Kızlar kağıtları, kalemleri hazır edin açıklıyorum:
Kadın gibi kadın olmanın şartları... 1. Kapris 2. Naz 3. Kıskançlığınızla övünmek 4. Rahatça ağlayabilmek 5. Süslü iç çamaşırlar, renkli giysiler giymek 6. Şefkatli, kırılgan ve duygulu görünebilmek 7. Gururlu olmak Üstüne bir de işve, cilve, seksi bir kahkaha da eklediniz mi, kim tutar sizi...
Valla ben demedim. O dedi. Yani İlhan Uçkan. Hatuna bayılıyorum. 'Erkekleri Kullanma Kılavuzu', 'Kadınları Kullanma Kılavuzu' falan derken son kitabında döktürmüş. Ben son zamanlarda bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum. Kızlar cidden ya... Hem komik hem eğitici bir kitap; 'Aşk Oyunu Nasıl Oynanır?' Hele yeni nesil genç kadınlar için olmasa olmaz yani... Ne o öyle 'Modern takılacaz, kimse kimseye karışmayacak' halleri. Sonra yataktan yeni kalmış gibi, makyajsız, pespaye, soluk soluk dolanmak da moda bu aralar. Kırmızı rujsuz, jartiyersiz... Striptiz yapmayı, hafifi kırıtmayı, icabında yaygara kopartmayı bilmeyen kadına kadın denir mi hiç? Kalemini seveyim İlhan Uçkan, kim tutar seni. Aşk dediğin, ilişki dediğin zaten bir oyun. Oynamayı iyi beceren ipleri eline alır. Beceremeyene de giden sevgilinin ardından koca bardak buzlu suyu içmek kalır. Sözüm yeni nesile. Annelerimiz bu işi çoktaan kıvırmışlar bile. Misal arkadaşımın annesi bir keresinde gözlerimin önünde kocasına ev aldırıvermişti. Hani adamın hiç niyeti yokken. Öylece kahvaltı masasında, sabah sabah. Biz de donup kalmıştık. Nasıl mı yaptı? Bir erkeğe bir şey yaptırmak istiyorsanız bunun en iyi yolu, isteğinizi ona kendi fikriymiş gibi hissettirmeniz. Kadın takmış bahçe içinde orman evi istiyor. Şimdi adama "Ben bahçe içinde ev istiyorum" desen büyük risk. Erkek milletine kalsa aynı evde, aynı kıyafetler ve aynı mönüyle bin sene yaşarlar (Allah yazdıysa bozsun). Kadın da bunun bilincinde. Bir yandan kocasına nefis bir omlet yaparken diğer yandan üzülerek, gözlerini devirerek adama "Kocacığım valla çok yoruluyorsun, iş iş iş. Canım sıkılıyor. Düşündüm de sana orman, temiz hava, şöyle bahçe falan ne iyi gelir..." Omlet servis edilir, başka şeylerden konuşulurken aniden, bize dönerek; "Canım kocam için yapmayacağım şey yok şu dünyada. İnan koca evin temizliğiymiş, ev şehirden uzakmış hiç aldırmam. Yeter ki mutlu, sağlıklı olsun kocacığım" dedi. Adamın anında gözleri parladı, tuzağa düştü tabii. Şimdi yeni evlerinde mangal partileri vermekteler... 'Oyuncu' İlhan Uçkan der ki; Kavgasız aşk olmaz! Doğru valla. Ne o öyle süt liman. Aniden olur olmaz kavga çıkartacaksın. Ardından "Seni çoook seviyorum aşkım" diye ağlayacaksın. Erkeğin eli ayağı dolansın arada canım! Sevgilinizin cep telefonunu karıştırmak, sinirlendiğinde telefonu çat yüzüne kapatmak, icabında ortadan yok olmak haktır arkadaşlar! Ha bu arada şefkatte, ilgide, tatlı dilde kusur etmeyeceksiniz. Ha yaramazlık mı yaptı kovuvereceksiniz... Gerisi 'Aşk Oyunu Nasıl Oynanır'da. Uygulamasanız bile okurken çok eğleneceğinizi garanti ederim... Not: Kitaptan bazı bölümler tarafımdan test edilip onaylanmış, itinayla sevgilimin üstünde denenmiştir... Hangileri mi? Söyler miyim canım... Sadece tatlı dil işte... Hem benim sevgilim oyuna gelir mi hiç?