Şair ve radyo DJ'i kardeşim Gökhan Karaduman bir mesaj göndermiş. Diyor ki: "Abi n'olur, Allah aşkına şu Ajdar, Ahu, Tülin, Caner, Meriç vs'lerin TV'lere çıkmasını engelleyecek bir proje başlatalım. Sokak sokak imza toplamaya gönüllüyüm. Az evvel Pişşti programını açtım şaşırdım ya. Türkiye'nin Süper Star'ı Ajda Pekkan bile bu Ajdar denen insanla aynı programda ve ona tahammül ediyor. Yahu TRT'nin sansürlü dönemlerinin genci olsaymışım keşke ben. Susam Sokağı'nı, Adam Olacak Çocuğu, Minik Kuş, Edi ile Büdü v.s. özledim ben... Cenk Koray'ın 'Kutunuzu açayım mı?' lafını beğenmeyenler şimdi neredeler?" Ne diyeyim bilmem ki? Gel de katılma... Bana ulaşan mesajlara bakarsanız, çoğunluk bu tür programlara karşı. Ama reyting listeleri tam tersini söylüyor. Bir yerlerde bir yanlışlık var ama nerede, kimse bilmiyor. Tıpkı Birinci, İkinci Meşrutiyet Dönemi gibi Birinci Caner-Tülin Dönemi'ni kapattık, şimdi sıra ikincisinde... Aşiretlerin barış yemeklerini duymuşsunuzdur. Kanlı bıçaklı aileler yüzlerce metre uzunluğundaki masalara karşılıklı dizilirler. Küslükler, dargınlıklar, yarım kalmışlıklar konuşulur, çözüme bağlanır ve etli pilavın üstüne barış kahvesi mırra içilir. Keşke Tülin-Caner, Ahu-Meriç, Safiye-Faik, Banu-Murat, Ozan-Yeşim, Semra Kaynana-kızı, Yavuz Bingöl-babası ve ekranlarda reyting uzatmalı sözde anlaşmazlık yaşayan herkes uzun bir masanın iki yanında toplansa, aynı gün mırralar içilse de kurtulsak diyorum...