Geçtiğimiz yıl temmuzda Cebelitarık Boğazı'ndan yola çıkan Louis Wilmotte ve Douglas Couet isimli iki araştırmacı, kano üzerinde Akdeniz'i aştı. Geçtikleri her bölgeden su ve yosun örnekleri toplayan denizbilimci ekip, Akdeniz'deki canlıların yaşamına ilişkin veriler topladı. Birçok balina türünün yaşadığı Akdeniz'de bu canlıları denizaltı mikrofonu ile dinleyen ekip, aylar boyunca balinaların alışkanlıklarını ve davranışlarını izledi. 10 yılı aşkın süredir Akdeniz'de ilkbahar ve yaz dönemlerinde bir anda çoğalan ve denize yüksek miktarda toksin bırakmasından ötürü "katil yosun" olarak adlandırılan Ostreopsis de mercek altına alındı. Ekip, her gün düzenli olarak topladığı yosun örnekleriyle bu toksik deniz bitkisinin neden çoğaldığı sorusuna cevap aradı. Yolculuk boyunca karadan bir ekip ile desteklenen Wilmotte ve Couet, Villefranche-Sur-Mer Okyanus Araştırmaları Merkezi ve Medios programıyla ortak incelemeler yaptı.
DENİZALTI DAHA GÜRÜLTÜLÜ
Ekibin yaptığı araştırmaya göre, Boğaz'daki trafiğin gürültüsü, su altında, havada veya karada yayıldığından 4 kat daha hızlı yayılıyor. Deniz kenarlarında artan yapılaşma ve sanayileşme sonucunda ortaya çıkan gürültü sualtı canlılarını 4 kat daha fazla etkileniyor. Sualtı ekosistemi bu yoğun ses karşısında geri dönüşü olmayan zararlara uğruyor. 10 bin kilometre boyunca Akdeniz'i dinleyen Mare Nostrum Ekibi'nin topladığı verilerin CNRS veri tabanında dünya bilim insanlarının kullanımına sunulacağı açıklandı. Projenin amacının Akdeniz'deki biyolojik çeşitliliğin korunması olduğu belirtildi. İspanya, Fransa, Monako, İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Bosna- Hersek, Karadağ, Arnavutluk, Yunanistan ve Türkiye kıyılarında ilerleyerek İstanbul Boğazı'na ulaşan ekip için 9 Ekim'de Saint- Joseph Lisesi tarafından Kalamış Fenerbahçe Marina'da proje bitiş partisi düzenleneceği açıklandı. Davetlilerin ekibin özel kanosuna binerek Marmara Denizi'nin altını dinleme şansını yakalayacağı duyuruldu.