HSBC'nin Türkiye serüveni öyle çok eskilere dayanmıyor. Ama yapılan araştırmalara göre, banka çoktan 'en değerli markalar' sıralamasına girmiş. HSBC yönetimi marka yerleştirme konusunda ciddi bir başarı göstermiş. Genel Müdür Piraye Antika'nın anlattığı bir anekdot bu başarıyı aslında çok güzel anlatıyor. İlk başlarda HSBC'nin telaffuzu sorun olacak mı diye bir tedirginlik vardı. Kimileri harfleri Türkçe okuyordu. Oysa HSBC, bankanın adını tüm dünyada olduğu gibi harfleri İngilizce telaffuz ederek kullanıyordu. Geçmişte bir gün Piraye Antika bir esnafla konuşurken lafı uzatmamak için 'HeSeBeCe'den geliyorum' demiş. Esnaf da Antika'yı hayrete düşürecek bir şekilde banka adını olması gerektiği gibi "Eyc Es Bi Si'den mi yani?" diye düzeltivermiş. Özetle bankanın ismiyle ilgili herhangi bir sıkıntı yok. Antika, "Zaten önemi de yok. İsteyen istediği gibi telaffuz etsin" diyor.
Sabah Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ergun Babahan önderliğindeki Sabah ekibi olarak önceki gün sabah kahvaltısını HSBC'nin Maslak'taki yeni ve korunaklı binasında yaptık.
Yukarıdaki anekdot da dahil olmak üzere bankacılık üzerine merak ettiklerimizi birinci ağızdan yani başta Piraye Antika olmak üzere, Hüseyin Özkaya, Gülden Akdemir ve Ahmet Erelçin'in de aralarında bulunduğu bankanın üst düzey yöneticilerinden dinleme fırsatı yakaladık.
Bankacılıkta yaşanan gelişmelerle ilgili bizlere bilgi veren Piraye Antika'ya göre bankacılıkta artık en büyük rekabet serviste yaşanacak. Öğrendiğime göre, Advantage'ı Boyner Grubu'ndan satın almalarından bu yana müşteri sayısında ve kartların kullanım oranında artış olmuş. Üstelik de bankanın kredi kartının puan programı uçak bileti konusunda son derece avantajlıymış. HSBC ekibi anlatınca öğendik. Ben HSBC'nin mevcut ve potansiyel müşterilerine bu avantajları yeteri kadar anlatmadığı kanaatindeyim.