Konserden çıkınca Ortaköy'deki Anjelique'e aktık (yani gittik). Gecenin bombası dünyaca ünlü top model sarışın, mavi gözlü, dolgun dudaklı, 'Şimdi seni yerim' bakışlı Esther Canadas'tı. Sevgilisiyle İstanbul'a gelmiş. Boğaz'daki A'jia'da yemek yemişler, Anjelique'de eğleniyorlardı... Haberi az önce tuvaletten çıkan arkadaşım söyledi. Esther'i tuvalette görmüşler, biri "Aaa bu Esther" demiş, diğeri "Yok canım saçmalama, o daha güzel" çekmiş. Sonuç: Esther, Anjelique'de... Şöyle bir etrafında dolanayım bari, yakından görmezsem çatlarım derken Tuba Ünsal'la burun buruna geldim. Tuba "Esther'i gördüm ama içimden yanına gidip konuşmak gelmedi" dedi. Çünkü Esther'i yaşlanmış bulmuş ve hayal kırıklığına uğramış, oysaki Esther daha 28 yaşında. "Türk kızlarının ondan neyi eksik ki, bize de o imkanlar verilse, onun kadar olurduk" dedi. Beni Esther yapacak imkanı öperim ben! Velhasıl manzara süperdi. Kızlar uzaktan Esther'e "Bu musun yani" bakışlarını fırlatırken, meraklı erkekler kızın yan tarafında toplaşmıştı. Bizimle aynı fikri taşıyan tek karşı cins, Alinur Velidedeoğlu'ydu... "Bizim kızlarımız Esther'den daha güzel, o pazarlama harikası, onu bir de sabah uyandığında görmek lazım" dedi. We love you Alinur! Bana sorarsanız, ben gördüğümü bilirim. Esther taş mıydı? Taştı valla!