Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen ve Derin Türkiye

Yazarımız Rasim Ozan Kütahyalı, geçen hafta kaldığı yerden devam ediyor... Erdoğan ve Gülen'i, Derin Türkiye kavramı etrafında analiz ediyor...

Geçen hafta yazdığım 'Recep Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen' yazısı, umduğum gibi önemli yerlerden anlamlı destekler gördü. Çok mutlu oldum... Medyanın gündelik hayhuyunda ıvır-zıvır bir sürü şey konuşulur, akar gider. Mühim olan bu toplumun nereden gelip nereye gittiğine dair büyük dönüşüm sürecidir. Bu toplumsal/siyasal dönüşüm süreci akmaya devam ediyor ve edecek. Bu dönüşümün lideri Recep Tayyip Erdoğan'dır. Allah'ın izniyle 2014 ve 2019 cumhurbaşkanlığı seçimlerini de bu halkın çoğunluğunun desteğiyle alacaktır Erdoğan. Ben bu konuda steril ve hijyenik tuzu kuru bir 'analist' değilim, doğrudan tarafım. Aksi bir ihtimalin bir felaket ve çöküş tablosu olacağı durumlarda 'şık ve afili' gözükme kompleksiyle 'tarafsız' davranmayı ya ahmaklık ya alçaklık olarak değerlendiririm. Bu toplumsal dönüşüm sürecinin sivil alandaki en temel dinamiği de, kuşkusuz Fethullah Gülen Hareketi'dir. Bugünkü yaşanan süreci 'Derin Türkiye'nin derin yapıları tasfiye süreci' diye de adlandırabiliriz... Bugün Türkiye'de düzenli sosyolojik anket yaptıran çok sayıda kurum var. Bu anket işinde neredeyse sıfır hata ile çalışan firmalar var. Büyük holdinglerde düzenli 'Toplumsal Nabzı Ölçme' anketlerini yaptırıyor. Bunların hemen hepsini ben de düzenli olarak yıllardır dostlarıma sorarım. Şu an bu toplumun çoğunluğunun çok güvendiği ve inandığı iki insan var. Siyasi liderler içinde tartışmasız açık ara farkla Recep Tayyip Erdoğan, sivil önderler arasında da Fethullah Gülen Hocaefendi. Öyle ki bugün AK Parti'nin oy oranı yüzde 50 iken, Tayyip Erdoğan'a verilen destek yüzde 60'lar seviyesinde. Çeşitli lokal sebeplerden AKP'ye oy vermemiş yüzde 10'luk yurttaşımız da bu ülkenin siyasal lideri olarak Tayyip Erdoğan'ı görüyor. Karizması, kararlılığı ve liderliğiyle Erdoğan'ı bu devletin başında görmek istiyor. Erdoğan'ın popülaritesi partisinden yüksek. Aynı şey Fethullah Gülen için de söz konusu. Gülen hareketi mensubu olmayan, yaşam tarzı ve düşünce olarak da harekete uzak olan çok sayıda insan da Gülen'i çok seviyor ve sayıyor. Fethullah Gülen, kendi ilhamıyla oluşmuş büyük sivil hareketin de ötesinde sevgi gören bir manevi önder olarak görülüyor. Objektif araştırma verileri böyle...

AYDIN DOĞAN'IN ÇELİŞKİSİ
Geçenlerde Aydın Doğan da bana yaptırdığı anketlerden bahsetti. "Tayyip Bey hep çok çok önde, Kemal Bey'in esamesi okunmuyor," dedi. Fethullah Gülen'e olan milletin sevgisini de bildiğini ifade etti. "Hocefendi yakın dostumdur, çok severim," diyor Doğan ama bir yandan da "Doğan'ın bir numaralı adamı" diye bilinen şahsiyet Hocaefendi'yi hapse sokacaklarına and içen kin yazıları yazıyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu... Bir ara da "Tüm emniyetyargı cemaatin elinde, Tayyip'in hiç gücü yok orada. Tüm bunlar cemaatin işi," diye telefonda konuştuğu kayıtlara giren, illegal bağlantıları olan bir eleman habire köşesinden "Tutuklamalarda tek sorumlu hükümettir, cemaat paranoyası yaratmayalım. Suçlu hükümettir," diye yazıyordu. Telefonda cemaat suçlu, yazılarda hükümet! Allah Allah... Fakat 7 Şubat kriziyle beraber bu arkadaşlar 'nedense' değişti. Bu sefer de habire 'cemaat'e ve Fethullah Gülen'e saldırmaya başladılar. Biri, 28 Şubatçıların yasadışı operasyonlarla yurtdışına kovduğu Fethullah Gülen'i nerdeyse '28 Şubatçı' ilan etmeye kalktı. Öbürü ise dediğim gibi tüm Gülen hareketine hapis istedi...

GERÇEK TABLO
Neyse geçelim bu Eski Türkiye hallerini... Toparlarsak, Derin Türkiye'nin inançlarından, kimliğinden, anadilinden, yaşam tarzından ötürü hep horlanmış, dışlanmış milyonlarına umut ve cesaret vermiş iki insan bu milletin gönlünde birbirini tamamlıyor. Erdoğan'ın siyasi liderliğinin ve Gülen'in manevi önderliğinin altında toplanan dostlar milletin gösterdiği bu 'GERÇEK TABLO'yu iyi okumak zorundalar... Biz geçen hafta tam bunları söylerken Abant Platformu'na yeni genel sekreter olan Hüseyin Hurma, Akşam'a bir röportaj verdi. Manşet şu: "Beş şeritli yolun tek şeridinde AK Parti ile beraberiz" Haydaaa... Hurma, binbir meşakkat çekerek kendini hizmet davasına adamış bir gönül adamı. Çok daha sefahat içinde yaşayacağı iş imkanları varken, Hocaefendi'nin gösterdiği doğrultuda öğretmenliğe kendini adamış, nefsini Sıfır Merkez'e alarak yeni nesillerin yetişmesi için gayret sarfetmiş biri. Fakat Hurma herhalde Türk medyasını geldiği ülke medyası gibi sanmış. Bizde söylenen her söz malum medya zihniyeti tarafından istismar edilir, operasyonel olarak kurgulanır. Ergenekon çete üyeleri tarafından "İsmail'in anasını s..." diye planlar yapıldığı ispatlandı ama hâlâ Küçükkaya Ergenekon'a karşı tam tavır takınamadı. Öte yandan bu 'şerit benzetmesi' doğru da değil. Hizmet'i 'siyasetin üstünde tutma' gayreti Ertuğrul Özkök gibilerin "Fethullahçı çete elemanları içeri girecek" diye haykırdığı bu dönemde mümkün o-la-maz... AK Parti iktidardan düştüğü an bitirilme operasyonuyla karşı karşıya kalacak bir hareket "Kaç şeritte birlikteyiz" muhabbeti yapamaz. Bu yanlış bir tavırdır. 2014 ve 2019 kavşağında Gülen Hareketi'nin tavrı net olmak durumundadır, zaten de öyledir... Öte yandan Hurma'nın bu tavrının Gülen hareketi içinde de çok rahatsızlık yarattığını biliyorum. Hurma'nın kendisine de iletildi bu rahatsızlık. Hurma'nın ABD'de uzun yıllar kalması ve buradaki katakullileri unutmasından kaynaklandı bence bu acemilik. Yoksa çok kıymetli biri olduğuna şüphe yok... Hizmet'in içinden gelen hiçbir bürokratın sırf bu yüzden 'görevden el çektirilmesi' söz konusu dahi olamaz. Öte yandan nereden gelirse gelsin hiçbir bürokrat 'Başbakan'a diklenerek' orada kalamaz. Hiçbir bürokrat Başbakan'ın emrinde olduğunu unutarak davranamaz. Eskiden generallerin alışkanlığıydı bu, o dönemi kapattık. TSK'da daha ciddi reformlar da gelecek. Yukarıda bahsettiğim konuda da yakında açıklanacak tayinlerle tüm korkuların ne kadar boş olduğu anlaşılacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA