Dünyada kıtalar arası koşulan ilk ve tek yarış olan 36. Vodafone İstanbul Maratonu yalnızca bir sportif etkinlik değil, aynı zamanda gönüllerin buluşması. Boğaziçi Köprüsü bu yıl da hem iyilik peşinde koşan sivil toplum örgütleri ve derneklerin hem de güleryüzlü halkımızın adresi oldu. Kimi omurilik felçlileri, kimi lösemili çocuklar için koştu. Kimi organ bağışına dikkat çekti, kimiyse sevdikleriyle keyifli bir pazar geçirmek için köprüdeydi.
7'DEN 77'YE KATILIM
Yani Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan İstanbul Boğaziçi Köprüsü dün yine tarihi anlardan birine tanıklık etti. 18 ülkeden 25 bin kişinin koştuğu etkinliğe yağışlı havaya rağmen yediden yetmişe binlerce kişi katıldı. Maraton, spor tutkunlarının yanı sıra "İstanbul'a gerdanlığından bir bakayım" diyen kent sevdalılarını da köprüye taşıdı. Yardıma muhtaçlara el uzatan dernek ve sivil toplum kuruluşlarının yoğun katılımı da etkinliği tam bir 'iyilik koşusuna' dönüştürdü. Sosyal mesaj içeren pankartlar, balonlar ve ilginç kıyafetler maratona renk kattı.
HERKESİN BİR HİKÂYESİ VAR
Kimin yanına gidip sorsak herkesin bir hikâyesi vardı. Fransa'dan gelen Pont Sans Frontieres Sağlık Eğitim ve Dayanışma Derneği Başkanı Mahmut Gündeşli "Ben Nancy kentinde acil servis doktoruyum. Lösemili çocuklar yararına bir şey yapmak istedik ve buraya geldik" dedi. Organ bağışına dikkat çeken bir grupta da 5.5 aylıkken karaciğer nakli yapılarak yaşama dönen 7 yaşındaki Baran Altıparmak ile nakli yapan Prof. Dr. Koray Acarlı birlikte koştu.
NE ARARSAN VAR BURADA...
Haberin
başlığını "Birbirlerine Koşanların Maratonu" diye boşuna koymadık. Gittikleri her yeri şenlik alanına çeviren sıcak ülkemizin sıcak insanları maratonu da bahane sayıp yine keyfine keyif kattı. Köprüde pasta kesenler mi desek, tavla oyanayanlar mı desek. Gönüller de birbiriyle yarıştı dün.