Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

Bir portre: Ümmetin Eyyubu Hz. Ammar

Baba, oğul ve anne. Çile ve işkenceye direnmede sembol olmuş bir aile. Yasir ailesi.
Hz. Ammar Mekke'de Müslüman oldu. İlk 7 Müslüman arasında sayılmıştır. Babası Yasir ve annesi Sümeyye'de ilk Müslümanlardandı. Üçü Mekke'nin kumlarına yatırılırlardı. İşkence günlerce sürerdi. Bir taraftan kanıcı darbeleri, bir taraftan yakan güneş, bir taraftan susuzluk.
Bir gün Hz. Peygamber yanlarından geçti. (O dönemde Müslümanların müşriklere fiili müdahale imkânı da müsaadesi de yoktu.). Hz. Peygamber acıyla inleyen Hz. Ammar'ın yanından geçince Ammar şöyle dedi: 'Her gün halimiz budur ey Allah'ın elçisi' Allah'ın elçisi şöyle cevap verdi: 'Sabredin Yasir ailesi.
Sizin ve benim buluşma yerimiz cennet olacaktır.' Hz. Yasir ve Hz. Sümeyye daha dünyadayken cennete ellerini uzattılar. İlk şehitler arasına girdiler. Hz. Sümeyye ilk kadın şehit olarak Firavun'un karısı Hz. Asiye gibi yücelere yükseldi. Hz. Yasir de kamçı darbeleri altında şehit oldu.
Hz. Ammar sonraları serbest bırakıldı. İşkenceler sonunda müşriklerin sözlerini kabul ettiğini fısıldar.
Bırakırlar. Hz. Ammar perişan bir halde Allah'ın elçisine gelir. Yüreği paramparçadır. 'Helak oldum ey Allah'ın elçisi' der. Senin aleyhinde ve onların putlarının lehinde konuştum der. Resulullah (s.a.v.) Hz. Ammar'ı kucaklarken ellerini kalbine kor ve sorar 'o esnada kalbin nasıldı?' Hz. Ammar ağlayarak şöyle der:
Allah ile dopdoluydu. Efendimiz (s.a.v.) cevap buyurdu: 'Sana bir daha işkence ederlerse sen onların dediğini kabul ettiğini söyle. Nahl suresinin 106. ayeti bunun üzerine indi. O, artık Hz. Peygamber'in (s.a.v.) gölgesi gibiydi. Efendimiz (s.a.v.) nerede ise o da oradaydı. Bedir'de, Hendek'te, Hudeybiye gününde.
Bir ara efendimiz şöyle buyurdu: 'Ammar hep doğru olan tarafta yer alır.' Sonra şöyle buyurdu: 'Ammar'a düşmanlık edene Allah düşmanlık eder.'
En zor yerlerde yer aldı. Gölgeye çekilmedi. Efendimiz bir adım attığında arkasında durdu. Bir duvar gibi. Yalancı peygamber Müseylime ile olan savaşta bir kulağını kaybetti.
Efendimiz bir gün sahabesine şöyle buyurdu: 'Aranızda ne kadar kalacağımı bilmiyorum. Benden sonra (Hz. Ebu Bekir'e Hz. Ömer'e işaret ederek) bunlara uyun. Ve Ammar gibi bir hidayeti arayın.'
Bir gün efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: 'Müjdeler olsun sana Ammar! Seni azgın bir topluluk öldürecek.' (Sıffin savaşında Hz. Ali'nin yanında yer aldı. Camel ve Sıffin'de, savaşın en azgın anında bir bardak süt ikram edildi kendisine. Gülümsedi. Sonra şöyle dedi: 'Efendim bana şöyle buyurmuştu.
Ammar hayatta son içeceğin rızık bir bardak süt olacak', kalktı. Yürüdü. Biraz sonra Sıffin'de şehit oldu. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) ifadesiyle 'iliklerine kadar iman dolu olan bu adam' kanlı elbisesiyle gömüldü. Yaşı 90 civarındaydı. Cenaze namazını Hz. Ali kıldırdı. Allah'ın rahmeti Hz. Ammar'a olsun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA