Erbil, coğrafi olarak bize hem yakın, hem de çok uzak. Türkiye ile Irak arasında köprü vazifesi görmesi gerekirken engel oluşturuyor. Engel, Kandil'de yuvalanan terör... Türkiye'ye verilen zarar ortada. O yüzden hepimiz, "Eylemsizlik sürecine" odaklandık. Türkiye olarak masadayız. Nedense medyada sanki iş bitmiş, son düzenlemeler yapılıyormuş gibi bir rüzgâr esiyor...
Erbil'e bakılırsa durum, hiç de böyle değil. Süreç, hızlı gidiyor gibi görünse de yavaş işliyor. Diyorlar ki, "Türkiye, Bölgesel Kürt Yönetimi ile fikir alışverişinde bulunuyor, beyin jimnastiği yapıyor!.."

***
Silahlar bırakılacak. Peki ama nasıl? Kandil'de 5 bin terörist var. Kimi Iraklı, Suriyeli, İranlı... Onların durumu ne olacak? Gözler, Bakan Atalay'ın Suriye ve İran gezisine çevrilmiş. Stratejistler, "Eğer bu süre içinde genel af olmazsa bu iş olmaz!" diyor.
Çünkü dağda silahlı eyleme katılmayanların oranı çok düşük. Yüzde 20 civarında. Geri kalan yüzde 80 ise suç işlemiş, eylem yapmış. İşte bu grubun durumu silahları bırakma sürecini etkileyecek... Türkiye'ye geleceklerse, entegrasyon nasıl olacak? Siyasi sürece katılacaklar mı, katılmayacaklar mı? Kritik soru bu.
Mesud Barzani ne yapacak? Burada kendisine verilecek göreve çok sıcak bakmayacağı söyleniyor. "Bir şeye karışacağını sanmıyoruz. Sadece barış metodolojisini destekleyecek" deniliyor.
Bizden söylemesi.