Dört yaşındaki Nehir Aslan, 8 gün önce evinin önünde oynarken kayboldu. AFAD ve Jandarma ekipleri 8 gündür Nehir'i arıyor. Ekipler, dağ taş, kar kış demeden arama kurtarma çalışmalarını sürdürüyorlar. Ama artık ekiplerin Nehir'i bulma ümitleri neredeyse tükendi. Vakanın adli bir olay olduğu yönünde birleşiyorlar. Jandarma da adli soruşturmasını yürütüyor.
Aramaların 8. gününde ekipler yine kırsaldaydı. AFAD yetkilileri cuma gününe kadar aramayı sürdüreceklerini sonrasında aramaların sonlandırılacağını belirtiyor.
Arama sorumlusu Sadi Ekin, yüzlerce kişilik ekiple girmedikleri aramadıkları yer kalmadığını söylüyor.
Nehir'i bulma umutlarının git gide azaldığını anlatan Ekin, ilk günden bu yana yaptıkları çalışmaları Al Jazeera'ya anlattı:
"ARAZİDE OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"
Kar yağışı ile beraber arama tarama işlerinin zorlaştığını belirten Ekin, ''İlk gün akşama doğru bize bilgi geldi. O gün gece yarısına kadar askerde dahil olmak üzere aramalarımızı yaptık. Ertesi gün ekipler arttı. O gün köyün tamamı arandı. Evler, çevredeki müştemilatlar, samanlıklar ahırlar arandı. Havadan helikopterle geniş bir alanı taradık. Ama bir sonuç alamadık. O zaman karda düşmemişti. Şimdi kar yağdı. İşimiz daha da zorlaştı. Ama artık gerçekten arazide olmadığını düşünüyoruz. 8 gündür aralıksız arazide aramalar yapıyoruz. Arazide olacağına dair hiç bir bulgu yok. Kar yağdıktan sonra aramalar daha da zorlaştı. Arazide olduğunu varsaysak da kar buluntuyu artık gizlemiştir'' dedi.
"ADLİ BİR VAKA"
Nehir'in kaybolduğunu düşünmediğini belirten Ekin, kaçırılma veya başka bir şey üzerinde durulması gerektiğini ifade ediyor:
"Adli bir vaka olduğunu düşünüyoruz. Kaçırılma veya başka bir şey olabilir. Bu tür vakalardaki aramalarımızı 72 saat sonunda sonlandırırız. Valiliğin emriyle sürdürüyoruz. Cumaya kadar programlı aramalarımız var. Cuma sonrasında artık valilik karar verecek. Önceki deneyimlerimden yola çıkarak bu olay biraz farklı gözüküyor. Adli olarak düşünüyoruz. Köyün içinde de dışında da olabilir. Kaçırılma şüphesi var. Şu anda herkes üzerine düşen görevi yapıyor. Jandarma da soruşturma başlatmış. Onlar soruşturacak. Biz de aramaya devam edeceğiz. Sonlandırılana kadar devam edeceğiz."
Baba Erkan Aslan, küçük Nehir'den gelecek bir haber umuduyla evinde dört gözle bekliyor. Aslan'a göre kızının kaçırılmış olma olasılığını çok yüksek:
"Düşmanımız yok. Olsa da kimse çocuğa zarar verecek kadar alçak değil. Burada törelerden ötürü böyle bir şey söz konusu olmaz. Çocuğa bayana zarar verilmez. Nehir, büyük ihtimal kaçırıldı'' dedi.
"ÖLÜ VEYA DİRİSİNİ GETİRSİN AF EDERİM"
Nehir'i kaçıranların veya öldürenden şikayetçi olmayacağını ifade eden baba Erkan Aslan, şunları konuştu:
"Nehir sevilen bir çocuktu. Hani birileri görmüş sevmiş, sonra bırakmamış olabilir. Olaylar büyüyünce belki korkuyor. Ama olsun. Gelsin korkmasın. Ben onun elini ayağını öperim. Büyük bir yemin veriyorum. Ölüsü de olsa dahi asla ve asla ondan şikayetçi olmam. En azından kızımın bir mezarını da görsem yeterlidir. Beni ürküten yokluktur. Önemli olan ölü veya dirisini istiyorum."
"BÜYÜK ARAMA YAPILIYOR"
Yapılan aramalardan halen sonuç alınamadığını söyleyen Aslan, "Günlerdir arıyoruz. Köyü, dağı, taşı aradık. Ama bulamadık. Bugüne geldik. Yapılan aramalar beni çok tatmin ediyor. Vali, asayiş komutanı, kaymakam, belediye herkes el ele verdi. Büyük bir arama yapılıyor. Herkese teşekkür ediyorum. Bugüne kadar hiç yapılmamış bir arama yapıldı. Köylülerden bir çocuk, Nehir'in beyaz bir arabaya bindirilip indirildiğini görmüş. Çocuk deyince inanmadık. Nehir'i kim götürür dedik. Buralar da bir yerlerdedir. Sürekli dolaşıyor. Çocuğun dediklerine kulak asmadık. İlk andan dikkate almalıydık" şeklinde konuştu.
Anne Hatice Aslan'da baba ile aynı duygular içersin de. Tek dileği bir an önce çocuğuna kavuşmak.
"ÖLÜSÜNE DE RAZIYIM. MEZARININ BAŞINA GİDİP HER GÜN AĞLARIM"
Hatice Aslan, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"Artık ne düşüneceğimi nasıl hareket edeceğimi bilmiyorum. Sadece kızım bensiz dayanamaz. 8 gündür yanımda değil. Aç mı, susuz mu bilmiyorum. Ama Allah rızası için kızımı bana getirsin. Ölüsüne de razıyım. Mezarının başına gidip her gün ağlarım. Yeter ki Nehir'i bana getirsinler. Onlarda annedir. Yürekleri var. Bu acıyı bana yaşatmasınlar. Artık ne diyeceğimi bilmiyorum. Belki biri almış çok sevmiş. Bırakmak istemiyor. Ya da korkuyor. Ama hiç bir şey demeyeceğim. Ayağının altını öpeceğim. Şikayetçi de olmayacağım."
Kaynak: Al Jazeera
