Sevgili Reha Muhtar uzay yolculuğundan döndüğü için, basındaki yeni polemik konularının farkında değil. "Ben sigara içenlerle yüzme yarışı yapmam" diyerek hem yarıştan kaçıyor, hem de hala sigara polemiğini sürdürebileceğini sanıyor.
Dünkü yazısını "Siz bu satırları okurken, 5 kişi daha sigaradan öldü" diye bitirmişti. Sigara içmedikleri için hiç ölmeyen ve sonsuza kadar yaşadıkları için can sıkıntısından ölmek isteyen okurları, kim bilir bu satırlara nasıl gülmüşlerdir!
Sevgili Reha Muhtar. Titre ve kendine dön. Artık Türkiye'desin. Gündemi yakala, yazıların küf kokmasın.
Örneğin beyaz donla denize girmek konusundaki tutumun ne?
Belki sen havuza çiçekli patiska donla girmeyi daha doğru buluyorsundur. Ama burada söz konusu olan havuz değil deniz. Yoksa aklın Mykonos Adası'ndaki çıplaklar plajına takılı kaldığı için, "Beyaz don bile fazla" diye mi düşünüyorsun?
Televizyonda hala habercilik yapsaydın, Caddebostan Plajı'ndan beyaz donla denize girenlere canlı yayında kim bilir ne sorular sorardın.
- Bu donun altında ne gizliyorsunuz?
- Kışın da don giyer misiniz?
- Donunuzu neden ters giydiniz?
Söylediğim gibi ne Ahmet Hakan'ın beyaz donluları aşağılayanların faşizmini yorumlamasından haberi var, ne de Fatih Altaylı'nın "Nasıl yazar olunur" sorusuna cevap aradığından haberli.
Neyse, 2-3 haftada Türkiye'nin gündemini yakalayacak ve yazılarını "Siz bu satırları okurken trafik kazalarında 20 kişi daha öldü" diye bitirecektir.
Ben ona "Reha acı var mı acı" diye soruyor ve Gündoğan Koyu'nda onu yüzme yarışına davet ettiğimi yineliyorum. Bodrum'u sadece Türkbükü'nden ibaret sandığı için benim evimin de bulunduğu bu koydan "Bodrum'a 3 vakit mesafede, kuş uçmaz kervan geçmez, bir koy" diye söz etmiş yazısında. Allah bilir Turgutreis'e gitseydi, orayı da Ankara'nın bir ilçesi sanacaktı.
Dünkü yazısında benim yüzme yarışı teklifimden kaçarken "Votka iktidarsızlık yapar mı" konusunu da irdelemiş. Nedense bu konuya takık. Daha önce de "Kebap iktidarsızlık yapar mı" sorusu etrafında dolaşmıyor muydu?
Sevgili Reha Muhtar. Votka konusunda daha önemli iddialar var.
Mesela Amerikalılar, votkanın kokusuz bir alkollü içki olmasından giderek şöyle diyorlar:
- Sakın öğle yemeklerinde votka içmeyin. Votka kokmadığı için, sizinle karşılaşanlar sarhoş olduğunuzu anlamazlar, sizi aptal sanırlar.
