İzmir'in Kınık ilçesine bağlı 20 haneli Köseler köyü, Soma'daki maden faciasının ardından derin bir sessizlik içinde. 14 madencinin öldüğü köyde neredeyse her haneden bir cenaze çıkmış. Madenci köyünde eşlerini kaybeden kadınlar, babasız kalan çocuklar, evlatsız kalan anne ve babalar var. Her evde büyük bir yangın. Köyün erkekleri yok artık. Onlar, devletten gelen yardımlarla ayakta durmaya çalışırken, sosyal hizmet görevlileri de kapı kapı dolaşıp yapılan yardımların onlara ulaşıp ulaşmadığını kontrol ediyor. Ve yalnız olmadıklarını onlara göstermeye çalışıyor.
'DÖNÜP GİDEMEDİM'
Köyün girişindeki ilk eve uğruyoruz. Buradan iki cenaze birden çıkmış. 28 yaşındaki Şerif ve 25 yaşındaki Murat Gezgin kardeşler madende hayatını kaybetmiş. Şerif ve Murat 9 yıldır madende çalışıyormuş. Baba Ali ve anne Vahide Gezgin güçlükle ayakta durabiliyor. Tek tesellileri çocuklarından geride kalan gelin ve torunları. Murat'ın eşi köyden ayrılıp, baba evine gitmiş. Şerif'in eşi Zehra Gezgin, tek odalı evinde duyma problemiyle dünyaya gelen 4 yaşındaki oğlu Ali ile yaşıyor. Zehra Gezgin, "Köseler Köyü en büyük acının yaşandı köy. Her evden bir cenaze çıktı. Ama yine de arkamı dönüp gidemedim. Burası bizim evimiz" diye konuşuyor.
'BABA GEL' DİYOR AMA
Ali ise babasını çok özlüyor. Kulağına işitme cihazı takılan Ali, babasının sesini ilk 3.5 yaşındayken duymuş ve ona karşılık verip 'ba
ba' demiş. Kısa süre sonra babasını kaybetmiş. Ali şimdi her gün babası için ağlıyor. Acıdan seslerin kesildiği köyde Ali'nin sesi artık çıkıyor ama babası onu duymuyor. Anne Gezgin, "Çocuğumun konuştuğuna bile sevinemiyorum" diyor.
BAŞ KÖŞEDEN EMANETLERİNİ İZLİYOR
Taş
ailesinin evinin tam karşısında başka bir acı var. 27 yaşındaki Songül Sarı, 9 yaşındaki kızı Şennur Sarı ile bir başına kalmış. Eşi Evren Sarı (28), 7 yıldır o madende çalışıyormuş. Songül Sarı, "Bu köyde her evde bir maden işçisi var. Benim ağabeyim hâlâ madende çalışıyor. Onu hiç göndermek istemiyorum madene. Ama başka iş yok" diyor. Evin yine baş köşesinde duvarda eşinin fotoğrafı var. Evren Sarı, duvarda asılı fotoğrafıyla emanetlerini izliyor.
'DEVLET YALNIZ BIRAKMADI'
Köyde acının yaktığı evleri tek tek dolaşırken, sosyal hizmet görevlileriyle karşılaşıyoruz. İzmir Sosyal Hizmetler Müdürlüğü görevlisi Mehmet Ali Savaş, ölen 14 madencinin evlerini dolaşıp devletin yaptığı yardımları soruyor. Onunla beraber madende ölen Mehmet Yetim'in evine gidiyoruz. Görevli, Nurkadın Yetim'e AFAD'ın para yardımını alıp almadıklarını, bağlanan maaşlarında bir sorun olup olmadığını soruyor. Kadın, "Allah devletten razı olsun. Bizi bir başımıza bırakmadı. Tek kızım var onun da memur olmasını istiyorum" dedi. Faciadan sonra yok olan köyden ayrılıyoruz, bizi uğurlayan insanların gözlerinde derin bir acı var. Madenci köyünü, madencilerin hatıralarıyla baş başa bırakıyoruz...
YARIN:
MEHMET ALİ'NİN KOCAMAN AİLESİ VE ÖLEN MADENCİ İKİZLERİN DAĞILAN AİLESİ
