Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Dizi oyunculuğunu at üstünde bıraktım

Son olarak 'Osmanlı Tokadı' adlı dizide rol alan usta müzisyen Mazhar Alanson dizi defterini kapattığını söyledi: Bir gece 02.00'de bir ormanda, üzerimde Osmanlı kıyafetleriyle atın üstündeyim. 'Mazhar ne yapıyorsun, delirdin mi?' diye sordum kendime... İşte o an vazgeçtim dizilerden. Neredeyse aktörlük saçma gelmeye başlayacaktı. O yorucu şartlarda çalışmak rezaletti

Müziğin büyük ustası Mazhar Alanson'la Tarabya'daki yeni evinde konuştuk. Evin her yerini Alanson ve eşi Biricik Suden'in yaptığı resimler, heykeller süslüyor...
Alanson ile yeni hobisinden dizi oyunculuğunu bıraktığı o matrak ana kadar birçok konuda bayram şekeri tadında bir röportaj yaptık...
Maşallah MFÖ'nün konserleri tam gaz devam ediyor...
Ben bu yaşta sahnede olacağımı katiyen tahmin etmezdim.
Kaç yaşındasınız?
65... 'Nasıl oldu da bu yaşta sahnedesin?' dersen bendeki beste yapma, şarkı yazma arzusu hiç durmadı. Şarkılar sevildiğinde seyirci daha fazlasını istiyor, bu da bizim için itici güç oluyor.
Normalde sizin yaşınızdaki ustalar yeni beste yapmaz, eskilerle idare eder.
Siz sürekli yeni şarkılar üretiyorsunuz...
Seyircinin seni zorlaması güzel bir şeydir, kendi kendinizle yarışırsınız. Bir hit parça yaparsın, sonra yeni şarkı eskisinden daha güzel olmalıdır, onun bir baskısı vardır. Şarkı üretmek büyük bir heyecan.
Bir şarkıyı bitirdiğimde duyduğum hazzı çok az şeyde duyarım. Para vermeseler de ben şarkı yazarım. Allah bizi de şarkı yazmakla, bestelemekle görevlendirmiş. Aradan kaç kuşak geçti hâlâ şarkılarımızın söylenmesi de güzel.
Aslında gençler yeni şarkılar, şarkıcılar bulmalı ama dönüp dolaşıp sizin albümlerinizi alıyorlar...
Yaptığımız şarkıların da yaşı yok galiba.
Mesela ben kendimi müziğimize şiiri katmış olarak görüyorum. Şiiri müzikleştiriyorum.
İşe şarkı sözü diye başlamıyorum.
Önce şiir yazıyorum, sonra onu kafiyeli hale getiriyorum, en sonunda da melodiyi buluyorum.

İKİ FİLMLE İFTİHAR EDERİM

Peki, 'O Ses Türkiye' size ne kattı?
Hayran yaş ortalamamız 15-16'ya indi.
Acun'la (Ilıcalı) çalışmamız çok iyi oldu.
Acun iyi bir yapımcı, sanatçısına da iyi davranıyor. Bugün bir projem olsa yine ona götürürüm. TV sektöründe son 10 yılın olayı Acun bence... Şimdi Fuat da (Güner) yeni bir yarışmaya başlıyor. Bu tarz popüler yarışmalar seyirci ile tekrar tanışma fırsatı veriyor sanatçıya ama çok da devamlı olmamak lazım.
Dizilerde oynamaya devam edecek misiniz?
Dizi mi! Aman, o tempo korkunç bir şey. Dizilerde oynamam artık.
'Osmanlı Tokadı' dizisi sizi bayağı yordu galiba...
Sabah dörtte bir sokağın ortasında oturuyorsun.
Üzerinde Osmanlı kıyafeti, kavuk falan var. 'Burada ne yapıyorum?' diye düşünmeye başlıyorsun. Bir başka gün, gece 02.00'de bir ormanda, Osmanlı kıyafetleriyle atın üstündeydim. 'Mazhar sen ne yapıyorsun ya delirdin mi?' diye soruyordum kendi kendime. İşte o an vazgeçtim dizilerden. Neredeyse aktörlük saçma gelmeye başlayacaktı. O yorucu, deli saçması şartlarda çalışmak rezalet.
Dizilerin de suyu çıktı, oynamak eskisi gibi tatmin duygusu yaratmıyor.
Vallahi sadece Cem Yılmaz'la oynadığım iki filmle; 'Hokkabaz' ve 'Her Şey Çok Güzel Olacak'la iftihar ederim. Şimdi 'Hadi Mazhar abi dizi yapalım' deseler; yapmam, yormam kendimi.
Aslında siz tiyatro mezunusunuz, insanlar bunu unutuyor. Tiyatro eğitimi almam bana yaşıtlarıma göre daha fazla tiyatro klasikleri okumamı, kelimelerle, edebiyatla daha çok haşır neşir olmamı sağladı. Konservatuvarda olmam bana müthiş bir sanat ortamı kazandırdı. Babam zaten senfoni orkestrasının kurucularından, teyzem operacı, eniştem tiyatrocu vs... Böyle bir çevreden çıkınca büyük birikim kazanıyor insan.
Tiyatro eğitimi aldım ama asıl sevdam müzikti.
Sahnede şovunuzu yapmak istiyorsunuz ama sizi geri çekmeye çalışıyorlar.
Size ayak uydurmak da zor.
Ben deliyimdir, biraz zordur benle çalışmak ama işimi iyi yaparım. Biraz yorarım çevremi ama o da titizlikten.

SOLO ALBÜM GELİYOR


Yeni bir albüm var mı?
Solo bir albüm düşünüyorum. Sade bir iş yapacağım. Cem Yılmaz'ın 'Pek Yakında' filmine balad yapmıştım, onun devamı olarak bir şeyler yapmak istiyorum.
Ne zaman çıkar?
Yine Kasım'ı, Aralık'ı bulur. Şu an şarkıları yazma dönemindeyim. Yazma dönemi bitecek, onları tekrar toparlayacağım, temize çekeceğim. Öğretmenler yazılı kağıtlarına nasıl bakarlar; ben de tüm o yazdıklarıma bakacağım, eleyeceğim. Şimdilik dört tane şarkı sözü oluştu gibi.
'O Ses Türkiye'de genç şarkıcıları daha yakından görme fırsatınız oldu; nedir eksiklikleri?
Maalesef zevkleri yüzeysel. Nasıl söylesem; her tür müziğe reaksiyon gösteriliyor, bu enteresan. Arabeski de, MFÖ'yü de, Türk sanat müziğini de, rock'ı da sevebiliyorlar.
Bir tarzları yok, 'Ben şunu dinlerim' demiyorlar. Çocuklara bir şeyler vermek var, vermemek var. Şimdilerde bir kelimeyle şarkı yapanlar var. Bir de 'Ali Desidero'nun sözlerini düşün. O şarkıyı dinleyen açıp bakıyor kitaplara Luther, Machiavelli falan kim diye... Üstünden geçmiş 30 sene, hâlâ 'Ali Desidero' diye bağırıyor gençler. Demek ki yaşı olmayan şarkılar yapmışız; çok seviniyorum.

KASAP MAZHAR!


Çocukluğunuzdaki bayramlara dönelim mi?
Çocuklukta geçen bayram gibisi yoktur.
Bayramlık kıyafetler alınırdı, el öpülür para toplanırdı. Çocuklar için bayram; akrabalardan alınan paralarla çatapat fişek falan almaktı.
İyi para toplar mıydınız?
Vallahi benim ailem orta sınıftı, memur çocuğuydum. Öyle büyük paralar dönmezdi ama bir şeyler çıkardı işte.
Babanız, siz orta ikide okurken vefat etmişti değil mi?
Evet, bende kırılma noktasıdır o.
Okulda size 'Kasap Mazhar' derlermiş...
Babam vefat ettikten sonra bunalımlı bir dönem geçirdim. O zamanlar okulda biraz arıza çıkarmıştım, o yüzden 'Kasap Mazhar' derlerdi ama hep iftihara geçerdim.
Çok çalışkandım. Babamın vefatından sonra okulu aksattım. Sonra konservatuvara girdim, ortam iyi geldi.

AİLECE RESME ADADIK KENDİMİZİ

Bu arada yeni evinizin dekorasyonu çok güzel. Bu resimler kimin?
MAZHAR ALANSON: Bizim. Biricik yaptı bütün dekorasyonu, bak bu geyiği de o yaptı. Şu sıralar resim ve heykele adadık kendimizi. Resim de zor iş. Mesela şu iki resmi yaptım ben, çok yorucu bir şey. Bırakmak istedim "Aman Mazhar resme devam et" dediler.
BİRİCİK SUDEN: Ben de beğeniyorum, Mazhar'ın resimlerinden sergi açmayı düşünüyorum.
M.A.: Yok canım kendi aramızda çiziyoruz işte bir şeyler.

EVİMİZ MAHREMİMİZ


Siz kendi eserleriniz için sergi açmayı düşünüyor musunuz?
B.S.: Ben resme hep ilgi duydum. Ayıptır söylemesi, New York'ta bir galeride sergilenmişti resimlerim.
Dergiler çekime geldiler mi?
B.S.: Çekim yapmak isteyen dergiler oldu ama kabul etmedik. Siz de geniş açı fotoğraf çekmezseniz sevinirim. Evimiz mahremimiz.
Yeni projeler var mı?
B.S.: Ben tekstil üzerine yeni bir marka yaratmak için uğraşıyorum. Deri ve ipek giysiler üzerine çalışacağız. Beni de söyleşinin içine çekiyorsun! Sonra ayrıca konuşuruz.

ŞİŞKO GÖBEĞİMLE HAVUZ BAŞINDA OLURDUM

Telif haklarından iyi para geliyor mu?
Arada geliyor bir şeyler. Türkiye'de telif hakları hakkıyla toplansaydı ben şimdi şişko göbeğimle havuz başında olurdum, başka şey olmazdı. Şimdi telif hakları tam yürürlükte olmadığı için bu yaşta bile çalışmak zorunda kalıyoruz.
Yurt dışından telif parası geliyor mu peki?
Geliyor işte üç-beş kuruş ama yurt dışında bu telif haklarını toplayanlar da üçkağıtçı. Son dönemde ABD'deki rap'çilerde bizim eski rock şarkılar çok moda. Ersen ve Dadaşlar'ın, MFÖ'nün, Erkin Koray'ın şarkılarını bulup beğendikleri melodilerin üzerine şarkılar yazıyorlar. Mesela 'Adımız Miskindir Bizim' şarkısını bir ABD'li rap'çi kullanmış. 'Türküz Türkü Çağırırız' long play'inden bulmuş kullanmış. Düşünsenize; 1971'de çıkmış long play'den buluyorlar. Bende yok galiba o long play. Bizim şarkıları daha çok kullanır gençler.

YARIN:

'Cem Yılmaz eskiden eleştirilerden etkileniyordu, artık geçti.'
'Tepki çekilen dönemlerde umreye gittim.'
'Twitter büyük bir belaymış.'

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA