Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OP. DR.HASAN FINDIK

Meme estetiği kişiye özel planlanmalı

Memenin yuvarlak, damla, kübik veya kubbe şeklinde tek bir yapısı yoktur. Bu şekil kişiden kişiye farklılık gösterir. Bu nedenle ameliyat kişinin meme şekline uygun planlanmalıdır

Estetik-plastik cerrahi dendiğinde akla ilk gelen işlem ve sözcüklerden birisi, hatta çoğu kez ilki; 'meme operasyonları' oluyor. İster küçültme, ister büyütme ya da dikleştirme olsun; memeyle ilgili operasyonlar, kadınları fiziksel ve ruhsal olarak en çok mutlu eden operasyonlar olarak tanınıyor.
Meme insanların hayatında ergenlikten itibaren en önemli organlardan biri. Çünkü hem bebeğin beslenmesinin kaynağı olarak hayatın devamlılığını yani anneliği sembolize etmektedir, hem de çekiciliğin, dişiliğin en önemli unsurlarından biri olduğundan kadınlığın en önemli sembolüdür.
Sadece kadınlar değil aynı zamanda erkekler için de çekiciliğin en önemli sembollerinden biridir. Bu kadar anlam ifade eden meme; tüm hayatımız boyunca çeşitli değişikliklere uğrar kilo alıp vermeden, regl dönemindeki hormonal değişiklilerden etkilenir. Menopoz ve hamilelik dönemlerinde devamlı değişikliğe uğrar, dolayısıyla her zaman sabit kalıcı şekil ve boyutta değildir. Bu hacim ve şekil değişiklikleri insan doğasının getirdiği önlenemeyecek değişikliklerdir.
Meme, şekil olarak da kendisine has bir orijinalliğe sahiptir. Yuvarlak, damla şeklinde, kübik veya kubbe şeklinde değildir. Bu nedenle literatürde bunlar meme şekli olarak geçer. Bu şekil kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Bu nedenle kişinin meme şekline uygun olarak planlaması yapılan farklı estetik meme ameliyatları vardır.

MEME BÜYÜTMEDE YÖNTEM BELİRLENMESİ
Özellikle daha genç yaşlarda hastalar daha çok küçük meme şikayetiyle başvurur, ilerleyen yaşlarda ise daha çok sarkık meme problemi ön plana çıkar.
Küçük memeyi büyütmek için üç farklı yaklaşımdan bahsedilebilir. Birincisi, sentetik dolgu maddelerinin enjeksiyon yoluyla anestezi gerektirmeden memenin boyutunu büyütmek ve dolgun göstermek için uygulanmasıdır. Sentetik dolgular ortalama üç ila beş yıl arasında erirler. En önemli avantajı ise genel anesteziye gerek olmadan 10-15 dakikalık bir zaman diliminde bu işlemin yapılıp hastanın sosyal yaşamına aynı gün devam etmesidir. En önemli dezavantajı ise eğer sentetik dolgu maddesi vücutta bir reaksiyona neden olur ise memede ciddi ağrıya, enfeksiyona ve şekil değişiklikleri (girinti, çıkıntı, çöküklükler) sebep olabilmesi ve bu reaksiyona neden olan dolgu maddesinin temizlenebilmesi için tekrar cerrahi işlemlere ihtiyaç duyulabilmesidir. Nadir olarak karşımıza çıkan ama karşımıza çıktığında da hem hasta, hem doktor için üzücü olabilecek bu komplikasyon nedeniyle bu yöntem pek tercih edilmemektedir.
İkinci yöntem, kişinin kendi vücudundan alınan zenginleştirilmiş yağ dokusu enjeksiyonuyla meme dokusunun büyütülmesidir. Bu teknikle de oldukça güzel meme şekli ve boyutu elde edilebilmektedir. Bu tekniğin en büyük dezavantajı ise, kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte ilk üç yıl içerisinde yüzde 20-50 oranında erime oluşabilmesidir. Eğer erime oranı yüksek olursa mamografideki görüntünün netliğini kısmen değiştirebilir. Erime oranı beklenenden fazla olursa ikinci bir seansa ihtiyaç duyulabilir.

SİLİKON İMPLANT İLE MEME BÜYÜTME
Üçüncü yöntem meme silikonuyla meme büyütme işleminin gerçekleştirilmesidir.
Günümüzde meme büyütme için en sık tercih edilen yöntemdir. En büyük avantajı vücut yapısına ve beklentiye uygun olarak doğal, isteğe ve vücut şekline bağlı olarak damla veya yuvarlak şekilli bir meme görünümü elde edilebilmesidir.
Bu yöntemde en çok dikkat edilmesi gereken nokta, alerji ve reaksiyona neden olmayarak sağlığa zarar vermemesi, yetkin kuruluşlar tarafından onaylı silikon implantların tercih edilmesidir.
Silikon implantlar emzirmeye veya hamile kalmaya engel değildir.
En çok merak edilen konu 'Meme büyütme operasyonlarından sonra iz kalır mı?' sorusudur.
Meme protezi yerleştirme işleminde de farklı alternatifler söz konusudur. Meme altından, meme başından, koltuk altından ya da göbekten girişle protez yerleştirme işlemleri bunlardan bazılarıdır.
Bu yöntemlerden, koltuk altı ve göbek deliğinden giriş yöntemleri; genellikle izi en aza indirgeyecek ameliyat olarak adlandırılmaktadır. Örneğin göbek deliğinden gerçekleştirilen operasyonlarda, göbek iç kısmında, dışarıdan asla görülemeyecek küçük bir dikiş izi dışında fazla iz kalmamaktadır. Bu nasıl sağlanmaktadır? Önce göbek deliğinden endoskopik cihazlarla meme dokusunun altına ulaşılarak, orada bir boşluk oluşturulmakta ve bu boşluk, bir doku genişletici yardımıyla genişletilerek daha sonra doku genişletici çıkartılarak, kalıcı meme protezi yerleştirilir. Yine koltuk altından girilerek gerçekleştirilen yöntemde de; koltuk altındaki izler doğal çizgiler olduğundan, bir süre sonra fark edilmemektedir.

ANNELERİN MERAK ETTİĞİ KONU: DOĞUM SONRASI ESTETİĞİ
En çok sorulan sorulardan biri doğum sonrası vücut hatlarında oluşan istenmeyen değişimlerin giderilmesi yani diğer bir deyişle doğum sonrası estetiğidir.
Tüm estetik operasyonlarda olduğu gibi kişinin ihtiyaçlarına, vücut biçimine göre özel tasarlanan, çoğunlukla ihtiyaca göre cerrah tarafından kombine cerrahi işlemler yardımıyla doğum sonrası vücudun yeniden şekillendirilmesidir.
Bu kombine işlemler çoğunlukla genel anestezi altında iki-dört saat arası sürebilir. Örneğin ihtiyaca bağlı olarak karın germe, liposuction ile şekillendirme, meme küçültme, büyütme ve dikleştirme yapılabilir.
Doğum sonrası memede oluşabilecek şekil bozukluklarına yönelik olarak emzirme bittikten sonra meme dikleştirme operasyonu, meme küçültme operasyonu, meme büyütme operasyonları ayrı ayrı olarak ya da dikleştirme ve büyütme, dikleştirme ve küçültme gibi kombinasyonlarla başarıyla giderilebilir. Bu tür meme operasyonlarında bir başka yanlış algı ya da doğru bilinen yanlış; daha sonraki bir hamilelik ya da emzirme döneminde süt verememe korkusudur. Oysa ki meme büyütme ameliyatlarında süt verme fonksiyonu hiç etkilenmezken meme küçültme ve meme dikleştirme ameliyatları sonrasında, özellikle küçültme ameliyatında küçültme miktarına bağlı olarak süt vermede azalma beklenir ama kalan meme dokusunun süt verme kapasite ve fonksiyonu devam eder, dolayısıyla tekrar emzirilebilir.

SEÇİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Tecrübe, tercihler ve vücut yapısı; seçimi etkileyen faktörlerdir. Yukarıda bahsedilen meme büyütme operasyonlarının ameliyat olacak kişi açısından herhangi bir zorluğu yoktur ve fazla fark edilmeyen bir iz bıraktığı için daha avantajlı bir yöntemdir. Hekimler açısından ise biraz zordur; tecrübe gerektirir ve ameliyat süresi biraz daha uzundur.
Özelikle genç ve orta yaş insanlar için çok daha uygun yöntemlerdir. Tüm estetik operasyonlarda unutulmaması gereken en önemli şey, kişinin vücut yapısının ve hasta tercihlerinin dengelenmesi ve sonunda sağlık açısından en uygun yöntemin belirlenmesidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA