağrılarak kuduz tedavisine başlandı. Saat 19.30 sıralarında kuduz aşısı yapılarak gece boyu serum takılan Gezici, sabah yaptırması gereken diğer 4 aşıyı yazıp taburcu edildi. Karakoçan Devlet Hastanesi'nde 3 aşısını yaptıran Gezici, 12 Mayıs'ta fenalaştı. Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen Gezici, Fırat Üniversitesi Tıp Merkezi'ne sevk edildi. 5 gün karantinada tedavi gören Gezici, öldü. Ön otopside kuduzdan öldüğü kaydedildi. Cenazesi aynı gün, sağlık personeli gözetiminde kireçle kaplanan mezara gömüldü. Tedavisi süren Gezici'nin kuduzdan ölümü ailesini şoke etti. Büyük oğlu 32 yaşındaki Birkan Gezici, babasının ilgisizlik ve ihmal sonucu hayatını kaybettiğini iddia ederek, "Doktorlar babamı eve gönderiyor. 3 hafta ilçede, ailemizle normal hayatını sürdürüyor. İğnelerinden 3'ünü vurduruyor. Son iğnesinin tarihi 18 Mayıs. Ama 17 Mayıs'ta öldü" dedi. Birkan Gezici, babasının ölümünde ihmali bulunduğunu öne sürdüğü hastane ve Elazığ'da ilk tedavisini yapan doktor hakkında suç duyurusunda bulundu.
'Olayın ardından uzun süre geçmiş'
PROF
. Dr. Aykan Canberk (İstanbul Üniversitesi Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi): Isırılma olayı ne kadar beyine, merkezi sinir sistemine yakın ise virüs o kadar hızlı beyine ulaşmaktadır. Etkisini daha hızlı göstermektedir. Vücut, aşılama ile bu mikroba karşı antikor oluşturmaya vakit bulamayabilir. Bunda da en büyük etken kötü beslenen kişilerde kişinin zayıflığı ve vücudun bağışıklık sisteminin bozuk olmasıdır. Hastaneye ulaşma süresi bile çok önemlidir. Aradan uzun bir süre geçmiş. Ne kadar iyi koşullarda bakılırsa bakılsın zaten o mikrop beyine ulaşmıştır.
'Isırık beyine yakınsa, virüs hızlı ilerler'
PROF. Dr. Mehmet Ceyhan (Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı): Esas olay beyinde olduğu için, beyin ve sinir uçlarına ne kadar yakınsa o kadar hızla ilerliyor. Hastalık ağır seyrediyor. Yabani hayvan ısırıklarında hayvanın aşılı olma şansı olmadığı için daha tehlikeli oluyor. Mikrop kandan bulaşmıyor. Kendisine bir sinir bulup ilerliyor. Beyine ne kadar yakınsa o kadar çabuk ulaşıyor. Kuduz aşılarında etki yüzde 100 değil. Her aşı yaptığımız kişi kurtulacak diye bir kural yok.
