Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Engin Akyürek farkı

Son beş yılda izleyicisinin beklentisini tam olarak karşılayabilen kaç dizi var diye düşünsem, atv'deki Kara Para Aşk'ı mutlaka ilk üçe koyardım. Öyle kemik bir izleyici kitlesi vardı ki, hani halk deyimi ile 'iki elleri kızıl kanda olsa' izlerlerdi. Senaryosu güçlü, kurgusu sağlam, rejisi, oyunculukları tek kelime ile 'mükemmel' bir diziydi. İçinde hem heyecanlı polisiye unsurlar ve aksiyon barındırıyordu, hem de aşkın en naif, en saf halinin izini sürüyordu.
Final de izleyicinin damak tadına uygun pişirilmişti. Önce Elif'in Ömer'e yazdığı veda mektubu bir duygu çağlayanı yarattı. Ekran başındaki müdavimler azıcık panikleyip 'Aman... Yoksa?' filan diye endişelendiler. Ama nihayetinde 'Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine' finalini en çok bu aşıklar hak etti.
Tuba Büyüküstün'ü 'soğuk' bulanlar, bu dizide bambaşka bir Tuba bulup ona sımsıkı sarıldılar. Ve Engin Akyürek... Dizi ekibinin hiçbir üyesine haksızlık etmek istemem, emeklerine sonuna kadar saygı duyuyorum ama bu dizinin izlenmesini sağlayan en büyük cazibe merkezinin Engin Akyürek olduğuna inanıyorum. 'Plastik' bir yakışıklılığı yok. Ama öyle sahici, öyle karizmatik ve etkileyici portreler çiziyor ki; ekran başındaki kaynanalara 'ideal damat', genç kızlara 'evlenilecek adam', ana babalara 'en hayırlı evlat' oluveriyor bir anda...
Dizilerin öncelikle senaryoları için tutulduğuna inananlardanım. Ama bir tek istisnam var: Engin Akyürek'in oynadığı her dizi tutar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA