Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

Kimdi bu adam?

Efendisi hizmetçisine kuyudan su çekip araziyi sulamasını emretmiş. Bir günde belki yüz kova su çekecek. Hizmetçi yorulmuş. Artık kovayı çekemiyor.
Ellerine kan doluşmuş.
Birazdan efendisi gelecek ve belki de maaşını, ekmeğini kesecek.
Kan ter içinde kovayı çekmeye çalışırken güçlü bir el ipe sarıldı. Bana bırak ben çekeyim dedi. Daha kaç kova çekeceksin diye sordu. Hizmetçi sayıyı söyleyince; ben çekerim geri kalanını dedi. Ve çekti de.
Hizmetçi sanki gökten gelmişçesine yardıma koşan bu adamı tanıyamadı. Yabancı cübbesini toparlayıp giderken hizmetçi yanındakilere sordu kimdi bu adam? Cevap verdiler:
Müminlerin emiri -halifeÖmer bin Hattab'dı dediler.
Hizmetçi, bükülmüş dudağı, yaşaran gözüyle uzaklara halifeye bakakaldı.
Ertesi cuma halife minberde köle ve hizmetçilere ağır yük yükletilmemesini haykırıyordu.
Zulmün, insana bir azap olarak döneceğini o kızgın edasıyla anlatıyordu.
Müslümanları yeni çağın mahkûmları, azadsız köleleri gibi gören hasta anlayışın dünde kalanlardan çok da farkı yok. Bu oyunu bozmak lazım.
Onun için bize bu kahredici bakışı hediye edenleri utandıracak bir hamle geliştirmek zorundayız.
Müslümanların, bu halleriyle dünyanın efendilerine karşı direnmeleri zor. Ama hiç imkânsız değil. Kuran, sünnet, akıl, vicdan, gayret, silkinmek ve yılların tecrübesi bizim en büyük şansımız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA