Söyle bakalım Kadir bey... Halin nicedir? Çarşıda "triko... iç giyim" ticaretiyle uğraşan Kadir Topal "50 yıl geçti" diye söze başlıyor:
- 1955'ten beri bu işi yaparım... Ne günler geldi geçti... Bugüne de şükür... Masrafı çıkarıyoruz... Dükkanı başa baş kapatıyoruz... Kar ediyor musun diye sual edecek olursan... 3-4 ay öncesine kadar iyi, kötü üç kuruş kazanıyorduk... Ama yıl başından sonra biraz sakin. Müşteri geziyor, fiyat soruyor ama almıyor.
Fiyatı pahalı mı buluyor?
- Fiyat, 2 yıl öncenin fiyatı.

***
Yılmaz Kundura, Ali Kundura, Oktay Kundura... Sonra diğer kunduracılar. Çeşit, çok zengin. Fiyatlar
"makul." Ama işler "durgun." "Neden" diye soruyoruz. Yanıtı esnaftan önce, çarşıyı gezenler veriyorlar:
- Gazeteler ekonomi iyi diye yazıyor... Ama vatandaşın cebine giren bir şey yok ki.

***
"Atlı Kundura"da mola veriyoruz. Sahibi, Necmettin Atlı. Dükkanda bir müşteri var. Belediye Başkanı Aziz Duran da dükkana giriyor.
Necmettin... Fiyatlar nasıl?
- Çok güzel ayakkabılarım var... 25-30 milyon arası.
Necmettin, işler iyi mi?
- Sabah erken dükkanı açtım... Saat 11.00'de siftah ettim, çok şükür... Ekmek teknesini bekliyoruz... Belki 6 ay var, işler yerinde sayıyor... Millet ayakkabıyı yenilemiyor... Böyle gidecek değil ya... Elbet açılacak... Bekliyoruz.