Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Enerjinizi doğru kullanıyor musunuz?

Amerika'da yaşadığımı çoğunuz biliyorsunuz artık.. İstanbul'a kitabımın tanıtımı için iki haftalığına geldim. Gelir gelmez de bu güzel şehrin dinamizminin içinde buldum kendimi. Ancak bilinçli bir yaşantınız yoksa bu insana enerji veren değil, enerjisini tüketen bir dinamizm... En çok karşılaştığım soru ise şu oldu: "Bu şehirde stresten etkilenmeden yaşamak mümkün mü?" Evet mümkün! Ya da şöyle diyelim; alıştığınız şekilde yaşamaktan ödün veremediğiniz sürece stresten ruhsal ve fiziksel olarak yoğun etkilenirsiniz. Eğer hayatınızdaki stres ile başa çıkabilmek içen tek yolunuz semptom giderici maddelerse (sigara, alkol, ağrı kesiciler ve bağımlılık yapan haplar), bu tip maddelere bağımlılıkla vücutta negatif enerjinin toplanmasına izin verirsiniz. Üstüne, başkalarınkinden geride kalmamaya çalıştığınız bir yaşam tarzı için harcadığınız enerji de eklenince ödeyeceğiniz fatura çok yüksek olur.

HAYATIM BANA AİT!
Bu durumda stresten daha az etkilenmek için ilk adım; ne kadar alışkanlıklarınızın ve önyargınızın kontrolünde yaşadığınızı görmek. Bunun vücuda yaptığı baskıyı fark etmek, bu baskıyı minimuma indirecek seçenekleri kullanmayı öğrenmek, yeni alışkanlıklar yaratmak ve bunları tekrarlayarak kuvvetlendirmek... Bir de zamanınızı doğru kullanmaya çalışmaktan önce, enerjinizi doğru kullanabiliyor musunuz bunu fark edin. 'Hayatım bana ait' hissini yaşayabilmeniz için otomatik pilotta yaşamayı bırakmalısınız. Egonun bitmek tükenmek bilmeyen isteklerine kapılmaktansa, içinde bulunduğunuz anı daha bilerek ve vücudun nasıl hissettiğine daha duyarlı yaşarsanız; en azından nerede durup, değişiklik yapmanız gerektiğine dair seçimleriniz artar. Gün boyunca enerjinizi koruyabilmeniz için kitabımda pek çok örnek vermiştim zaten. En önemlisi vücudun olduğu kadar, düşüncenin de o telaşlı rutininden uzaklaşması şart. İşte size birkaç pratik öneri:

RAHATLATICI ÖNERİLER
* Stresi vücudun hangi bölgesinde topladığınıza daha duyarlı olun. Omuzları kasıyorsanız, dişleri veya parmakları sıkıyorsanız; her gün defalarca bu alışkanlıktan kurtulmak için rahatlatmanız gerektiğini hatırlatın kendinize. Bu şekilde bir gerginlikle yaşamak vücudun bir alışkanlığı olduğu için, ancak fark ederseniz rahatlayabilirisiniz. Nefesinizi tuttuğunuzu fark ettiğiniz anlarda da kendinizi rahat bırakın.

* Sabahları yataktan uçarak kalkmayın. Önce nasıl hissettiğinizi fark edin ve gün boyunca bu bilinci koruyun.

* Çalışıyorsanız; günün yoğunluğuna fiziksel ve zihinsel stresine kendinizi kaptırmadan hayatınızın denge içinde olması gerektiğini hatırlatın kendinize. Bunun için de iş yerinizde kısa molaları ne zaman vereceğinizi önceden planlayın.

* Gergin olduğunuz bir günün sonunda sıcak bir duş alıp, suyun ensenize, sırtınıza ve omuzlarınıza hafif masaj yapmasını sağlayın. Sonra da mümkünse aromaterapik bir yağ ile ayaklarınızı ve ensenizi ovun. Bu tip pratikleri alışkanlık haline getirmek, vücudunuza yapacağınız önemli yatırımlardır. Özellikle kronik ağrılara ve depresif ruh haline esir olarak yaşamak istemiyorsanız...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA