Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Postalize kültür

Geçenlerde, Ege adalarının Yunanistan'dan geri alınmasını da isteyen ve bu konuda Doğu Perinçek'i destekleyen, sorarsan solcu, hem de postalcı bir yazar kaleme almış, satırlar şöyle:
"Erdoğan 19 Mayıs mesajında hiç Atatürk'ten söz etmedi. Oysa bu ülkede ne varsa hepsinin temelinde Atatürk var."
Vallahi ne kadar doğru söylemiş...
Ben de uzun zamandır merak ediyordum, acaba Süleymaniye'nin temelinde İran Şahı'nın gönderdiği mücevherler mi var yoksa Atatürk mü var?
Orada değilse bile İstanbul'un fethinde mutlaka vardır. Belki Viyana kuşatmasında da izleri sürülebilir.
Arayınız, herşeyi Nutuk'ta bulacağınız gibi, büyük önderi örneğin Selimiye'de de bulacaksınız, Topkapı Sarayı'nda da. Orada kaldığına ve son nefesini verdiğine göre, elbette Dolmabahçe Sarayı'nda da.
Çok uğraşırsanız Troya'da da bulabilirsiniz, Efes'te de. (Celsius kitaplığının temellerine bir bakın.)
Üşenmezseniz Temel'le birlikte temel bakmaya Sumela Manastırı'na çıkın, belki görürsünüz.
- Demagoji yapıyorsun Ardıç kuşu, adam tarihi ve turistik eserlerden sözetmiyor ki, müesseselerden sözediyor!
Tabii. Örneğin, Sivas'ta toplanan milliyetçi kongre... Gelip katıldığı ve başkan seçildiği, ama yeni kuşaklara "kongreyi o topladı, o olmasaydı kimsenin poposunu kaldırıp toplanacağı yoktu" diye yalan söylenen kongre...
1876'da toplanan meclisin de temelindedir, kendisi doğmadan beş yıl önce.
Aynı yıl kabul edilen anayasayı da o yapmıştır, tarihçiler yalan yere Mithat Paşa derler.
TBMM toplanmadan tam üç ay önce, İstanbul'daki Osmanlı Meclisi tarafından alınan "misak-ı milli" kararının da temelindedir.
Hatta belki 1868 yılında kurulan Danıştay'ın ve Yargıtay'ın temelinde de bulunabilir.
İsterseniz 1827'de açılan Tıp Mektebi'nde de izlerini bulabilirsiniz, temeline iyi bakarsanız.
1795 yılında kurulmuş Mühendis Mektebi'nde de çıkabilir, 1880 yılında kurulmuş Hukuk Mektebi'nde de, 1900 yılında kurulmuş üniversitede de.
Bana "Atatürk olmasaydı nerede okuyacaktın?" diye soruyorlardı ya...
Haklıdırlar. 1868'de, Atatürk doğmadan on üç yıl önce kurulmuş Galatasaray'da, 1863'de, doğumundan on sekiz yıl önce kurulmuş Robert Kolej'de okuyamayacaktım.
Ağaç kovuğunda yaşayacağım için okumam yazmam bile olmayacaktı.
Demokrasinin temelinde de vardır, İsmet'in 1925 yılında kapattığı "diğer" partilerde de, 1930 yılında kendini kapatmaya zorlanan muhalif partide de. "Çok partili düzene geçişte" mutlaka vardır, bir başbakanı öbür başbakanına karşı ikinci bir parti kurduğuna göre!
Acaba cuntacıların hep ileri sürdükleri gibi 1960, 1971, 1980 ve 1997 darbelerinin temellerinde de var mıdır?
Yoktur. Şiddetli muhalefetle karşılaşınca ilk TBMM'yi "kapatmayı bir ara düşünmüş", İsmet'in uyarısı üzerine bu yanlıştan dönmüştür, o kadar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA