Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Selçuk Yaşar Ödülü’nde temiz enerji öne çıktı

Yaşar Holding'in kurucusu Selçuk Yaşar adına geçen yıl başlatılan ödül programında bu yıl tema 'bilim' olarak belirlenmiş.
Hafta içinde Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı ve Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer ile İstanbul'da bir araya geldik ve Selçuk Yaşar Ödülleri'ni ve üniversitede başta araştırma geliştirme faaliyetleri ve tersine beyin göçü olmak üzere gelişmeleri konuştuk.
Şu anda 95 yaşını süren Selçuk Yaşar'ın "hayatımın hayali" diye nitelediği Yaşar Üniversitesi, Yaşar Holding'in de göz bebeği.
Rektör Dinçer, 'Ne ihtiyacımız olsa holding hemen yanımızda ama artık üniversite ekonomik sürdürülebilir bir üniversite haline geldi" diyor.
Öncelikle 5 Mart 2020'de İstanbul'da verilecek Selçuk Yaşar Ödülü'nün sahibinin bir bilim insanı olduğunu belirtelim. İsmi o gece açıklanacak olan bilim insanını, Ahmet Yiğitbaşı başkanlığında, Prof. Dr. Ahmet Evin, Prof. Dr. Gürbüz Güneş, Prof. Dr. Arif Hepbaşlı ve Prof. Dr. Banu Onaral'dan oluşan seçim kurulu tarafından belirlenmiş. Sonra da bu isim aralarında İdil Yiğitbaşı ve Feyhan Yaşar'ın da olduğu Ödül Yönetim Kurulu'na sunulmuş. Ahmet Yiğitbaşı, ödül töreninde kim olduğunu öğreneceğimiz bilim insanının daha yaşanılır bir dünya için çalışan ve temiz enerji konusunda öne çıkan fikirleriyle tanınmış bir akademisyen olduğunu söylüyor.
Yaşar Holding'in bilime verdiği öneme dikkat çekerken Ahmet Yiğitbaşı, DYO'nun kendi hammaddesini üreten tek şirket olduğunu hatırlatıyor ve sektörde ilk Ar-Ge merkezini de DYO'nun kurduğunu söylüyor.
Öğreniyoruz ki Yaşar Holding'in lokomotif şirketlerinden DYO'nun cirosunun yüzde 2.5'u araştırma geliştirme faaliyetlerine harcanıyor.
Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Cemali Dinçer, üniversite olarak bilime büyük önem verdiklerini ve mesela tarım konusunda dünyanın en iyisi olarak bilinen Hollanda'da bir üniversiteyle işbirliği yaptıklarını ve Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü kurmak için yola çıktıklarını, 2021'de öğrenci almaya başlayacaklarını söylüyor.
Topraksız ve dikey tarımda öne çıkan Hollanda'daki yenilikleri Türkiye'ye taşımayı hedefleyen Yaşar Üniversitesi, Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi ve İzmir'deki Ege Üniversitesi ile de bu konuda işbirliğine gitmeyi ihmal etmiyor.
Tüm bu gelişmeler üniversitenin tersine beyin göçü yaşamasınının da kapılarını açmış. Rektör Dinçer'den öğreniyoruz ki yurtdışından 25 kadar Türk ve yabancı akademisyen Yaşar Üniversitesi'nin yolunu tutmuş. İklim değişikliği ve gıda konusunda son 3 yılda yaklaşık 20 milyon euroluk projelerin içinde yer alan üniversiteyi dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasına sokmak için hem Yaşar ailesi hem de Rektör Cemali Dinçer yoğun çaba içinde. Ne güzel ki bilimsel araştırma fonlarına bu üniversitenin cirosunun yaklaşık yüzde 2.5 gibi yüksek bir oranı ayrılıyor.
Türkiye'nin ortalamasının binde 3 ila 4 arasında olduğunu düşünürsek, farkın tam da burada yaratıldığını hemen görüyoruz. Geçen yıl 22 doktara mezunu veren üniversiteye tersine beyin göçü hiç de zor olmamış.
Diliyorum ki Yaşar Üniversitesi'nde bilim yolundaki bu ufuk açıcı gelişmeler, Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelerde de yaşanmaya başlasın. Yoksa bir şehirde üniversite açmakla gerçekten üniversite açmış olmuyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA