Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Seçilmiş şehir Trabzon

Hrant Dink cinayeti bir kez daha Trabzon'u Türkiye'nin gündemine taşıdı.
Aslında Trabzon son iki yıldır adeta kaynıyor.
Santa Maria Katolik kilisesi Rahibi Andrea Santoro'nun öldürülmesi.
PKK'lı ilan edilen TAYAD'lı gençlere linç girişimi.
Doğulu işçilerin gittiği çay ocağı ile McDonald's'ın bombalanması...
KTÜ öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hicabi Cındık ve Prof. Sadettin Güner ve oğlunun öldürülmesi...
MHP il binasının bombalanması...
Trabzonsporlu Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz'in eşlerine ait arabaların bombalanması...
Şu olaylara bakın, Trabzon'da bir şeyler döndüğünü göstermiyor mu tüm bunlar?
Adeta seçilmiş bir şehir durumunda Trabzon.
Tıpkı 70'lerin ortasındaki Nevşehir, 80'li yıllara uzanan süreçteki Malatya gibi... Abdullah Çatlı, Mehmet Ali Ağca, Oral Çelik ve Mehmet Şener o dönemin öne çıkan isimleriydi. Papa'nın vurulmasına kadar uzanan onlarca eylem bu ekibin eseriydi. Sonra MİT'le ilişkileri de bir bir ortaya çıktı.
90'lı yıllarda bu rolü Elazığ üstlendi. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve Budapeşte'de dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'a yumruk atanlar Elazığ kökenli isimlerdi. Onlarca faili meçhul ve yasadışı olayda Yeşil ve ekibinin imzası vardı.
Peki Ankara, Trabzon'da neler olduğunu araştıran ve çözüm üreten bir çabayı neden göstermiyor? Trabzonluların büyük çoğunluğu bu sonuçtan hayli rahatsız.
Ancak ortada garip bir durum olduğu da kesin.
Şu son "tetikçi"yi azmettirdiği söylenen Yasin Hayal'in yaptıklarına bakın. Doğulu işçilerin çay ocağına ve McDonald's'a parça tesirli bomba atıyor. O sırada aralarında çocukların da bulunduğu 6 masum insan yaralanıyor. Bombacı yakalanıyor ve 12 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
Sonra ne oluyor?
On ay yatıp çıkıyor. Bu nasıl ceza sistemi...
On ay yatıp çıkan o adamdan ne beklenir ki artık?
Hadi çıktı diyelim peki suç işleme potansiyeli olan bir adam neden başıboş bırakılır ve neden izlenmez?
Bir Trabzonlu son yıllarda yaşananlara ilişkin kaygısını şöyle dile getiriyor:
"Trabzon'da son yıllarda çok sayıda emekli askerin dolaşması dikkat çekiyor. Herkes korktuğu için konuşamıyor. Bazı bölgelerde Hrant Dink cinayetine karışan isimlerin de aralarında olduğu bir grubun silahlı eğitim gördüğü konuşuluyor. Devlet, asıl bu konuların üzerine gitmeli." Gerçekten yaşananlar ve söylenenler ürkütücü.
Bu ürkütücü sonuçtan Trabzon'daki siyasi parti yetkilileri ve sivil toplum kuruluşları da endişeli. Dün Trabzon'da siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütleri bir araya gelerek, Hrant Dink'in cenazesine katılma karar aldı.
Toplantıya katılan üç siyasi partinin il başkanıyla görüştüm.
AK Parti İl Başkanı Metin Genç, üzüntülü olduklarını belirtiyor ve şöyle diyor:
"Trabzon'un böyle gündeme gelmesi hiç hoş değil. Bazıları içerden ve dışarıdan ülkenin gelişimine takoz koymak istiyor. Ama başaramayacaklar. Bunları aşabilecek güce sahibiz."
DYP İl Başkanı Bekir Bülbüloğlu ise şöyle diyor:
"Bu çocuk maşadır. Bunu tek başına yapmış değildir. Trabzon üzerine bir oyun mu oynanıyor, neden Trabzon seçiliyor? Biz bunların araştırılmasını istiyoruz."
Anavatan Partisi İl Başkanı Fahrettin Aksoy ise Trabzon'un "barbar kenti" olarak gösterilmesinin doğru olmadığını vurguluyor ve şöyle diyor:
"Trabzon'un birikmiş bir yığın sorunu var. Başta işsizlik, kültürel erozyon... Bugün 20 bin civarında genç işsiz var. Yeni istihdam alanlarının yaratılması lazım. Bunu da iktidar yapacak. Aksi halde gelir birileri, bu çocukları kandırır. Bu yarın başka ilde de olur. Bence Trabzon seçilmiş bir bölge. Trabzon üzerinden oyunlar oynanıyor."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA